Çocukluğundan beri 'kör olabilmenin' hayallerini kuran Jewel Shuping isimli kadın bu isteğini gerçekleştirebilmek için Kanada'ya gidip kendisine bu konuda yardımcı olabilecek bir doktor buldu. Vücut bütünlüğüne ilişkin kimlik bozukluğu yüzünden görme yetisini kasıtlı olarak kaybeden kadının hikayesi oldukça çarpıcı detaylarla dolu. Amerika ’nın Kuzey Carolina eyaletinde yaşayan Jewel Shuping isimli kadın henüz üç yaşındayken, karanlık koridorlarda kendi başına yürümeye çalışırmış. Altı yaşındayken kör olma fikrinin onu rahatlattığını hissettiğini söyleyen Shping, uzun sür güneşe bakmanın gözlerine zarar verebileceğini öğrendikten sonra görme yetisini kaybedebilmek umuduyla gözlerini kırpmadan güneşe bakmaya başlamış. Shuping 18 yaşına geldiğinde görme yetisinde herhangi bir bozukluk ya da azalma olmamasına rağmen koyu camlı güneş gözlükleri ve bir baston kullanarak, görme engelliymiş gibi davranıyormuş. Bir tür psikolojik/nörolojik rahatsızlık olan vücut bütünlüğüne ilişkin kimlik bozukluğu, fiziksel olarak herhangi bir engeli olmayan insanların, engelli olmak için istek duymalarına sebep olan bir hastalık. Hastaların fiziksel formlarının, görüntülerine uymadıklarını düşünmelerine sebep olan vücut bütünlüğüne ilişkin kimlik bozukluğu, Shuping’de görme yetisinden yoksun olma isteği olarak baş göstermiş. Elinde bastonla ve koyu renk güneş gözlükleriyle yaşamaya başlamasını, görme engellilerin okumak için kullandığı Braille alfabesini öğrenmesi takip etmiş. Shuping, 20 yaşına geldiğinde Braille alfabesini akıcı şekilde okuyabiliyormuş. ‘Körmüşüm gibi davranıyordum fakat gerçekten kör olma fikri de arada sırada aklımı kurcalıyordu. 21 yaşıma geldiğimdeyse kör olmayı artık aklımdan çıkaramamaya başladım’ Demiş Shuping Daily Mail’de yer alan habere göre. 2006 yılında bu dileğini gerçekleştirebilmek için ilk girişiminde bulunmuş; kendisine bu konuda yardımcı olabilecek bir doktor bulup Kanada’ya gitmiş. Gözlerine lavabo açıcı damlatarak kör olan kadının bu girişimi oldukça acılı olmuş. ‘Gözlerim çığlık atıyor gibiydi, bir yandan da lavabo açıcı yanaklarımdan süzülürken cildimi yakıyordu’ demiş. Hastanedeki diğer doktorlar durumdan haberdar olunca kadının gözlerini kurtarabilmek için ellerinden geleni yapmışlar ancak başarılı olamamışlar. Shuping’e bu konuda yardım eden doktorun ismi de, bu yüzden hakkında bir suçlama, şikayet ya da dava olup olmadığı da bilinmiyor. Shuping’in görme yetisi bir anda kaybolmamış. ‘Gözlerimi açtığımda hala görebiliyordum, hayal kırıklığına uğradım’ demiş genç kadın bir açıklamasında. Her geçen gün zayıflayan görme yetisi, altı ayın sonunda tamamen kaybolmuş ve Shuping henüz küçücük bir kızken bile istediği şeye, kör olmaya kavuşmuş. Ailesi olan bitenin kaza olmadığını öğrendiğinde Shuping’i evlatlıktan reddetmiş. O ise ‘Ben en başından beri böyle olmam gerektiğine inanıyorum. Doğuştan kör olmalıydım.’ Demiş. ‘Çevrenizde sizin gibi düşünen kimse olmadığı zaman delirmeye başladığınızı düşünüyorsunuz. Fakat ben deli değilim. Ben hastayım.’ Diye de eklemiş. Shuping şu an hikayesini bu kadar cesurca paylaşıyor çünkü vücut bütünlüğüne ilişkin kimlik bozukluğu olan diğer insanlara yardımcı olmak istiyor. Bu hastaların profesyonel yardım almaları için onları destekleyen Shuping, hastalığının nelere mal olabileceğinin ve ne kadar ciddiye alınması gerektiğinin bir örneği.