Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı oldu ama, ne yazık ki
iktidar olamadı.
Bir başka deyişle...
Davul Kemal Bey'in boynunda...
Tokmak Önder Sav'ın elinde...
Hal böyle olunca, Kılıçdaroğlu bir o yana bir bu yana savrulup
duruyor.
Soruyorlar:
-Gürsel Tekin ne olacak?
Kılıçdaroğlu burada sazı eline alıyor, herkese ayrı telden
çalıyor:
-Aklan da gel...
-O bizim her şeyimiz...
-O PM üyesi olarak hizmet edecek.
Önce şu "aklan da gel"e bakalım.
Ne yapmış Gürsel Tekin?
Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı olduğu dönemde,
gariban bir vatandaşa ruhsat vermiş.
Vermemeliymiş!
Vermiş ve 2,5 yıl hapis cezasına
çarptırılmış...
Ne zaman?
Daha il başkanı değilken...
Daha Kemal Kılıçdaroğlu'nun esamesi
okunmazken...
Ve seçim vakti...
Kılıçdaroğlu-Tekin ikilisi İstanbul'u
sallıyor...
Türkiye bu ikiliyi konuşuyor.
Sonuç?
Hüsran değil!
Hüsran olsaydı eğer, Kılıçdaroğlu'nun bugün Baykal'ın
koltuğuna oturması mümkün değildi zaten.
Her neyse!
Kemal Bey, Posta yazarı Candaş Tolga Işık'a Gürsel Tekin için
"Aklan da gel" diyor ya... Adama sormazlar mı,
"Ah be Kemal Bey, beraber İstanbul'da yol aldığın, birlikte
açılımlar yaptığın Gürsel Tekin'in aklanması şimdi mi aklına
geldi?"
Yoksa...
Biri mi bu lafı kulağına fısıldadı?
Önder'iniz mi yaptı bu işi yoksa?
Hangisi Kemal Bey?
Ne yazık ki, Kemal Kılıçdaroğlu şu anda kendi hür
iradesiyle adım bile atamıyor. Parti içinde resmen
kuşatılmış durumda. Önder Sav ne diyorsa o oluyor. Kemal
Kılıçdaroğlu ise, eli mahkum olduğu için her denilene
"he" demek zorunda kalıyor.
Şimdi diyorlar ki:
-Gürsel Tekin İstanbul'a dönüyor.
Dönemez, dönemeyecek!
Orayı da Gürsel'e yedirmezler!
Neden?
Kılıçdaroğlu Çorum yolunda bunun da işaretini verdi çünkü.
Gürsel Tekin'e Ankara'dayken "İstanbul'a git"
diyen Kemal Bey, Çorum'da kulağına bir şeyler fısıldanınca,
"Arkadaşımız PM üyesi olarak hizmetlerine devam
edecek" dedi.
Özeti çok net:
Gürsel Tekin harcanmıştır!
Kemal Kılıçdaroğlu ise kuşatılmıştır.