İlker Başbuğ tutuklanınca, Başbakan Erdoğan açıklama yaptı:
- Biz tutuksuz yargılama arzu ediyoruz.
Etti de ne oldu?
Hakim ya da hakimler bildiğini okudu:
- Tutukluluk halinin devamına!
Erdoğan'ın arzusuna rağmen, Başbuğ hala
içeride!
Gidişat gösteriyok ki...
Erdoğan ne kadar arzu ederse etsin, Başbuğ'un tutukluluk hali devam
edecek.
İnsanın sorası geliyor...
Hani, iktidar yargıya müdahale ediyordu? Hani, "özel
yetkili mahkemeler" AK Parti iktidarı ne istiyorsa
onu yapıyordu?
***
Hrant Dink davası sonuçlandı biliyorsunuz.
Hakim karar verdi:
- Bu iş örgüt işi değil!
Ya nedir Hakim Bey?
Savcı direndi, Türkiye ayaklandı, hakim bildiğini okudu.
- Örgüt yok!
***
Yasin Hayal bugün yarın hapisten çıkacak.
Ogün Samast zaten çocuk.
Gün sayıyor.
Erhan Tuncel ise dışarıda.
Hal böyle olunca...
Az önce de ifade ettiğim gibi, Türkiye ayaklandı.
Türkiye ayaklanınca...
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, milletvekilleri, muhalefet
beyanat verdi sırasıyla:
- Böyle bir şey olmaz!
Erdoğan da dedi ki:
- Bu iş böyle bitmez!
Yargıtay'ı işaret etti yani...
***
Vay sen misin bunu diyen?
Kemal Kılıçdaroğlu kıyameti kopardı:
- Hani Tayyip Erdoğan yargıya müdahale etmiyordu?
Etmedi oysa... Yargı sürecinin devam ettiğini, bu işin bir de
Yarıgıtay ayağının olduğunu hatırlattı sadece. Buna rağmen Kemal
Bey, hışımla bağırdı:
- Nereden biliyorsun Yargıtay'dan döneceğini.
Haydaa...
***
Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu'nda Mehmet Çelen dostumla maç izliyoruz.
Yanımızda bir adam sürekli aynı şeyleri tekrarladı durdu maç
boyunca:
-Ne gerek var?
Futbolcu çalım atıyor, adam bağırıyor:
- Gerek yok!
Lüzumsuz bir müdahale, lüzumsuz bir konuşma anlayacağınız. Adam
aynı lafı tekrarlayınca maçtan soğuduk, baktık olmuyor biz de işi
dalgaya aldık:
- Gerek yok!
Bilmem anlatabildim mi?