Kemal Derviş'in, yüzde 45 hayali
Abone olCHP'li Kemal Derviş, CHP'nin önümüzdeki seçimlerde yüzde 45 oy alabileceğini söyledi ve sihirli formülü açıkladı..
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, CHP İstanbul Milletvekili
Kemal Derviş, Deniz Baykal'ın ‘Sosyal demokrasiyi merkez yapacağız’
sözleriyle başlattığı tartışmaya katıldı. Derviş, CHP'nin ‘toplumun
hislerine hitap edip geleneklere sahip çıkarak’ yüzde 45 oy
alabileceğini söyledi. Partisine yönelik özeleştirilerle tartışma
başlatan CHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, ‘‘CHP'yi yüzde
20'lerden yüzde 45 oy alan bir partiye nasıl dönüştüreceklerini’’
Hürriyet'e anlattı. Derviş, şu değerlendirmeleri yaptı: Her türlü
solu kapsamalıyız Temel çizgi Deniz Baykal'ın da anlattığı gibi
Anadolu solu, Kemalist devrimcilik ve çağdaş sosyal demokrasiyi
birleştiren sentezdir. CHP'nin çizgisi budur. Ancak bunu daha güzel
biçimde anlatabilmemiz gerekiyor. Her türlü sol fikri, akım ve
renkleri mümkünse CHP çatısı altına çekmemiz lazım. CHP olarak
merkezden sola giden tüm yelpazeyi kapsamalıyız. Alman Sosyal
Demokrat Partisi, İngiltere İşçi Partisi ve İsveç Sosyal Demokrasi
Partisi gibi. Vatandaşın yüzde 45'inin oyunu alabilecek büyük bir
kitle partisi haline getirmemiz lazım CHP'yi. Vatandaş sosyal
demokrasiye yakın Aslında Genel Başkanın da çok doğru vurguladığı
gibi halkın beklentileri, Türkiye'deki çoğunluğun niteliği,
tarihsel kökler bunlar aslında sosyal demokrasiyle çok uyumlu
şeyler. Yani Türk kültüründe toplumculuk ve dayanışma güçlü şekilde
mevcut. Dolayısıyla sosyal demokrat parti bu hislere de hitap
ederek, geleneklere de sahip çıkarak Türkiye'de rahatlıkla yüzde
40-45 oy alabilir. Vatandaşa yeni bir heyecan, yeni bir güven
verebilmemiz gerekir. Bu potansiyel sanıyorum Türkiye'de var.
Merkezin seçmeni siyasetten uzak Her toplumda siyasi ideolojisi,
siyasal kültürü ve dünya görüşü net olan insanlar var. Bir de en
başta işiyle aşıyla uğraşan, siyasete çok fazla vakit ayıramayan
merkez seçmeni var. Bu seçmen bir ara DSP'ye kaymıştı, şimdi AKP'ye
kaymış olabilir. Bence merkez olarak belirttiğimiz olay bu. Yani
sağ bir ideoloji sahibi değil, ama sol bir ideoloji de edinmemiş ve
siyasetten uzak duruyor merkezdeki bir vatandaş. Sosyal demokrasiyi
daha iyi anlatarak Deniz Bey'in de dediği gibi merkezle sosyal
demorasiyi bütünleştirmeli ve sosyal demokrasiye bu vatandaşı
kazandırmamız gerekir. Merkezi doğru tanımlayalım. Ben sağcıyım
demiyor ama ben solcuyum da demiyor. Yaşamını sürdürmeye çalışan
geniş bir vatandaş kütlesi var. Aynı zamanda Türkiye'de ciddi bir
sol kamuoyu da var. Bunlar da CHP'nin çok önemli parçasıdır ve tüm
bunları çağdaş sosyal demokrat parti örgütünde ileriye doğru
götürmek gerekiyor. Sol, değişime ayak uydurmalı Dünyada değişen
koşullara solun her an ayak uydurması hatta değişimin önünde
gitmesi gerekir. Sol değişimi takip etmeyen, değişime öncülük eden
bir siyasettir. Sağ ise mümkün olduğu kadar mevcudu muhafaza eden,
değişimden biraz korkan, değişimi istikrarı bozan bir unsur olarak
gören kesimdir. Sol ise değişimi sever ve öncülük eder. Özgürlükler
konusunda daha faal değişiklikler varsa niye yapılmıyor diyen bir
örgüte ihtiyaç var. CHP örgütünü bu şekilde harekete geçirebilirsek
sanıyorum vatandaşın daha da desteğini alırız. Yapılması gereken
birçok şey var. Ama temel çizgi doğrudur. 30’larla yetinmek
devrimcilik değil Değişen koşullara solun ayak uydurması gerek.
Atatürk değişimin önünde giden bir lider. Sol budur. 2003
yılındayız, 1930 veya 1940'larda doğru olan bugün yeterli
olmayabilir. Atatürk ve CHP o günün koşullarının gerektirdiği
işleri yaptılar. O gün yapılanların aynısını yapalım demek
Atatürkçülük değildir. 1930'lu yılların şartları yok artık
Türkiye'de. Devrim her gün yapılır, bir günde devrimi yaptım bitti
demek olmaz. Devrim, sürekli değişimdir. 60-70 yıl önce yapılan
değişimlerle 100 yıl yetinmek devrimcilik değildir. Örneğin Atatürk
kadınlara oy hakkı vererek devrim yapmıştı ama bugün bununla
yetinemeyiz. Avrupa Birliği Atatürk’ün yolu Avrupa Birliği (AB),
bizim için yaşamsal önemdedir ve aynı zamanda Atatürk devrimlerinin
bugünkü dünyaya şartlara uyarlanmasıdır. Ve CHP bu konuda öncü
durumdadır. Unutulmamalı ki bize AB'de destek veren esas güç sosyal
demokratlardır. CHP'nin Avrupa sosyal demokratlarıyla işbirliği son
derece önemlidir ve AB üyeliğinde çok etkili olacaktır. Perşembe
günü (bugün) Almanya'ya gideceğiz Deniz Bey'le. SPD'nin 140.
kuruluş yıldönümü için. Bunlar fevkalade önemli ilişkilerdir ve
Türkiye'de hiçbir siyasal güç böyle bir desteğe sahip değildir.
Liderlik beklentim yok Hürriyet muhabiri Şaban Sevinç'e özel demeç
veren Kemal Derviş, ‘‘Liderlik planınız var mı?’’ sorusuna şu
yanıtı verdi: ‘‘Geçmiş dönemde de liderlik konusunda teklifler
geldi. Ama ben tam tersine sosyal demokratlarla demokratik solun
birleşmesi için elden geleni yaptım. Hiçbir zaman kendi liderliğim
söz konusu olmadı ve böyle bir şey bugün de söz konusu değil.’’