Kemal Kılıçdaroğlu mutfaktan seslendi! Fakirliğimizi satmaya hazırlanan bir iktidarla karşı karşıyayız
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, evinin mutafında çektiği yeni videoyu paylaştı sosyal medyada. “Saray hükümeti; halkımızı bile isteye daha da fakirleştiriyor. Fakirliğimizi satmaya hazırlanan bir iktidarla karşı karşıyayız” diyen Kılıçdaroğlu, “Oy değildir mesele, çocuklarımızdır. Hiçbir çocuğumuzun yatağa aç girmemesidir" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yeni bir video yayınladı. Kılıçdaroğlu, açıklamalarını; “Sizden ricam, birbirimize yönelik tüm önyargılarımızı birkaç dakikalığına bir kenara bırakmamızdır. Bu gece beni kulağınızla değil, kalbinizle dinleyin; çünkü yoksulluğumuzu konuşacağız. Yoksuluz ve bizi daha da yoksullaştırmak istiyorlar” notuyla paylaştı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Yaşatılan derin yoksulluğu konuşmamız
lazım"
"Sizi yine evimde ağırlıyorum, konuşmamız gereken önemli meseleler
var. Derin bir ekonomik kriz içerisindeyiz, gidiyoruz hep beraber
bir kıyamete. Ancak kanımca; halkımız gerçekte olup biten henüz tam
olarak idrak etmiş değil. Amacım; bu videoyla olup biteni anlaşılır
bir şekilde anlatabilmek. Sizden ricam tüm önyargılarınızı birkaç
dakikalığına bir kenara bırakmanız ve beni kulağınızla değil
kalpten dinlemenizdir. Dinleyin çünkü yaşatılan derin yoksulluğu
konuşmamız lazım.
"Hiç bitmedi bir dilim kuru ekmeğin
kavgası"
"Bu topraklar yoksulluğa hiç yabancı olmadı maalesef. Yeni bir şey
değil ki bizlerin yoksulluğu, hükümetler geldi gitti yıllar boyu,
ne muktedirler gördü bu topraklar ama kaderimiz hiç değişmedi. Bu
topraklarda hiç bitmedi bir dilim kuru ekmeğin kavgası. Söyledim
yine söylüyorum; iktidar olmak bana yetmiyor. Hayatımın bu
aşamasında ardımda bırakacağım mirası düşünüyorum ben geceleri; bu
fukaralığı, bu kuru ekmek kavgasını bitiremiyorsam ne yapayım ben
iktidarı."
"Nefsimi körelteli çok uzun yıllar oldu; tek bir muradım
var"
"Sevgili gazeteciler lütfen artık ‘strateji’ falan demeyin,
strateji bizim işimiz değildir o gençlerin işi, ben milletimle
helalleşme aşamasına geçmiş bir siyasetçiyim. Benim öyle
stratejilerle işim olmaz.
Sevgili dostlarım, Allah biliyor ya; ben hiç sevmedim bu çağı. Bu ismine modern dediğimiz hakkaniyetsiz çağda öyle bir bencillik seviyesine gelmiş durumdayız ki, milyonlarca çocuğumuz derin bir yoksulluk içinde yaşıyor farkında bile değiliz. Soğuk odalarda uyuyor yavrularımız, aç karnına ders çalışıyorlar, okula gidemiyor bir kısmı, yetersiz beslenme hasta ediyor onları. Biliyor musunuz bu çocukların boyları uzamıyor, kimse duvara boylarının ölçüsünü de yazmıyor zaten.
Hastalıklar, bu çocuklarımızın zihinsel kapasitelerini ve fiziksel gelişimlerini derinde etkiliyor. Çocuklarımız hayatları boyunca bu yoksulluğun izlerini, yaralarını, taşımak zorunda kalıyorlar. Bu çocuklara mutlu bir yaşam sürme hakkını tanımak; hem iktidarların ahlaki bir yükümlülüğüdür hem de ekonomik bir zorunluktur. Bunu sağlamak, bu çocukların Kemal dedesinin de en önemli hedefi olacak.
Nefsine yenilen sorumsuz liderler ve iktidarların yapamadığını ben yapmak işitiyorum. Hayatımın bu aşamasında neyleyim ben sarayları, paraları. Ben nefsimi körelteli çok uzun yıllar oldu. Tek bir muradım var benim; o da milletimin gelecekte bana dua etmesidir bu kadar."
'Sarayın gelecek için ülkemize artık tek bir vaadi
var'
Gelelim şimdi ekonomide son yaşananlara; bugüne kadar iktidarlar
nefislerini köreltemediler dedim ancak bu saray hükümeti farklı.
Türkiye tarihinde ilk defa bir iktidar, yani bu saray hükümeti;
halkımızı bile isteye daha da fakirleştiriyor. Bu karnı aç
çocukların, anne ve babaların emeğini daha da değersizleştirerek
ucuz emek olarak emperyalistlere satacağını açık bir dille,
bağırarak her yerde söylüyor. Fakirliğimizi satmaya hazırlanan bir
iktidarla karşı karşıyayız. Emeğinizin değeri ucuzlayacak ki
batılının dolarına peşkeş çekilebilsin. Sarayın gelecek için
ülkemize artık tek bir vaadi var; o da emekçinin sömürüsü. Siz
çalışacaksınız sevgili halkım batının refahı daha da artacak, budur
vaatleri."
"Benim için eşit bir gelir dağılımı büyümeden çok daha
önemli"
"Peki ben neye inanıyorum? Ben ekonomik büyümeye inanıyorum elbette
ama benim için eşit bir gelir dağılımı, hakkaniyetsiz ve
fakirleştiren bir büyümeden çok daha önemli. Benim hedefim
yoksulluk oranını çok hızlı bir şekilde azaltmak ve sosyal adaleti
sağlamak. Ben hem büyümenin hem de daha fazla eşitliğin mümkün
olduğuna inanıyorum. Ben fakir fukaranın iyice fakirleştirilmesi
üzerinden ihracatçıların daha çok dolar kazanmasına katiyen
karşıyım."
"Oy değildir mesele, çocuklarımızdır"
"Ben yoksul kesimlerimizin en azından orta gelir düzeyine taşınması
gerektiğine inanıyorum. Ben sosyal demokratım arkadaşlar, CHP de
sosyal demokrat bir partidir. Ben sosyal devlete inanırım, ben
fakirliği söküp atarsam bu topraklardan halkımın duasını alırım
işte o da bana yeter.