Kemal Burkay PKK'nın kanlı infazını anlattı
Abone olPKK'nın silah bırakması BDP'nin özgür politika yapabilmesi için çok önemli'
Kürt siyasetçi ve yazar Kemal Burkay, PKK'nın Kürt
politikası üzerinde büyük bir vesayeti bulunduğunu
söyledi.
Burkay, "PKK'nın silah bırakması, bizzat BDP'nin özgür politika yapabilmesi için de çok önemlidir." dedi.
PKK'nın işlediği bir dizi cinayetler bulunduğunu ve bunların aydınlatılması gerektiğini dile getiren Burkay, 1987 yılında örgütün Almanya sorumlusu olan kişinin, bir binanın 10. katından atılarak öldürüldüğünü açıkladı.
Cihan Haber Ajansı'na röpartaj veren Burkay, Türkiye'ye uyum sağlamada fazla zorluk çekmediğini ifade etti. Yakınlarını, dostlarını, arkadaşlarını ziyaret ettiğini anlatan Kemal Burkay, geçmişe göre Türkiye'nin değiştiğini kaydetti. Bir takım sorunların belki yer değiştirdiğini ama yeni sorunların hala devam ettiğini dile getiren Burkay, geçmişe oranla daha rahat tartışma ortamı bulunduğunu belirtti. Ön yargıların hala güçlü olduğunu vurgulayan Burkay, Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par)'ne geçtiğini, bu partinin görüşlerinin kendine yakın olduğunu söyledi.
Hak-Par'ın BDP'den farklı bir parti olduğuna dikkat çeken
Burkay, şöyle devam etti:
"PKK'nın silah bırakmasını açıkça söyleyen ve şiddeti onaylamayan bir parti. PKK ile arasına açık, net bir mesafe koyan bir parti. Silahlar eğer susarsa Kürt politikası rahatlar. Çünkü PKK'nın Kürt politikası üzerinde büyük bir vesayeti var. Elinde silah tutan adamlar, kentte, ovada siyaset yapan insanları kendisi gibi davranmaya, kendisi gibi düşünmeye ve konuşmaya zorluyor. Bu bakımdan BDP üzerinde açık bir vesayeti var. Öteden beri BDP üzerindeki bu baskıları ve müdahaleleri yanlış buluyorum. Bu parti, her bakımdan serbestçe, özgürçe politikalar yaparsa daha iyi politikalar üretir diye düşünüyorum. Bu bakımdan PKK'nın silah bırakması, bizzat BDP'nin özgür politika yapabilmesi için de çok önemlidir. Bu gerçekleşirse belki Kürt partileri arasında, Kürt sorununun çözümünü kendisine eksen yapmış partiler bakımından, ortak çalışmanın ortamı daha da iyileşir."
BDP'den kendisine bir teklif gelmediğini, öyle bir teklif de beklemediğini ifade eden Kemal Burkay, BDP ile birçok konuda görüşlerinin farklı olduğunu belirtti.
"BDP AÇILIMA GEREKEN DESTEĞİ VERMEDİ"
Demokratik açılım sürecini desteklediğini hatırlatan Burkay, AK Parti'nin çözüm için attığı adıma muhalefet partileri ve statükocu güçlerin bir bütün olarak karşı çıktıklarını vurguladı. Böyle olunca hükümetin atabilecek adımları da atmadığını ve açılımın bir yerde tıkandığını söyleyen Burkay, açılımı desteklemesi gereken kesimlerin de yeterince destek vermediğini ve hep kuşkuyla yaklaşıldığını kaydetti. Kemal Burkay, "BDP kesimi de gereken desteği vermedi açılım sürecine. Bu hükümetin o noktada durmasına, yeterince kararlı davranmamasına etkili oldu." dedi.
Diyarbakır özel yetkili savcılığının PKK'nın iç infazlarına yönelik soruşturması kapsamında kendisine davetiyenin henüz gelmediğini, gelirse Meclis'te söylediklerini tekrarlayacağını dile getiren Burkay, örgütün kendi dışındaki insanlara, aydınlara, bizzat kendi tabanındaki insanlara, örgütten ayrılan farklı düşünenlere karşı bir sürü cinayet işlediğini söyledi. Yurt içinde, Avrupa'da, Bekaa'da, Kandil yöresindeki bu cinayetlerin ortaya çıkması gerektiğinin altını çizen Burkay, bu öldürülen insanların hukukuna da sahip çıkılmasını istedi.
Burkay, "Bu ülkede çok oyunlar oynandı. Eğer ülke temize çıkacaksa, demokratik bir ülke olacaksa, barışa kavuşacaksa tüm bunların aydınlatılması lazım." diye konuştu.
