Kemal Alemdaroğlu'nun son umudu
Abone olYolsuzluk yaptığı gerekçesiyle görevden alınması istenen İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun tek umudu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer.
YÖK tarafından yargı kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle
görevden alınmasına ilişkin karar alınan ve Cumhurbaşkanı Sezer'in
onayına sunulan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal
Alemdaroğlu, iddiaları Vatan
Gazetesi'ne yanıtladı. Alemdaroğlu "YÖK, hukuka
aykırı davranıyor. Cumhurbaşkanımız bir hukuk üstadı dır. Eğer
suçluysam hapishaneyi girmeye hazırım" dedi.
* Hakkınızda ciddi iddialar var. Bu idddiaları nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Hakkımda bir tek iddia var. Yargı kararlarını uygulamadığım,
değiştirerek uyguladığım veya geciktirerek uyguladığım yönündeki
iddia...
* Yargı kararlarını neden uygulamadınız?
15 Mart'ta benimle ilgili şikayet üzerine YÖK Başkanı inceleme
yaptı. YÖK Denetleme Kurulu Başkanı ve bir üyesini gönderdi ve
incelemede birçok parasal konu vardı. Hepsini yazılı olarak
yanıtladım. Onların YÖK Başkanı'na verdiği raporda büyük olasılıkla
suçsuz olduğum ortaya çıktı. Bunun ardından 1 Nisan'da ikinci bir
inceleme yaptırmak üzere yine YÖK'ten Denetleme Kurulu'nun iki
üyesi daha geldi. Yazılı olarak 6-7 tane soru verdiler. Bu
sorularından bir tanesi Kardiyoloji Servisi'nde bazı yargı
kararlarını uygulamadığım veya geç uyguladığım şeklindeydi. Hepsine
yanıt verdim. Yargı kararlarını uyguladığımı, gecikme olmadığını,
gecikme varsa bunlardan birinin YÖK kararı gerektiği için gecikme
olduğuydu. Bir diğeri de Maliye Bakanlığı'nın sözleşme yapması
gereken sözleşmeli bir sanatçı öğretim elemanıyla ilgili bir
konuydu.
* Haksızlık mı yapıldığını düşünüyorsunuz?
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in bu incelemelerin ardından yapması
gereken hukuk bu incelemelerden sonra herhangi bir şekilde suçlu
görülüyorsam; soruşturma açılmasıydı. Yine YÖK Denetleme
Kurulu'ndan tayin edilecek iki üyenin buraya gelmesi,
üniversitemizde kendilerine bir mekan tahsis edilmesi ve yeminli
bir sekreter verilmesi gerekiyordu. Bu denetleme kurulu üyeleri
bütün tutanakları incelemeli, tanıkları dinlemeli, gerekirse
bilirkişilere başvurmalıydı. Bu prosedürün sonunda da bana savunma
hakkının tanınmasıydı.
* Nisan'da sizden 20 sayfalık savunma alındığı
söylendi...
Hayır, benim verdiğim yanıt incelemeye ilişkin görüş ve
bilgilerimdi. Savunma o demek değildir. Savunma, soruşturma
içerisinde geçen bir kavramdır. Savunma hakkı soruşturmada istenir.
Benden istenen, "Şu konuda sizle ilgili iddialar var, buna yazılı
bilgi verin" biçiminde incelemeye yönelik bir prosedürdü.
* Ne yapması gerekiyordu?
YÖK Başkanı'nın elinde iki tane işlem yapma yetkisi var. Birisi
disiplin soruşturması açmak diğeri de ceza soruşturması açmak.
Konulara göre YÖK Başkanı bu incelemelerde kendine göre suç
buluyorsa disiplin yönetmeliğine göre disiplin soruşturması açar ve
bunun kararını YÖK Genel Kurulu verir; ceza soruşturması açtığı
zaman doğrudan doğruya beni adli yargıya sevk eder.
* Bunu neden yapmadı?
Ceza ya da disiplin soruşturması açmamasmın nedeni çok açıktır.
Bunun nedeni çok açık olarak yargıdan açmaktır. Ben disiplin
soruşturmasına tabii tutulsaydım ve bir ceza verilseydi İdari
Yargı'ya başvurabilirdim. Yine ceza soruşturması açılsaydı olay
yargıya intikal edecekti. Ancak YÖK böyle davranarak yargının
üzerine kendisini çıkartıyor. Bir grup iddia ediyor ve YÖK Genel
Kurulu yargı kararlarını uygulamadı, diyor.
* Karar Sezer'de, ne düşünüyorsunuz?
YÖK şimdi karar vermediğini, Cumhurbaşkanı'na teklif götürdüklerini
söylüyor. Böylece Cumhurbaşkanı tasarrufuna sokup, beni yargısız
infaz etmek istiyorlar. Yargı yolunu kapatarak bunu yapıyorlar.
Cumhurbaşkanımız değerli bir hukuk üstadıdır. Cumhurbaşkanımız bu
yargısız infazı görecek, taktirini belirtecektir.