Kendisini döven kocasını öldürdü! Küçük kız 'Yapma baba, vurma anneme' diye yalvardı

Antalya'da işkenceci eşi Ramazan İpek tarafından öldüresiye dayak yediği sırada silahla öldürdüğü iddiasıyla yargılandığı davada "Ceza Verilmesine Yer Olmadığı"na hükmedilerek tahliye edilen Melek İpek olayının bir benzeri de İstanbul'da meydana geldi. 46 yaşındaki Nuran Özdemir, iki çocuğuyla yaşadığı evde boşanma aşamasındaki eşi Ahmet Özdemir'in saldırısına uğrayınca kapıya dayanan eşini bıçakla öldürdü. 

Başka kadınlarla birlikte olur fotoğraflarını paylaşırdı

Olay anına tanıklık eden Nuran Özdemir'in yeğeni Elif A., o gece yaşanılanları anlattı. Teyzesine ve yeğenlerine destek olmak için memleketinden geldiğini söyleyen Elif A. şöyle konuştu: "Eniştem başka kadınlarla kalır, sosyal medyada fotoğraflarını paylaşırdı. Olay gecesi yatmaya hazırlanırken bir anda kapı vurulmaya başladı. Eniştem ağza alınmayacak şekilde küfürler savurunca teyzem kapıyı açmak zorunda kaldı."

Yeğenim 'Yapma baba, vurma anneme' diye bağırdı

"Ben korkup odaya kaçtım ama yeğenim, anne ve babasını ayırmak için salona koştu. Yeğenim "Yapma baba, vurma anneme" diye bağırıyordu. Bir süre sonra sesler kesilince teyzem, "Polisi, ambulansı ara" diye bağırdı. Salona gittiğimde eniştem kanlar içerisinde yerde yatıyor, teyzem de enişteme tampon yapıyordu."

Ahmet ne olur ölme!

İfadelere göre Nuran Özdemir, eşini bıçakladıktan sonra ambulans gelene kadar yaralı bölgeye tampon yaptı. İfadesinde havluyla tampon uyguladığını söyleyen Nuran Özdemir, "Amacım öldürmek değildi. Ahmet'i yerde kanlar içerisinde görünce çok korktum. Ağlayarak, 'Ahmet ne olur ölme' diye bağırdım ama bilincini kaybediyordu." dedi.

Nuran Özdemir poliste neler anlattı?

Nuran Özdemir polisteki ifadesinde şunları söylediği öğrenildi: "Olay günü eşim Ahmet Özdemir Eyüpsultan'da ikamet ettiğim adrese geldi. Binanın içerisinde yüksek sesle bana hakaret etmeye başladı. Ben de kapıyı açarak gitmesini ve komşuların rahatsız olduğunu söyledim. O sırada Ahmet, kapıdan içeriye girerek başımı yere doğru eğdi ve vurmaya başladı. Bir süre beni bu şekilde dövmeye devam etti. Beni dövdüğü esnada başımdan kan aktığını görünce ondan kurtulmak için, buzdolabının üzerinde bulunan bıçağı elime aldım ve bakmadan rastgele boşluğa doğru savurdum. O esnada evde bulunan çocuklarım araya girdi ve bizi ayırdı. Ben de kurtulmak amaçlı bir odaya sığındım. Sonrasında çocuklarımın çığlıklarını duydum ve tekrar yanlarına gittiğimde Ahmet yaralanmış halde yerde yatıyordu. Elime havluyu alarak göğsüne doğru bastırdım ve 'Ahmet ne olur ölme' diye seslendim. Ben eşimi öldürmek istemedim. Elinden kurtulmak amaçlı bıçağı boşluğa savurdum, öldürmek amaçlı savurmadım."