Kemal Kılıçdaroğlu 'Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ı eleştirdi: Atatürk olmasa camilerde ezan okunmazdı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun Ayasofya'da ilk cuma hutbesindeki sözleri tartışılmaya devam ediyor. Muhalefet partileri, Ayasofya'nın müzeye çevrilmesiyle ilgili Erbaş'ı Atatürk'e lanet okumakla suçluyor. Erbaş ise geçtiğimiz günlerde Ahmet Hakan'a konuştu ve sözlerinin çarpıtıldığını söyledi. AK Parti'den ise Erbaş'ı savunan açıklamalar birbiri ardına geldi.

Erbaş'ın “Bizim inancımızda vakıf malı, dokunulmazdır. Dokunanı yakar. Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar” sözü Kılıçdaroğlu'nun da gündemindeydi. Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili açıklamalar yaptı:

"O camilerin hiçbirisinde beş vakit ezan okunmazdı"

"Kin ve öfkeyle o koltuğa oturuyorsanız, siz erdemli bir kişi değilsiniz ve o koltuğa layık değilsiniz. Çıkacaksınız öyle bir konuşma yapacaksınız, sonra haddinizi aştığınızı fark edip ne söyleyeceğini şaşıracaksınız. Demek ki sen liyakatli değilsin. Atatürk, 1923’te TBMM’nin açılışında yaptığı konuşmasına Mondros Mütarekesi’nden başladı. Yunan ordularına tepki gösterdi. 'Türk adındaki her şeyi yakıp yıktılar. Ayasofya’ya sürekli haç asıp gözdağı vermeleriyle duygularımız incindi' dedi Mustafa Kemal. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmasaydı bugün o camilerin hiçbirisinde beş vakit ezan okunmazdı."

"Lanet' sözcüğünü Erdoğan için kullanmış olabilir, onu da söylesin"

Siz kalkıyorsunuz, bir kişiyi asla yakışmayacak, bir din insanına yakışmayacak, 'lanet' sözcüğü kullanılır mı? 'Lanet' sözcüğünü Erdoğan için kullanmış olabilir, onu da söylesin. Ona rağmen bir din insanı kullanmamalıydı.

Demirtaş ve Kavala'ya sahip çıktı

Osman Kavala 1001 gündür içeride. Üç kez mahkemeden beraat etti. Her tahliyeden sonra tutuklandı.Devlete yakışmaz bu. Aynı dosyadan yeni bir suç uyduruyorsanız siz Osman Kavala'dan intikam alıyorsunuz. Tıpkı Selahattin Bey gibi. Kalemi satmayan hiçbir gazeteci zorun karşısında diz çökmez.

"40 yıldır siyasi otorite Kürt sorununu çözmedi"

Türkiye'nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır. İkinci hedefimiz bu. 40 yıldır Kürt sorunu tartışılıyor, 40 yıldır bir sorun neden çözülmez? 40 yıldır siyasi otorite Kürt sorununu çözmedi. Batı'nın egemen güçleri Türkiye'nin aleyhine kullanıyor. Sorumlusu bugüne kadar iktidar olup bunu çözmeyendir.  Ben genel başkan olarak bu sorunu demokratik standartlar içinde, Türkiye'nin bağımsızlığı çerçevesinde çözeceğime söz veriyorum. 

"Dostlarımız' deyince havuz medyasında titreme meydana geldi"

Bu kurultayda “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi”ni açıkladık. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına giderken neyi vaat etmeliyiz? Bunları düşündük. İşsizliği, yoksulluğu yenmek zorundayız. " Yolsuzlukla mücadele etmeliyiz. Bunları kimlerle ve nasıl yapacağız? Bunları dostlarımızla gerçekleştireceğiz, biz bunu söyleyince havuz medyasında titreme meydana geldi. Bizim ortaya koyduğumuz 13 maddeye 'evet' diyen herkes bizim dostumuzdur."