Kendini kuş gibi hissediyor

Abone ol

Küçük Kadınlar dizisinin büyük ablası Ekin Türkmen merak edilenleri Bugün gazetesine anlattı.

24 yaşındayım ama 50 yaşında bir kadının özelliklerini taşıyorum. 

Televizyon dizisi 'Küçük Kadınlar'ın başrol oyuncusu Ekin Türkmen, hayatını, ilginç düşüncelerini ve hayallerini BUGÜN'e anlattı. "Bazen kuş olduğumu hissediyorum. Onların gözünden dünyaya bakıyorum" dedi.

Ekin Hanım, Yozgat Sarıköy size ne hatırlatıyor?

Mimarlık yapan babamın işleri dolayısıyla 2 yaşımdan 5 yaşıma kadar Sarıköy'de yaşadım. Yemyeşil bir köydü. Ormanın içindeydi. Arkadaşlarımla oynamak yerine ormana giderdim. Orada hayaller kurardım. Vahşi hayvanları görürdüm ormanda, büyülenirdim.

Peki ya şimdi nasıl bir düzenin içindesiniz?

İstanbul'da hissettiğim o kıpırtıyı başka hiçbir şehirde hissedemem. Çok beğendiğim ve yaşamak istediğim yerler var ama İstanbul'u özlüyorum. Evimde iki kedim var, birinin ismi Kısmet, diğeriyse Caty. Köpek de istiyorum. Su kaplumbağalarım var. Kendime keçi alacağım.

‘GORİL BAKICISI OLSAM’

Evinizi hayvanat bahçesine çevirmeyi mi planlıyorsunuz?


(Gülüyor) Bugün bir gazetede hayvanat bahçesinde çalışan bir adamın gorillerle resmini gördüm. Harikaydı. O kadar seviyorum ki hayvanları, doğayı. Goril bakıcılığı yaparım, hayvanat bahçesindeki bütün hayvanlara bakarım.

Oturuşunuz, tavrınız, konuşmanız; sanki karşımda olgun bir kadın oturuyor; kendinizi kaç yaşında hissediyorsunuz?

Bazı şeyler yaşla değil yaradılışla ölçülmelidir. Sadece 24 yaşındayım ama bana sorarsan 50 yaşındaki bir kadının özelliklerini taşıyorum.

Yalnız başınıza kaldığınızda ruhunuz size ne anlatır?

Bazen kuş olduğumu hissediyorum. Küçükken ağacın tepesinde kuş görürdüm ve gözlerimi kapatıp onunla iletişim kurmaya çalışırdım. Benim aşağıdayken göremediğim, kuşun o anda gördüğü şeyi görürdüm. Kuşun gözüyle bakardım. O, o anda bir ev görüyor, ben de o evi görürdüm.

DOĞA ÜSTÜ OLAYLAR

Yani astral yolculuk mu yapıyorsun?


Tabii, empatinin had safhasıdır bu yaşadıklarım. Bir insan özünden kopmadıkça her şeyi yapabilir. Çok mucizevi bir yaratık insan... Var sayılan bütün doğa üstü olaylar, çok normal ve yaşanabilir şeyler.

Bu konuda kendinizi geliştirmeyi düşündünüz mü?

Beynim reddetti. Bir şeyi önce reddediyor ve öğrenmek istemiyorum. Konservatuvarda da öğrencilik yıllarımda birçok bilgiyi reddetmiştim.

Hepimizin bu dünyaya gelişimizin bir amacı var, sizinki nedir?

Çevreme, ülkeme, dünyaya karşı duyarlı olmaya çalışıyorum. Arkadaşım Neşe Ağaoğlu'yla çevreci projelere imza atıyoruz. Sokak hayvanları, sanatla tanışamayan çocuklar, engelliler ve küresel ısınmaya dikkat çekmek gibi çalışmalarımız var.

KÜTÜPHANE YAPTIRACAK

En yeni projeniz nedir?


Kütüphanesi olmayan okullara yeni bir kütüphane yaptırmak istiyorum. Sponsorlarla bunu destekleyip Türkiye çapında bir şey yapmak istiyoruz. Benim bu konuda bireysel çalışmamın dışında o kütüphaneleri tasarlamak istiyoruz. Gazi Osmanpaşa'daki bir köy okuluna kendi imkanlarımla böyle bir kütüphane hazırlıyoruz. Kitaplar, CD'ler ve masalları var.

MEVLANA’NIN ETKiSiYLE SEMA YAPTIM

Müziğin anlamı nedir?


Müzik kulağım var. Hocalarım da öyle söyler. Maalesef müzikle bir türlü ilgilenemedim. Bir ara ney çaldım.

Bana çok ilginç geldi; genç bir kız keman veya gitar değil de ney çalıyor, niye?

Derin ve insanı etkileyen bir enstrüman ney. Beni hep etkilemiştir.

ARAŞTIRMA YAPTIM

Tasavvufla ilginiz var mı?


Bir dönem Mevlana felsefesi ve semayla çok ilgileniyordum. Bu konuda çok kitap okudum, araştırma yaptım. Amatörce sema yapmaya çalıştım. Hâlâ da istiyorum. Konya'ya gitmedim ama Galata Mevlevihanesi'ne gittim.

Semazenlere mi özendiniz?

İçgüdüsel olarak sema yapmak arzum vardı. Mevlana'dan etkilendim ve öğrenmek istedim. Sema dönmek değildir, önce Mevlana felsefesinin içine dalman lazım. Evde sema yaptım.

EVRENİN BİR PARÇASI!

Kimlerle?


Sema yapmayı bilen arkadaşlarım var, onlardan bir şeyler öğrendim.

Ne hissettiniz?

Sema yaparken evrenin bir parçası olduğumu hissettim. Semazenler sema yaparken kafaları belli bir açıda durur. O açıdayken insan beyni dönmelerden etkilenmiyormuş. Bu bilimsel bir durum.

Röportaj: Şebnem Özuzcan/Bugün

Günün Önemli Haberleri