Kemal Derviş IMF'yi savundu
Abone olCHP Milletvekili Kemal Derviş, borç krizi ülkenin IMF'ye mecbur olduğunu ancak İMF'den de tehlikeli şeyler olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve
Ekonomiden Sorumlu Devlet eski Bakanı Kemal Derviş, Muğla
Üniversitesi'nde verdiği konferansta IMF ve özelleştirmeyi savundu.
"Borç krizinde IMF'ye mecbursunuz" diyen Derviş, "IMF dış
politikanıza müdahale etmez. Ulusal bağımsızlık açısından ekonomide
ikili anlaşmalar IMF'den tehlikelidir" dedi. Muğla Üniversitesi
Ekonomi Topluluğu'nun konuğu olarak "Çağdaş Sosyal Demokrasi ve
Ekonomi" konulu konferansta konuşan Derviş, öğrencilerin sorularını
yanıtlarken IMF konusunda, "IMF'nin kaynak maliyeti özel
kaynaklardan daha ucuz" diyerek şöyle devam etti: "Borç krizinde
IMF'ye mecbursunuz. Kamu maliyesini düzelttiğinizde IMF'ye
ihtiyacınız kalmaz. Ne ben, ne benimle çalışan arkadaşlarım IMF ile
masaya oturduğumuzda ulusal çıkarlarımıza aykırı, doğru olduğuna
inanmadığımız herhangi bir şeye imza atmadık. Sadece IMF istedi
diye yaptığımız olmadı. Örneğin enflasyonu yüzde 20'ye indirin
dediler, karşı çıkıp yüzde 35'te anlaştık. Nitekim TÜFE'de yüzde
31'e kadar indi. IMF ile müzakere ayıp değil. Ancak iyi, akılcı
müzakere etmek gerekir. IMF her şeye girer, dış politikaya girmez.
İkili anlaşmaları tek devlet ile müzakere ediyorsunuz. Ulusal
bağımsızlık açısından ekonomide ikili anlaşmalar IMF'den
tehlikelidir." CHP'nin AB'ye bakışı ile ilgili soruya yanıt
verirken AK Parti iktidarını uyaran Derviş, "Hristiyan demokratlar,
sağ partiler Türkiye'ye tuzak kuruyorlar. Türkiye'ye 'Siz
Müslümansınız. Size özel statü verelim' diyorlar. Buna
kanmamalıyız. Biz AB'ye varız. Ulus devlet olma özelliklerinden
vazgeçebiliriz, ortak savunmada yer alabiliriz. Ancak bizde söz
sahibi olacağız. Eşit haklarla ortak egemenliğin sahibi olursak
evet" dedi. Özelleştirme konusunda "Temelde özel mülkiyet ve özel
girişime yüzde 100 ihtiyacımız var" diyen Derviş, "Özel sektöre
güven duyuyoruz. Ancak imtiyaz sağlamayan, yolsuzluk içermeyen
özelleştirme istiyoruz. Özelleştirmeden sonra düzenleyen devlet
olmalı. TEKEL özelleşsin, ama bir iki sigarayı da üretsin. Rekabet
olsun. Devletsiz piyasa ekonomisi mafya düzeni sağlar. Devletsiz
piyasa ekonomisi olmaz" diye konuştu. Derviş, AK Parti konusunda
"Kendilerine temiz bir ekonomi bıraktık. Ekonomide yapılanlar AK
Parti için bir şans. Toplumsal tepki çeken herşey yapıldı. AK
Parti'ye bu temiz ekonomi üzerine bina yapmak kalıyor. Yaparsa
alkışlarız. Yapmazsa eleştiririz. Irak Savaşı nedeniyle geçen 4 ayı
eleştirmiyoruz. Bundan sonra göreceğiz" derken, CHP konusunda da,
Berlin Duvarı'nın yıkılmasının "sağın zaferi" değil, Avrupa'da
sosyalistlerin, sosyal demokratların yeni "sol model"in sonucu
olduğunu söyledi. Derviş, şöyle devam etti: "CHP hiçbir zaman
değişimi takip eden parti olmamalıdır. Değişimin öncüsü olmaya
devam etmeli. Merkez sağ ve sağdakiler değişimden korkar. CHP
olarak Fransa'daki özgürlüklerin Türkiye'de de olmasını istiyoruz.
Sivil topluma ve gençliğe güvenmeliyiz."