O kaset olmasaydı, hangi güç Baykal'ın elinden CHP'yi
alabilirdi söyler misiniz?
Hiçbir güç!
O halde, ister "tuzak" deyin, ister "komplo" deyin,
ister "özel imalat." Ne derseniz deyin, o kaset, CHP için
hayırlı olmuştur bana göre!
Mağduru oynadı Baykal...
Allah'ı var iyi oynadı!
Ama işe yaramadı. Oynadığı oyun ters tepti kısa zamanda.
Hele bir de Başbakan o kasedi diline dolayınca, CHP'liler o
çok sevdikleri (!) Baykal'ı savunamaz hale geldiler!
Öyle bir oyun ki...
Ankara Temsilcimiz Nergis Demirkaya'nın da belirttiği
gibi, CHP'liler liderden çok kendi içlerinde "hain" aramaya
başladılar. Biri, ya da birileri CHP'nin liderliğine talip
olsa, damga hazırdı:
"Hain!"
O "hain"in bulunması uzun sürmedi!
80'ninden sonra, siyasi hiçbir beklentisi kalmayan Önder Sav,
Kemal Kılıçdaroğlu'na omuz verdi diye, "hain" ilan edildi.
CHP'deki "hain" sayısı Önder Sav'la sınırlı kalsa
iyi. Kılıçdaroğlu aday olunca, gördük ki CHP'nin içi "hain"
kaynıyor!
"Hain"lerin lideri ise Kılıçdaroğlu'ymuş, yeni öğrendik!
"İhanet" herkesten önce farkeden Savcı Sayan, Yılmaz Ateş,
Mehmet Sevigen gibi "sadık" isimler ise siyasi ikballeri için hala
direniyor:
"Kurtar bizi Baykal!"
Bu çağrı işe yaramadı değil!
Baykal kurtardı!
Hem kendini...
Hem CHP'yi...
Hem de Türkiye'yi...
"Kurtarma operasyonu"nda Kılıçdaroğlu'nun medeni cesaretini de
unutmayalım tabii..
İyi oldu, gerçekten iyi oldu!
Bir kere Kemal Kılıçdaroğlu'nun gelişiyle, siyasi arenaya seviye
gelecek.
Neydi o grup toplantılarındaki çığlıklar
öyle...
Baykal dünyayı fethediyordu sanki!
Erdoğan yine öyle...
Peki Kılıçdaroğlu bu işi kıvırabilecek mi?
Bürokrat ya hani!
Bakın, Kılıçdaroğlu'nun gelişiyle sadece CHP'de taşlar yerinde
oynamayacak. Ben iddia ediyorum Kılıçdaroğlu sükunetini
korursa, CHP ilk seçimde ya tek başına iktidar olur, ya da iktidar
ortağı.
Biz şimdiye kadar böyle şeyler söylemiyorduk hiç.
Ama şimdi farklı!
Nedeni, Kılıçdaroğlu'nun dili, sıcaklığı ve halka
yakınlığı...
Dün diyor ki:
-Ben asla zengin olmayacağım. Çocuklarım da zengin
olmayacak.
Bu laf belki bizim nazarımızda iş yapmaz ama, siz bir de
Anadolu'ya gidin. Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri o yörelerde insanın
içini ısıtıyor.
Mustafa Sarıgül'ün Anadolu'da iş yapmasının nedeni
neydi?
Halka yakınlığı idi Sarıgül'e halkı
yakınlaştıran.
Şimdi roller değişti.
Tahminim o ki, halk bundan böyle kendini Kılıçdaroğlu'na daha
yakın hissedecek! Hal böyle olunca, Sarıgül'e ihtiyaç kalmayacak!
Sarıgül'e ihtiyaç kalmayınca, CHP'nin yüzde hesabı yapmasına da
gerek kalmayacak.
Parçalanma, bölünme korkusu olmayacak yani!
Sarıgül ne yapacak peki?
CHP'den kendisi için af çıkar mı?
Belki!
Ama o af, Sarıgül'ü Şişli'ye hapsetmekten başka hiçbir işe
yaramayacak.
Özeti şu; bir kaset ilk başta Baykal'a yaradıysa da
sonrasında Türkiye'ye yaradı. Türkiye hem Baykal'dan
kurtuldu, hem de Sarıgül'den kurtulacak. O kaset,
Türkiye'ye yeni bir lider de kazandırdı.
Hayırlı olsun!