Kemal Kılıçdaroğlu'ndan olay Dersim açıklaması
Abone olCumhuriyet gazetesi yazarı Can Dündar'a konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, Dersim olayları için devletin özür dilemesi gerektiğini söyledi
Cumhuriyet gazetesi yazarı Can Dündar, CHP Lideri Kemal
Kılıçdaroğlu'nun Dersim için devletin özür dilemesi gerektiğini
söylediğini yazdı.
Can Dündar, Kılıçdaroğlu ziyaretini anlattığı yazısında “Türkiye’nin 1950’lerde Cezayir’in bağımsızlık mücadelesine karşı politika izlediğini, 80’lerde Özal’ın bu tutum için özür dilediğini hatırlatıyor. Burada da özür dilenmesinde bir sakınca görmüyor. Ancak bu tartışmanın, Erdoğan’ın yolsuzluk dosyasının örtülmesine hizmet etmemesi gerektiğini düşünüyor. ‘Bu tuzağa düşmemek lazım’ diyor” ifadelerine yer verdi.
Can Düdar'ın 'Devlet, Dersim İçin Özür Dileyebilir' başlıklı
bugünkü yazısı şöyle:
CUMHURİYET'E MESAJ
GÖNDERDİ
“Deniz Mektupları” dizisi yayımlandıktan sonra CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’e bir mesaj yollamıştı:
“Aşk olsun sana çocuk” diyerek, Deniz Gezmiş’i, Can Yücel’in
dizeleriyle selamlamıştı.
Dün teşekkür için ziyaret ettim.
Sohbet ederken 70’li yıllara gitti.
Deniz yakalandığında Maliye Bakanlığı’nda hesap uzmanıymış. Elinden
düşürmediği, “Vergi Hukuku” kitabının iç kapağında, Deniz’in
Gemerek’te yakalandığı günün ertesi Günaydın gazetesinde yayımlanan
fotoğrafı yapışıkmış.
“O fotoğrafı gizli gizli taşırdık. Yazları da Ayvalık’a Maliye
kampına gittiğimizde ‘Aldırma Gönül’ çaldırırdık” diye anlattı.
İdam gecesi sabaha kadar uyumadıklarını hatırlıyor.
Bugün Deniz isminin yine dipdiri olmasını da o adaletsizliğin hâlâ
vicdanları kanatmasına ve gençlerdeki isyan duygusuna bağlıyor.
CHP'YE GENEL BAŞKAN OLMASINI
CUMHURİYET'E BORÇLU
Tabii Deniz’den sonra da Dersim’i konuştuk.
Tunceli, Kılıçdaroğlu’nun dede, baba toprağı… Çocukluğunun geçtiği
yer... Orada küçücük bir köyde doğdu. Muhtemelen 1930’ların acı
anılarını dinleyerek büyüdü. Orada ne yaşandığını, bugün
tartışanlardan çok daha iyi bildiğini tahmin ediyorum ama bu
tartışmalara uzak durdu.
“Dersimli olmaktan gurur duyduğunu” söyledi hep…
Bir de Ballıca’dan bir köylü çocuğunun devlette önemli görevler
üstlenip CHP’ye Genel Başkan olabilmesini, Cumhuriyet’e borçlu
olduğunu…
AK PARTİ GÜNDEM DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR
Ama bugün bu söylem yetmiyor.
Kamuoyunda ve partisi içinde “Dersim katliamı” konuşuluyor.
Devletin özür dilemesi talebi dillendiriliyor. CHP’nin bir genel
başkan yardımcısı parti adına özür diliyor; bir diğeri, bu tavrı
yanlış buluyor. Tartışma büyüyor.
Asıl konuşması gereken, üstelik Dersimli Genel Başkan susuyor.
Neden?
“Çünkü bu bir tuzak” diyor Kılıçdaroğlu:
“Erdoğan’ın kaçak sarayının ve yolsuzluğunun üzerine gidildiği bir
dönemde, Dersim tartışması açmak gündem değiştirmeye hizmet
ediyor.”
O yüzden grup toplantısında bu konuya girmemiş. Daha önce parti
içinde farklı sesler çıkmaması konusunda kürsüye yumruğunu vurarak
yaptığı uyarı burada da geçerli…
Yani?
Taraflara, “Kamuoyu önünde aranızda tartışmayın. Her uzatılan
mikrofona konuşmayın” uyarısı gitmiş olmalı.
DEVLET ÖZÜR DİLESİN
Peki, Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki yaklaşımı ne?
İktidarın Dersim konusunda samimi olmadığı kanısında…
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, “Tunceli’nin adının
Dersim olarak değiştirilmesi”ne ilişkin teklifinin bir yıldır
Meclis’te bekletildiğini hatırlatıyor.
Bir özür söz konusu olacaksa, partinin değil, devletin özür
dilemesi gerektiğine inanıyor.
Türkiye’nin 1950’lerde Cezayir’in bağımsızlık mücadelesine karşı
politika izlediğini, 80’lerde Özal’ın bu tutum için özür dilediğini
hatırlatıyor.
Burada da özür dilenmesinde bir sakınca görmüyor.
Ancak bu tartışmanın, Erdoğan’ın yolsuzluk dosyasının örtülmesine
hizmet etmemesi gerektiğini düşünüyor.
“Bu tuzağa düşmemek lazım” diyor.