CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, asgari ücretin 384 dolar
karşılığı olarak belirlenmesini talep etmişti. Yani
Kılıçdaroğlu'nun hesabına göre 4 bin 250 lira olarak açıklanan
asgari ücretin bugünkü dolar kuruyla 6 bin 021 lira olması
gerekiyordu.
Keşke öyle olsaydı!
Asgari Ücret Komisyonu'nun kararı sonrasında Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan, asgari ücretlinin 4 bin 250 lira olduğunu
açıkladıktan sonra, CHP lideri Kılıçdaroğlu bir kez daha kameralar
karşısına geçti ve memnuniyetsizliğini dile getirdi:
- Asgari ücret olarak verilen
rakam, döviz kurundaki artış ve fiyat artışları baz alınırsa düşük.
Elbette belirlenen rakamı küçümsemiyoruz ancak fiyat artışları da
göz önünde bulundurulmalı.
Aynı Kemal Kılıçdaroğlu, akşam saatlerinde yine kameraların
karşısına geçti ve CHP'li belediyelerde asgari ücretin 4 bin 500
lira olduğunu ilan etti.
Güzel!
Güzel de...
Kemal Kılıçdaroğlu, iktidardan asgari ücretin dolar kuruyla
açıklanmasını istemeyi biliyor madem, neden CHP'li belediyelerde
Türk Lirası ile artış yapıyor? Bugünkü dolar kuruyla asgari ücretin
karşılığı az önce de ifade ettiğim gibi, 6 bin 021 lira iken,
Kılıçdaroğlu CHP'li belediyelerin çalışanlarına 287 doları reva
görüyor.
Niye?
Samimi değil çünkü.
Dürüst değil çünkü.
Yiğitse, sözünün eriyse, iktidardan istediğini kendi yapsın
ya...
Numan Kurtulmuş haklı; AK Parti iktidarı karşıtları yalanda
sınır tanımıyor. İşin garibi havada uçuşan yalanlarını inandırmakta
pek mahirler. O yalanları çürütme noktasında ise ne yazık ki AK
Parti yöneticileri başarılı olamıyor.
Neden?
Çünkü AK Partililerin ekrana çıkması yasak. Her defasında ağzı
laf yapan AK Partililerin ekranlarda olması gerektiğini söyledim.
Bu görüşümü vaktinde AK Parti'de medya sorumlusu olan Mahir Ünal'a
ilettim ama karşılık bulamadım.
Bugüne kadar bazı televizyon kuruluşlarına tıpkı CHP'nin CNN
Türk'e uyguladığı ambargoyu uyguladılar. Elin oğlu ekranda bülbül
gibi şakırken, AK Partililer onları izlemeyi tercih etti.
Ekrem İmamoğlu ve ekibi aylardır, AK Partili Meclis üyeleri
tarafından engellendiğini söyleyip durdu. Halka bedava süt
dağıtımının AK Partililer tarafından engellendiğini iddia ettiler.
Taksim projesinin yine AK Partili meclis üyeleri tarafından
engellendiğini yaydılar.
AK Parti İBB Grup Başkanvekili Tevfik Göksü, Habertürk'te Fatih
Altaylı'nın Teke Tek programına katıldı ve bu yalanları tek tek
çürüttü. Öyle ki Fatih Altaylı bile Allah Allah çekmek zorunda
kaldı. Meğer hiç bir şey bildiğimiz gibi değilmiş.
Fatih Altaylı program boyunca, Tevfik Göksu'nun söylediklerini
yalanlayacak birilerini bekledi durdu. Tabii ki beklediği olmadı,
tabii ki kimse çıkıp da, "Tevfik Göksu yalan söylüyor" diyemedi.
Tevfik Göksu, belgelerle konuşuyordu çünkü.
Bir yılı aşkın süredir Türk halkı AK Partili Meclis üyelerinin
Ekrem İmamoğlu'nu çalıştırmadığını zannediyordu. Şimdi soruyorum;
Tevfik Bey'in ekrana çıkması, daha doğrusu Habertürk ambargosunu
delmesi kötü mü oldu?
AK Parti'de ağzı laf yapan gırla insan var. Üç kişi sadece üç
kişi Tevfik Göksu gibi ekrana çıksa, halka doğruları anlatsa,
iktidar karşıtlarının algı operasyonu tam da Numan Kurtulmuş'un
dediği gibi havada kalmaz mı?