Kemençeye Yunanistan sahip çıktı
Abone olTürkiye'de kemençeye dönüp bakan yok ama Yunanistan Eurovision'a da Karadeniz'in milli çalgısıyla katılıyor.
Mayıs ayında Norveç'te düzenlenecek olan 55'inci Eurovision Şarkı Yarışması'nda Yunanistan'ı temsil edecek ‘Opa’ adlı şarkıda kemençe kullanılması, şarkının ve şarkıcıların kostümlerinin Karadeniz izleri taşımasına Trabzon'dan tepki geldi.
Uzun yıllar kemençe ve horon üzerine araştırmalar yapan emekli öğretim görevlisi Hüseyin Tahmaz, “2 yıl önceki şarkılarında da kemençe ezgileri vardı. Bu kez daha ön plana çıkardılar kemençeyi. Elimizdeki kıymete onlar sahip çıkıyor” dedi. Yunanlılar'ın kemençeyi ve horonu sahiplenmeye çalıştıklarını savunan Tahmaz, “Onları tebrik etmek lazım. Atina Olimpiyatları'nın açılışında da kemençeyi ve horonu sahiplenmeye çalışmışlardı. Biz Karadeniz oyunlarında bile horona yer vermedik” dedi.
Yunanistan'ın 55'inci Eurovision Şarkı Yarışması için seçtiği şarkı ve bu şarkının klibi, taşıdığı Karadeniz izleriyle dikkat çekti. Giorgos Alkaios & Friends tarafından seslendirilen ‘Opa’ adlı şarkıda, kemençe ve davul kullanılması, dansçıların kostümlerinin de horoncuların kıyafetine benzemesi tartışmaları beraberinde getirdi. Türk kültüründeki birçok geleneği sahiplenmeye çalışan Yunanlılar'ın kemençeyi de daha sık kullanmaya başlamasına Trabzon'dan tepki geldi.
Horon ve kemençe konusundaki çalışmalarıyla tanınan emekli öğretim üyesi ve İmece Folklor Eğitim Merkezi Başkanı Hüseyin Tahmaz, kemençe deyince her Karadenizli'nin kanının kaynadığını belirterek, “Yunanlılar'ın bundan 2- 3 yıl önceki Eurovision şarkısında kullanılan ezginin içinde de kemençe vardı. Bu yıl daha ön plana çıkardılar. Orada sadece ezginin içindeydi. Burada bariz biçimde çalıyorlar ve kemençeyi gösteriyorlar” dedi.
‘TEBRİK ETMEK LAZIM’
Eurovision'un büyük bir tanıtım yeri olduğuna dikkat çeken Tahmaz, “Bu şekilde kemençeyi sahiplenmeye çalışıyorlar. 2004 Atina Olimpiyatları’nda 200 kişiye kemençe ve davul eşliğinde horon oynatarak horonu sahiplenmişlerdi. Biz bu noktada pek ciddi çalışma yapamıyoruz. Ülke ve kent olarak yeterince sahiplenme sergileyemiyoruz. Bu durum bize acı veriyor tabi. Elimizdeki çok değerli materyalin başka tarafa gitmesi bizi üzüyor. Çalışmalarından dolayı onları tebrik etmek lazım. Ama sonuçta ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar işin özü burası. Biz ne kadar sahiplenmesek de bizim elimizden bunu almaları mümkün değil” diye konuştu.
Yunanlılar’ın Atina Olimpiyatları’nda da kullandığı kemençe ve horonun 2007’de Trabzon’da gerçekleştirilen Karadeniz oyunlarında bile yeterince kullanılamadığını da vurgulayan Hüseyin Tahmaz, şunları söyledi:
“Horon oynandı orada ama popüler bir şekilde, şov şeklinde oynandı. Şimdi önümüzde 2011 Avrupa Gençlik Oyunları var. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Kolbastı da bizim bir kültürümüz. Eurovision’da bunları harmanlayarak Yunanlılar’ın yaptığından daha mükemmel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Ama işin başındakilerin bakış açısının bu yönde değişmesi lazım. Bir işi sahiplenemezsen, bir çalışma yapmazsan birileri sahip çıkar.”
Trabzonlular’ın kemençeye olan ilgisizliğinden de yakınan Tahmaz, şöyle devam etti:
“Kendi kulübümüzde kemençe kursu açıyoruz ama geçen sene sadece 3 kişi devam etti. Söze gelince mangalda kül bırakmıyoruz ama iş icraata gelince ortada görünmüyoruz. O açıdan acı verici bir durum. Bölgemizde kemençe çalanların yüzde 90’ının notadan veya müzik değerlerinden haberi yoktur. Tamamen ezbere ve doğaçlama çalmaktadırlar. Buradan göç eden Rumlar ise kültürlerini korumak adına bunu devam ettiriyorlar. Burada oynanan horonu bozmamaya çalışıyorlar. Bizde sürekli gelişim ve değişim var. Kemençe orta Asya’dan beri Türklerle gelmiş bir enstrüman. Yunanlılar bu işi çok daha iyi kullanıyorlar tabi ama bu akademik çalışmaya da bağlı. Kentimizde müzik eğitim bölümü var. Bir enstitü kurulabilir. Bu tür değerlerin korunması gerek.”
Yunanlılar’ın şarkısını da internet üzerinden izleyen Tahmaz, “Başlıkları bizim burada horon oynarken taktığımız Kabalak’a benziyor. Üzerindekiler de yeleğe benzetilmiş. Ezgilerin altyapısının ve adımların bizimle benzerliği pek yok. Ama sonuçta bazı mesajları oraya koymak en büyük propaganda aracı. Bunu kullanabilmek çok önemli ve onlar da bunu başarmış. Sahiplenmek adına yapılmış bir adım” dedi.
İÇİMİZ ACIDI
Öğretmen Muhammet Yılmazoğlu ise kemençeyi Yunanlılar’ın klibinde görünce içinin acıdığını belirterek, ”Kendi kültürümüze sahip çıkamıyoruz. Onların kültürü olmadığı halde bizim enstrümanımıza sahip çıkıyorlar. Çok üzülüyoruz. Ama biz Karadeniz Oyunları’nda bile kemençe ve horonu göremedik. Euorovision’da şarkılarımızı hala İngilizce söylüyoruz, farklı müzikler kullanıyoruz. Bizim müziklerimizi de Yunanlılar kullanıyor” diye konuştu.
Üniversite öğrencisi Burak Mollahüseyinoğlu, halk oyunlarıyla uğraşan birisi olarak üzüldüğünü belirterek, “İçim ‘cız’ etti. Kemençe yöremizin enstrümanıdır. Tabii ki bunu bizim kullanmamamız ayrı bir acı verici durum” dedi.