Kemik erimesi varsa kilimleri kaldırın
Abone olKüçük kilim, paspaslar, kaygan cila, kordonlar ve kalabalık eşyalar çok riskli! Özellikle de kemik erimesi varsa!
Kemik miktarının azalması ve kemiğin mimari yapısının
zayıflaması sonucunda kemiğin kırılganlığında artış olmasına
osteoporoz deniyor. Osteoporoz süreci kemiğin miktarının
azalmasıyla başlıyor, hastalığın tanısı kemik yoğunluğunun
ölçülmesi (DEXA) ile konuyor.
"Evinizde osteoporozdan muzdarip biri varsa düşmelere karşı
önleminizi alın" diyen Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Fizik
Tedavi Uzmanı Dr. Özlem Güngör, "kemik erimesinde en büyük risk
olan kırıkların yaşanmaması için evinizde yeni düzenlemeler yapın"
önerisinde bulunuyor.
Osteoporozda en büyük riskin düşmeler olduğuna vurgu yapan, kemik
erimesi olan kişilerin özellikle ev kazalarından korunmaları
gerektiğini söyleyen Dr. Güngör, "Osteoporozda kırıkların oluşumuna
yol açan en belli başlı neden düşmelerdir. Bu nedenle osteoporozu
olan kişilerin yaşama alanında düşmeleri önleyecek düzenlemeler
yapılmalıdır. Ev ortamında küçük kilim ve paspaslara, kaygan cila,
kordonlara ve kalabalık eşyalara dikkat edilmelidir. Merdiven
basamakları sağlam olmalı ve trabzan bulunmalıdır. Ortam
ışıklandırması iyi olmalıdır. Düşmeler en fazla alacakaranlıkta
ortaya çıkar. Bu nedenle görme kusurları için uygun gözlük
kullanılmalıdır" şeklinde önerilerde bulunuyor.
Özellikle kadınları tehdit eden osteoporozun en sık görülen kemik
hastalığı olduğunu belirten Dr. Özlem Güngör, hastalığın nedenleri,
tedavisi ve korunma yöntemleri hakkında şu bilgileri veriyor:
EN ÖNEMLİ NEDEN ÖSTROJENİN
AZALMASI
Osteoporozun gelişmesi ve ortaya çıkmasında
birçok faktör rol oynar. Bunların en önemlisi ve en yaygın olanı,
östrojen miktarındaki hızlı düşmeyle birlikte ortaya çıkan menopoz
sonrasındaki osteoporozdur. Yaşın ilerlemesi bir diğer etkendir.
Hormonal bozukluklar (guatr, diyabet vb), mide –barsak sistemi
hastalıkları (kalsiyum emilimini bozması nedeni ile), romatizmal
hastalıklar, beslenme bozuklukları, bazı ilaçlar (kortizon,
heparin, kanser tedavileri vb), alkol, sigara alışkanlıkları ve
hareketsiz yaşam hastalığın ortaya çıkmasına neden olur. Ailede
osteoporoz varlığı da bir diğer risk faktörüdür.
KEMİK ERİMESİNİ ARTIRAN RİSK
FAKTÖRLERİ
Kadınlarda ilk adet yaşının geç olması,
erken menopoz, 6 aydan uzun süren adet görmeme, doğum yapmama ya da
doğum sayısının az olması ve emzirme süresi osteoporoz gelişimi
açısından risk oluşturur. Fiziksel aktivite eksikliği hangi yaşta
olursa olsun kemik yapımını olumsuz yönde etkiler. Osteoporoza
bağlı kırıklar, baş kemikleri dışında vücudun herhangi bir
kemiğinde oluşabilir. En sık olarak omurga, kalça ve el bileğinde
kırıklar görülür. Omurga kırıkları sonucunda kamburlaşma gibi duruş
bozuklukları oluşurken, kalça kırıklarının ölüme varan sonuçları
olabilmektedir. Osteoporoza bağlı ağrılar, kırıklar sonucunda
ortaya çıkar. Uzun süreli oturma ve öne eğilme ile ağrı görülür,
bazen çok şiddetli olabilir. Osteoporoza bağlı olarak omurgada
oluşan şekil bozuklukları uzun süreli ağrılara neden olabilir.
ERKEN TEDAVİ BAŞARI ŞANSINI
YÜKSELTİR
Osteoporoz günümüzde tedavi edilebilir bir
hastalıktır. Bütün hastalıklarda olduğu gibi hastalıktan korunma
öncelikli amacı oluşturur. Hastalık geliştikten sonra erken tedavi
başarı şansını yükseltir. Osteoporozdan korunmada kalsiyumdan
zengin beslenme şarttır. Yeterli kalsiyumu almanın en uygun yolu
dengeli beslenmedir. Dengeli bir diyet, mutlaka süt ürünleri ve
yeşil yapraklı sebzeleri içermelidir. Günlük önerilen mönü; 1
bardak süt, 1 bardak yoğurt, en az 50 gr peynir ve 1 tabak yeşil
yapraklı sebzedir.
KAHVE VE SİGARA KEMİK ERİMESİNİ ARTIRIR
Aşırı
miktarlarda kahve tüketimi vücuttan kalsiyum atılmasını artırır.
Günlük 4 fincan kahve kemik miktarında azalmaya neden olmaktadır.
Sigara kullanımı da kemikler üzerinde zehir etkisi yapar. Sigara
içenlerde vücutta daha hızlı kemik kaybı olduğu çalışmalarda
gösterilmiştir. Alkol tüketimi de kırık riskini artırmaktadır.
Aşırı alkol tüketimi ile vücuttan kalsiyum emilimi azalır, kalsiyum
atılımı ise artar.
GÜNEŞTEN YARARLANIN, BALIK YAĞI TÜKETİN
Yaşlı
nüfusta D vitamini çoğunlukla yetersiz düzeylerdedir. Düzenli
olarak güneş ışınlarından yararlanılması, karaciğer ve balık
yağları tüketilmesi ve bunların yapılamadığı durumlarda ilaçlarla
vitamin D desteği yapılması uygun olur. Günlük yarım saat yürüyüş,
ya da haftada 3–4 kez 40 dakikalık egzersiz yapılması kas kuvvetini
artırır ve düşmelerden korunmaya yardımcı olur. Ancak yaşlı ve kalp
hastalığı olanlarda, birkaç dakikalık yürüyüşlerle başlanıp 1’er
dakika artırmak en uygun olanıdır. Yürüme hızı hafif tempolu
olmalı, eşit adımlarla, kollar eşlik edecek şekilde hafifçe
terlemeyi sağlamalıdır. Açık hava yürüyüşleri D vitamininden
yararlanıldığı için ayrıca faydalıdır. Yumuşak tabanlı, rahat ve
kaymayan ayakkabılar seçilmelidir. Yürüyüş yapılan yer, düşme
riskinin yüksek olmadığı mekanlardan seçilmelidir.