Kemalizm Türkiye'nin önünü tıkıyor
Abone olHürriyet Gazetesi, Mayıs ayında Avrupa Birliği Genel Kurulu'na sunulacak olan Türkiye raporunu ele geçirdi.
Hürriyet'ten Zeynel Lüle'nin haberine göre Hollandalı
muhafazakar parlamenter Arie Oostlander tarafından kaleme alınan
raporda, Türk Devleti'nin laik ve Kemalist yapısı sorgulanıyor.
Laikliğin farklı tercüme edilmesi ve Kemalizm ideolojisinden
arındırılmış yeni bir Anayasa yazılması talep ediliyor. Avrupa
Parlamentosu'nda hazırlanan ‘‘Türkiye'nin AB üyeliği’’ konulu bir
raporda, Türkiye Devleti'nin Kemalizm ideolojisine bağlı yapısı ve
laikliği sorgulanıyor ve bu durumun AB üyeliği önünde engel teşkil
ettiği vurgulanıyor. Avrupa Parlamentosu'nun Hollandalı Hıristiyan
Demokrat Gurubu üyesi Arie Oostlander tarafından kaleme alınan
raporu Hürriyet ele geçirdi. AP'nin Türkiye Raportörü Oostlander,
Türkiye'nin devlet yapısının Kemalizm ideolojisi üzerine
kurulduğunu belirterek, bu yapının Türkiye'de ‘‘ülkenin bölünmez
bütünlüğünün bozulacağı’’ korkusu yarattığını, askerin gücünü
artırdığını, aşırı Türk milliyetçiliğini körüklediğini ve dine
karşı esnek olmayan bir tavır yarattığını belirterek, ‘‘Bu durum,
Türkiye'nin AB üyeliği yolunu tıkamaktadır’’ görüşünü savundu.
Oostlander raporunda, Türkiye'nin Fundemantalizm (Köktendincilik)
korkusundan arınması, katı laik tutumunu değiştirmesi ve laikliği,
Avrupa ülkelerindeki örnekleri esas alarak yorumlaması gerektiğini
belirtti. Hollandalı raportör, Türkiye'de Kemalizm'in esas
alınmadığı yeni bir anayasaya ihtiyaç bulunduğunu belirterek,
askerin siyasetteki ağırlığına da yoğun eleştiri getirdi.
Oostlander raporunda, Türkiye'deki reformların yetersiz olduğunu,
yapılan reformların da kağıt üstünde kaldığını belirtti. Raporda,
Heybeliada'daki ruhban okulunun açılması çağrısı yapıldı ve Türk ve
Ermeniler arasında diyalog yoluyla kurulacak bir müzakere ortamıyla
tarihi gerçekler konusunda uzlaşmaya varılması talep edildi. 24
Mart'ta AP Dış ilişkiler Komisyonu'nda görüşülecek olan ve Mayıs
ayındaki AP Genel Kurul toplantısında da tartışılarak oylanması
beklenen 16 sayfalık raporun özeti şöyle: Türk Devleti'nin temel
felsefesi, Kemalizm'dir. Bu ideoloji, Türkiye Devleti'nin bölünmez
bütünlüğünün bozulmasına yönelik korku yaratıyor. Aşırı Türk
milliyetçiliği körüklüyor. Askerin gücünü artırıyor ve dine karşı
esnek olmayan bir tavır yaratıyor. Sonuç olarak bütün bu oluşan
unsurları yaratan Kemalizm ideolojisi, Türkiye'nin Avrupa
Birliği'ne katılma yolunu kapatıyor. AB'nin beklentileri ve yasal
değişiklikler, yüzeysel değişiklikler ve makyajlarla yerine
getirilmeye çalışılıyor. Bunlar ve Türkiye'nin imzaladığı
uluslararası anlaşmalar kağıt üstünde kalıyor ve yetersiz. Uygulama
gerekiyor. Son 15 senede görülüyor ki, asker devletin sırtını
dayadığı bir taş konumundadır. Halk, devletin öbür kurumlarına ve
meclise nazaran, orduya daha çok güveniyor. Ordu, Türkiye'nin
çoğulcu demokratik bir devlet olması önünde frenleyici bir
unsurdur. Türkiye'nin ülkedeki ordunun siyasi ağırlığını, AB
ülkelerinin benzeri seviyeye çekmek zorundadır. Savunma bütçesi,
devlet bütçesinden bağımsız ve meclis kontrolünde değil. Ordunun;
eğitimde, endüstride, ekonomide ve medya üzerinde gücü var. Tabii
ki asker, sivillerin kontrolü altında olmalı. Asker edindiği siyasi
görevleri, sivillere iade etmeli.