Kendi ağzından Nelson Mandela
Abone ol“Pasif direnişden yana olduğumuzu söylemek, devlete karşı işimize yaradı. Bunu ilke değil taktik olarak benimsedim…Şartlar neyi gerektiriyorsa o yapılır. Hz. İsa’da bezirganlara karşı şiddet kullandı… "
Güney Afrika’nın efsanevi lideri Nelson Mandela 95 yaşında
yaşamını yitirdi. Güney Afrika'da ırkçılık karşıtı eylemlerin
önderliğini üstlenene ve "Ulusun Babası" olarak görülen Mandela,
aynı zamanda Kosa Kabilesi'nin lideriydi.
Sosyalist bir dünya görüşünü savunan Mandela, 1961'de devlet hedeflerine bombalama yapan militan bir örgüt kurup yönetmiş, 1962'de hükumeti devirmek için komplo kurmak ve sabotaj eylemleri düzenlemekten dolayı tutuklanıp ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
27 yılını cezaevinde geçiren Mandela, düzenlenen bir uluslararası kampanya sonrasında serbest bırakılmış, ırkçı rejimin yıkılması sonrasında tüm halkın katıldığı seçimlerle Başkan seçilmişti.
Radikal yazarı Gündüz Vassaf, Mandela'nın Kendimle Konuşmalar* kitabından seçtiği alıntılarla "Çelişkileri, değişimi, çıplaklığıyla insani halleri"ni gözler önüne serdi.
İşte kendi kaleminden Mandela:
KABİLE REİSİ OLMAK GÖRÜCÜ EVLİLİK
GİBİ
“Kabilemin reisi olmam bekleniyordu. Görücü usulü evlilik gibi geldi bana. Kaçtım. Kalsam kocaman göbeğim, sürü sürü öküz ve koyunlarım olacaktı.
“Irkçılığa karşı mücadelemde, hangi örgütlere girmem, hangi kitapları okumam gerektiğini kimseden öğrenmedim. Disiplinli bir özgürlük mücadelesinde, tesdadüfler de önemli, deneme ve sınama da.
ELEŞTİRİ DÜRÜST, GERÇEKÇİ, YAPICI OLMALI
“İlk yazdıklarıma, konuşmalarıma ibretle bakıyorum. Ukala, yapay, taklit, evrensellikten uzak, deneyim fakiri, hazmedilmemiş bilgilerimle kitleleri etkileme kaygısı.
“Siyasette başka liderleri eleştirirken, dürüst, gerçekçi, yapıcı olmalı.
HZ. İSA DA ŞİDDET
KULLANDI
“Pasif direnişden yana olduğumuzu söylemek, devlete karşı işimize yaradı. Bunu ilke değil taktik olarak benimsedim…Şartlar neyi gerektiriyorsa o yapılır. Hz. İsa’da bezirganlara karşı şiddet kullandı…
HABEŞİSTAN'DA BOMBA EĞİTİMİ
Günlüğünden:
“30 Haziran, 1962, Addis Ababa, Habeşistan Bombalı
tahrip eğitimi aldım.
“1 Temmuz, 1962 Otelde notlarımı yazdım.
“8 Temmuz, 1962 Albat Tadesse ve Yüzbaşı Befekadu ile
küçük bir lokantada yemekten sonra sinemaya
gittik.
DÜNYA ŞİDDET EYLEMLERİNİ DEVRİMCİ MÜCADELE OLARAK GÖRMELİ
Konuşmaları ve yazdıklarından:
“ Devlet şiddeti karşısında… düşmanımız hareketimizi tek tük
ayaklanmalar, dünya ise popular devrimci mücadele olarak
görmeli.
“ Menachem Begin’in İsyan kitabı bana cesaret verdi… (Siyonistler)
Boyda boya İngiliz işgali altında, dağsız, tepesiz dümdüz
topraklarda güçlü bir mücadele gerçekleştirdiler.
“Militarizmi engelledik. Silahlı gücün merkezi otoriteye
tabi olmasını sağladık.
Asıl hedefimizin siyasi güç olduğunu gözden
çıkarmadık.
SİYAH VE BEYAZ IRKÇILIĞINA
KARŞIYIM
“Siyah ve beyaz ırkçılığına, birinin diğerine egemenliğine her
zaman karşı çıktım.
Amacım herkesin özgürce eşit olanaklardan yararlanabileceği bir
toplumda yaşaması.
“Oğlumu ölmeden son gördüğümde 17 yaşındaydı. Başka şeyleri
olduğu halde, ona bol gelen pantolonumu giymişti. Kaçak yaşamamın
onda yarattığı duygusal fırtınalar altında
ezildim.
BUGÜN DOMATES EKTİM
Hapis yıllarından:
“17 Ekim, 1979
Çıplak, 79 kiloyum.
“18 Ocak, 1984
Domates tohumu ektim.
“6 Ocak, 1986
Kilom 79. Boyum 1.80
BASKIDAN KORKMADIK DİRENEREK
YENDİK
“Beyazlara aşağılık duygusunu, hakkımızı arama
mücadelesiyle yenebildik. Baskıdan korkmak yerine, direnerek
baskıya karşı geldik.
“İnsan hapishanedeyken karısının dışarıda konumunu aklından
geçirmemeli. Kendisine gelince, cinsel hayatı olmamasını kontrol
edebilir.
GARDİYANLARI KÜÇÜK
DÜŞÜRMEDİM
“Gardiyanları küçük düşürmemeye gayret ettim. Düşürdüğimde
özür diledim. Ama onlara karşı kendimin ve diğer mahkumların
haklarını sonuna kadar savundum.
“Tek başıma hücre hapsine karşı çıkmadım, çünkü tecridim,
“Biz teröristlerle konuşmayız,” diyen hükumetle
gizli görüşmelerime vesile olacaktı. Hareketle de paylaşmadım.
Reddederlerdi. Görüşmelere tek başıma başlayacak oldu bittiye
getirecektim.
“En çetin sorun ulusal birliğin
sağlanamaması.
(…)
RÜZGAR VE GÜNEŞ HANGİMİZ GÜÇLÜ DİYE BAHSE GİRER...
Mandela’nın şiddete ilişkin son vardığı nokta:
Rüzgar ve güneş, “Hangimiz daha güçlü?” diye bahse tutuşur.
İddia, yolda yürüyen adamın paltosunu kimin çıkartabileceği. Rüzgar
estikçe eser, estikçe adam paltosuna sımsıkı sarılır. Sıra
güneşindir. Bulutların arasından hafifçe yüzünü gösterir. Adam
gevşer. Gübeş ışıldar. Adam düğmelerini çözer. Güneş tepeye gelir.
Adam kendisini kurtarır paltosonundan.
*Mandela, N. Conversations with Myself, Farrar, Strauus and Giroux,
New York, 2010.