Kendine sanatçı demeye utanıyor
Abone olİki kasediyle dinleyicisinin karşısına çıkan Uğur Işılak, 'dünkü çocukların' kendine sanatçı demesine şaşırıyor. Onu tanıyıp mesleğini soranlara bakın ne cevap veriyor?
Işılak, "Kendimi ne şarkıcı ne türkücü kategorisine koyuyorum.
Ben halk ozanıyım." diyor. Uğur Işılak kendine “ozan” diyen ender
sanatçılardan biri. Hatta “Sanatçı sıfatını taşımaya utanıyorum.”
diyecek kadar tepkili. Onu tanımayıp mesleğini soran biri olursa
ithalat-ihracat işiyle uğraştığını söylüyor. “Kalabalık Yalnızlığa”
ve “Ozanca” isimli iki kasetle dinleyicisinin karşısına çıkan
Işılak, “Sanat eller ayaklar altına alınmış. Dünkü çocuk da kendine
sanatçı diyor, 50 yılını bu işe veren de. Ben kendimi ne şarkıcı ne
türkücü kategorisine koyuyorum. Çizgimi belirledim; halk ozanıyım.”
diyor. Işılak, kaset kapağında “Yüreği buruk, sevdası doruk, özü
toprak kokan, gözü Hakk’a bakan çağdaş bir halk ozanı” olarak
tanıtılıyor. Halk ozanlığının özüne sadık kalarak müzik yapan
Işılak, popülariteden uzak, ilkelerine bağlı bir yaşam sürüyor.
“Sizin gece hayatınız var mı?” sorusunu şöyle cevaplıyor: “Evet
gece alemim var. Her gece birkaç bardak çaydan sonra, hayatla kumar
oynuyor, gece hayatında dostlarla sohbet ediyorum.” Türkiye’de
kalitesizliğe destek olanlarla beraber, bir o kadar da mevcut
kalitesizliği protesto edenlerin var olduğunu ifade eden Işılak,
onları “Kalabalık Yalnızlar” olarak tanımlıyor. Cesaretini eksik
bulduğu gruba çalışmasıyla cesaret vereceğini belirten Işılak,
“Çalışmam kokuşmuş sanat dünyasından sıkılanlara alternatif olacak.
Onlara, madem bu gidişatı beğenmiyorsunuz, işte size
dinleyebileceğiniz bir kaset.” diye konuşuyor. Gerek müzikal
altyapısı, gerekse söz muhtevasında farklılığını ortaya koyan Uğur
Işılak, “Ozanca” isimli kasetinde gitar ve bağlamayla otantik bir
tarz sunuyor dinleyenlerine. 20 yıldır sanat camiasının içinde olan
Işılak, isminin pek bu camiayla anılmasını istemiyor. Işılak, “Aklı
midesinde olanların değeri çıkardığı kadardır. Bence sanat camiası
aklı midesinde olanlarla dolu.” diyor. Sanat camiasının
çirkefliklerinden korunmak için çaba gösterdiğini gizlemeyen
Işılak, “Bazen Firavun’un sarayından Musa yetişir.” diyerek
kendisini koruyan zırhı şöyle tanımlıyor: “Yaşadığımız hayatta
insanın zırhı eskimeyen yeni, yenilenemeyen eskidir.” ‘Hayranlarıma
çığlık attıracak bir yapım yok’ Işılak, alkışı, pohpohlanmayı
sevmiyor. Işılak, “Bizim hayranlarımız öyle çığlık falan atmazlar,
zaten çığlık attıracak bir yapımız da yok. Adam gibi gelip elimizi
sıkar, sevgisini ifade eder, takdir ettiğini söyler. Biz de alır
sevgisini başımıza taç yaparız.” diye konuşuyor. Çıktığı günden
beri milliyetçi kimliğiyle lanse edilen Işılak, bundan rahatsızlık
duymadığını dile getiriyor. “Ben milliyetçiyim, muhafazakarım,
maneviyatçıyım. Milliyetçiliği alnımda kara leke gibi değil,
alnımın akıyla taşıyorum.” diyen Işılak, milliyetçiliğini
Mevlana’nın sözleriyle şöyle tanımlıyor: “Biz bir ayağımızla tıpkı
pergel gibi meşru dairenin içerisinde sabit durur, diğer ayağımızla
da 72 millet ve bütün alemleri seyran ederiz. Ben ırkçı değilim,
Atatürk, Özal ve bugünkü hükümet ne kadar milliyetçiyse ben de o
kadar milliyetçiyim. Yeniden bir diriliş hamlesi olacaksa, bu ancak
bizim manevi değerlerimizle olacaktır. Karma felsefesi yerine
Mevlana felsefesi, reiki yerine rabıta ile.” İlk klibini “Tek Seni
Sevdim” isimli şarkıya çeken Işılak, ikinci klibini de “Dönen Alçak
Olsun”a çekecek. Eski kasetinde yer alan şarkının asıl dinleyici
kitlesiyle buluşamadığını ifade eden Işılak, bu defa farklı bir
altyapı ile seslendirdiği şarkının dinleyicisiyle buluşacağına
inanıyor. Ayrıca klibinde Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri
olan uyuşturucuyla ilgili mesaj verecek. “Uyuşturucu 11 yaş
sınırına kadar indi. İlkokul öğrencileri bile artık rahatça
uyuşturucuya ulaşabiliyor. Ülke olarak bununla mücadele etmemiz
gerekiyor. Ben bu misyonu yüklendim.” diyen Işılak, klipte 300
ilköğretim öğrencisiyle kamera karşısına geçecek. Beste çalışmaları
ve konserlerin yanı sıra uzun metrajlı bir film çekmeye hazırlanan
Uğur Işılak, senaryosuna katkıda bulunduğu film için oldukça
heyecanlı. Işılak, oyuncu kadrosunun henüz belli olmadığı filmle
ilgili ufak tüyolar da vermeyi ihmal etmiyor: “Film bugüne kadar
sırtımızı çevirdiğimiz, öcü gibi gördüğümüz ve varlığını ifade
etmekten utandığımız değerlerin bizi dünyaya taşıyacağını bizlere
gösterecek. Ayrıca ülkemiz gençliğini her gün içten içe kemiren,
buhrana sürükleyen reenkarnasyon, karma felsefesi, uyuşturucu,
alkol gibi olguların karşısında dik bir duruş ve bunların
panzehirini gösterecek bir aksiyon filmi olacak. Silah yerine kalem
kullanacağız.” Dilek Hayırlı-Zaman