"PKK'NIN ŞİDDETİ İNSANLARI SİNDİRİYOR"
Geçmişte PKK'nın kendisi başta olmak üzere birçok insanı tehdit ettiğini belirten Burkay, bu tehditlere karşı tepkilerin ise kitlesel olmadığını ifade etti. Türk ve Kürt aydınların tümünün tepki gösterdiğinin söylenemeyeceğini anlatan Burkay, şunları söyledi:
"PKK'nın şiddet politikası, kendinden farklı düşünen aydınlara, örgütlere yönelik olması çok olumsuz bir şey. Devletten gelen baskılar kadar eleştiriyi hak ediyor. Ne yazık ki bazıları bu konularda umursamaz. PKK'ya yönelik eleştirilerimi eleştiren Türk ve Kürt aydınlar var. Ama PKK'nın bize siyaset alanını yasaklamak istemesini eleştirmiyorlar. Şimdi bu neden oluyor? Bence bir bölümü çekiniyorlar. PKK'nın kullandığı şiddet insanları sindiriyor. PKK'yı eleştirmek kolay değil. Ama elinde silah olmayan, barışçıl, demokrat insanları eleştirmek son derece kolaydır. Çünkü bizden kimseye zarar gelmez. Ama bu ahlaki bir tutum mu? Değil."
"KOL TEDAVİ EDİLMEZSE BÜTÜN BEDENİ GÖTÜREBİLİR"
Örgütün infazlarının konuşulmamasında 'kol kırılır, yen içinde kalır' anlayışının etkili olduğunu dile getiren Burkay, "PKK'yı yen içindeki kol gibi nitelendiriyorlar. Ben öyle nitelendirmiyorum. Kaldı ki kol kırılsa bile yen içinde, o kolu tedavi etmek lazım. Onu gizlememek lazım. Gizlediğiniz zaman o kol şişer, sonra bütün bir bedeni götürebilir. O tutum, mantıklı bir tutum değil. PKK'yı eleştirmekten korkanların, bu görevi yerine getirmeyenlerin, bu sorumluluğu duymayanların savunma tarzıdır. Ama aynı insanlar, bize karşı çok rahat konuşabiliyorlar, PKK'yı eleştirdiğimiz için." diye konuştu.
YENİ ANAYASA KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE ZEMİN OLUŞTURUR"
Demokratik yepyeni bir anayasa istediklerini dile getiren Kemal Burkay, değiştirilemez maddelere dokunulmazsa anayasa değişikliğinin lafta kalacağını savundu. Anayasanın Kürt sorunu ve öteki sorunların çözümüne zemin hazırlaması gerektiğini belirten Burkay, "Çağdaş, her bakımdan demokratik, gelişmiş ülkelerdeki demokratik standartlara uyan bir anayasa olmalı. Bu yapılabilirse Kürt sorununun çözümüne olumlu etki yapar. Ama hemen çözülür mü; hayır, buna zemin oluşturur. Kimliklere eşit mesafede doğru bir vatandaşlık tanımı yapılmalı, herhangi bir etnik gruba vurgu yapılmadan. İnanç sorunu çözülmüş değil. Anadildeki eğitimin önündeki engeller kaldırılmalı. Üniter, katı merkeziyetçi yapı yerine, fedarizme açık, ademi merkeziyetçi bir yapı getirilmeli." dedi.
"SORUNUN ÇÖZÜMÜ TÜRK VE KÜRTLERİN UZLAŞMASINA BAĞLI"
Hak-Par'ın izleyeceği siyaset konusunda ise Burkay, şunları söyledi:
"Barışçıl çözüm yöntemlerini ortaya koyuyoruz. Kitleleri kazanmalıyız, Türkiye kamuoyunu ikna etmeliyiz. Bu sorunun çözümü Türkler ve Kürtlerin uzlaşmasına bağlı. Siyasi planda, zihniyet planında, kamuoyu bakımından anlaşmasına bağlı. Silahların susmasını istiyoruz. Şiddet ortamında sorunları çözmek kolay değil. Şiddet ortamı diyaloğu engelliyor. Silahların susmasını kararlılıkla savunmalıyız. Toplum bıkmış şiddetten. Kürtler ve Türkler bu çatışmalardan bıkmış. Çatışmalar çok büyük bedellere mal oldu ve hala bu devam ediyor. Her iki toplumda barışçıl bir ortama susamış durumda. Kararlıca PKK'yı tek taraflı silah bırakmaya çağırmalıyız. Hükümeti, devleti operasyonlarla sonuç alamayacağına daha da uyarmalıyız. Diyalog başlamalı. Kürt sorunu çözümü konusunda güven verici adımlar atılmalı. Anadilde eğitim bunlardan bir tanesi, vatandaşlığın doğru tarifi, demokratik anayasa bunlardan bir tanesi."
"PKK, ALMANYA SORUMLUSUNU 10. KATTAN ATIP ÖLDÜRDÜ"
Burkay, şiddeti reddeden tüm partilere legal planın açık olması gerektiğini ifade etti. Burkay, örgütün infazları ve tehditlerine ses çıkarmayanlar için 'Gün gelecek, ses çıkarmayanları da o iş vuracak' sözü üzerine şunları söyledi:
"Öyle oluyor zaten. Çok oldu. PKK'nın çarkına hizmet eden pek çok insan cezalandırıldı. Ters düştüler, şu veya bu sebeple. PKK'nın 1987 yılında bize karşı saldırılar esnasında Almanya sorumlusu vardı. Bir iki sene geçmeden binanın 10. katından atıp öldürdüler. Yargıladılar, bilmem ne oldu, sonra öldürdüler."