Kemal Kılıçdaroğlu: Olay papaz olayı değil
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, rahip Bronson meselesinin sadece yaşanacak krizi öncelediğini iddia ederek, "Olay daha derin ve köklü" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’li pastör
Andrew Brunson dosyasının beklenen krizi öne çektiğini savunarak,
“Krizin geleceğini Erdoğan da çok iyi biliyordu. Seçimleri niye
erkene aldı?” dedi. Medya kuruluşlarının Ankara
temsilcileriyle bir araya gelen Kemal Kılıçdaroğlu, özetle şunları
söyledi:
OLAY PAPAZ OLAYI DEĞİL
“Olay papaz olayı değil. Merkel istedi tak diye verdiler. Deniz
Yücel... Bana kalkacaksınız hukukun üstünlüğü, yargı
bağımsızlığından söz edeceksiniz. Kargalar bile buna güler. En son
Yunanistan. Ne oldu, niye verildi? Erdoğan ile Trump arasında bir
inatlaşma var. Faturasını da 80 milyon ödüyor. Dış politikada
diplomasi dilini öne çıkarmak gerekiyor. En son ABD’ye bürokratlar
gitti, niçin; siyasiler güven vermediği, siyaset kurumu iflas
ettiği için. Rahip meselesi yaşanacak olan krizi önceledi. Bu olay
rahibe bağlı değil, çok daha derin ve köklü. Krizin geleceğini
Erdoğan da çok iyi biliyordu. Seçimleri niye erkene aldı? ‘Erkene
alalım bu işi bitirelim’ diyerek MHP ile anlaştı.
Türkiye’nin ekonomik olarak içinde bulunduğu zor durumu bürokrasinin görmemesi mümkün değil. Bürokrasi görüyorsa, siyasetçinin önüne koyuyordur. Bir yıl içinde finansman ihtiyacı 240 milyar dolar. Papaz serbest bırakılsa da bırakılmasa da bulacaksınız. Nereden bulacak? İthalat belli, ihracat belli, Merkez Bankası’na müdahale ediyorsunuz, eli kolu bağlı. Hükümet, ‘papaz krizini’ öne çıkararak beceriksizliğini, basiretsizliğini örtmek istiyor. Papaz mı Trump mı dedi size ‘Bu kadar borçlanın’ diye.
VURGUNU VURAN KİM
Erdoğan milli kurtuluş savaşından söz ediyor. Savaş halindeysek,
dolarda bu kadar oynama oluyorsa bu sıradan bir şey değil. Bundan
birileri kazanıyor, birileri kaybediyor. Dolar düşükken alıp dolar
7 lira olduğunda bozduranlar, kim bunlar? Bütün bu veriler Merkez
Bankası’nda, BDDK’da, Bankalar Birliği’nde var. Hükümetin
açıklamasını istiyorum. Kazananlar var. Dövizle ihale alanlar.
Bunların sözleşme değeri ise 120 milyar dolar. Bu süreçte
spekülatif gelen, vurgunu vuran ve gidenler kimler? Erdoğan’ın
açıklaması lazım. Açıklayabilir mi, açıklayamaz. Çünkü vurgunu
vuranların büyük kısmı zaten yandaşları. Buradan elde edilecek
olağanüstü gelirle ciddi sermaye transferlerine hazırlık da
yapılmış olabilir. Fabrikalar çok ucuzladı.
SONUNDA KATAR’I BULDU
Kurumların, BDDK’nın, SPK’nın, hiçbirinin özerkliği yok. Hepsine
siyasi müdahale yapılıyor. Uzun süre sustular. Sonra gittiler özel
bankaların genel müdürlerine yalvardılar. Onları kanal kanal
dolaştırdılar. AB ile karşılıklı sıcak mesajlar veriliyor. Erdoğan
sıkıştı, kendisine dost arıyor. Acaba Putin mi olur, Çin mi olur,
sonunda Katar’ı buldu. Ülkenizde demokrasiyi geliştirmezsiniz
hiçbir destek alamazsınız. Gerçekçi olmak lazım.
SENDİKALAR NE ZAMAN KONUŞACAK
İlk kez TÜSİAD ile TOBB açıklama yaptı. Fakat sendikaların ağızları
bantlı. Fatura size çıkacak. Kurbanlık koyun gibi bekliyorlar. Bu
işin sorumlusu işçi, esnaf, çiftçi değil. Bu işin sorumlusu ülkeyi
yönetenler, kendi yanlışlarına kaynak aktaranlardır. Sendikaların
bir araya gelip, kendilerine fatura çıkarılmamasını talep etmesi
lazım. Şimdi konuşmayıp ne zaman konuşacaklar? Tepkiyi vermesi
gereken sendikalar. Kimse korkudan konuşamıyor.”
GEMİ KAYALIKLARA GİDİYOR
“Hepimiz aynı gemideyiz doğru. Bir tane Türkiye var. Ama geminin
tek kaptanı, tek makinisti, tek kamarotu var. Ona diyoruz ki;
‘Gemiyi güvenli limana çek arkadaş’. Gemi kayalıklara doğru
gidiyor. ‘Asarım keserim’le düzelecekse çoktan düzelirdi. Bir
kişinin aklı, Türkiye’nin ortak aklı oldu. Ortada bir parti devleti
var. Başında da bir kişi var. Tam bir kaos yaşanıyor. Bir ipte iki
cambaz oynuyor, karşılıklı restleşiyorlar. Rakibini ölçmen lazım,
aynı kiloda olman lazım.”