Kemalist kesimden askere ince ayar

Gazeteci Mehmet Ali Birand tartışmaların odağındaki daha doğrusu bröve değişikliğinin mimarı Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'a başkaldıran sivil laik kemalist kesimin tepkisini ele aldı. Askerin sivile müdahelesinin yaşandığı ülkemizde bu kez yaşandı.

Yazı: Mehmet Ali Birand
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr

-Genelkurmay Başkanı Org. Özkök’ün dünkü açıklaması (30 Ağustos’ta emekli olacağına dair kesin söz vermesi) ve Kara Kuvvetleri Komutanlığının bröve değişimi olayı birçok açıdan incelenmesi gereken ve son derece önemli ipuçlarını-sonuçları beraberinde getirecek gelişmelerdir.

Genelkurmay Başkanı Org. Özkök’ün dünkü açıklaması (30 Ağustos’ta emekli olacağına dair kesin söz vermesi) ve Kara Kuvvetleri Komutanlığının bröve değişimi olayı birçok açıdan incelenmesi gereken ve son derece önemli ipuçlarını-sonuçları beraberinde getirecek gelişmelerdir.

Sivil-Asker ilişkilerinde yepyeni ve çok ilginç bir değişimin sinyallerini vermekte ve şimdiye kadar gizlenmeye çalışılmış bir gerçeği açığa çıkarmaktadır.

“ Sivil-Laik- Kemalist kesim, ilk defa Türk Silahlı Kuvvetlerinin rutin sayılabilecek bir kararına (bröve değişikliği) başkaldırmış, açıkça meydan okumuş ve Genelkurmay Başkanlığına görüşlerini de kabul ettirip, geri adım attırmıştır. Ayrıca yeterli derece laik-Kemalist görmediği Genelkurmay Başkanının  (her ne kadar ısrarla yalanlanmış olsa dahi) görev süresinin uzatılma ve bu şekilde K.K.K. Orgeneral Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanı olma fırsatı kaçırma olasılığına  tepki göstermiştir. İşin ilginci  bu tepkisinin sonucunu da almış ve Org.Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanlığı konusunda  güvence elde etmiştir.

 

Böyle bir durumla yakın tarihimizde ilk defa karşılaşılmıştır.

Bu köşede olsun, çeşitli yayınlarımda olsun sık sık, Askerin dışardan görüldüğü gibi herşeyi istediği gibi kontrol edip, her kararını kayıtsız şartsız uygulayan bir kurum olmadığını yazmış ve söylemişimdir. Son gelişmeler bu tezimi desteklemektedir. Son gelişme ile “Sivil-Laik-Kemalist”  kesim  gerçek gücü elinde tuttuğunu ve gerektiğinde Askeri yönlendirebileceğini göstermiştir.  Sivil-Laik-Kemalist kesim ilk defa  Asker ile ilişkilerinde böylesine açıkça bir ince ayar yapmıştır. Askerin Sivi-Laik-Kemalist kadroların görüşlerini dinlemek  ve kimi tutumunu ona göre ayarlamak  zorunda kaldığı, hiç değilse bu kesimlerden gelen etki altında kaldığı anlaşılmaktadır.

Son saptama  Atatürk simgesinin (Laik Cumhuriyetin değerlerini korumak)  geçmiş yıllara oranla giderek daha da fazla üzerinde titrenir olduğudur. Üç yıllık   AKP hükümetinin bu duyarlığın artmasında büyük katkısı bulunmaktadır.

Atatürk simgesi, benliğinde laik cumhuriyeti temsil ettiği için “eskiye oranla daha da fazla ve ne pahasına olursa olsun korunması gereken bir bayrak” konumuna girmiştir.  Son gelişmeler bir bölüm sivil kesimin  en akın müttfeği olan Asker’i dahi,  yanlış  adım attığı taktirde uyarabileceğini göstermektedir.

Bu yeni bir olgudur.

Türkiye ilginç şekilde giderek kabuk değiştirmektedir.

Bir kesim sivilin Asker üzerindeki denetimi artmakta, Atatürk’ün (Laik Cumhuriyet)  ilkeleri daha derinleşmekte Avrupa Briliği de bu değişimi hızlandırmaktadır.