Kelebek hastası çocuğu kendi çocuğundan ayırt etmeyen öğretmen gönüllere dokundu
Abone olElazığ’da bir ortaokulda görevli görsel sanatlar öğretmeni Sibel Çelik, dersi biter bitmez halk arasında kelebek hastalığı olarak bilinen epidermolizis bülloza hastası Fatma’nın yanına koşuyor. Bir anne şefkati ile kelebek çocuk Fatma’ya eğitim veren Sibel öğretmen, adeta gönüllere dokunuyor.
Elazığ merkezde bulunan Cumhuriyet Ortaokulunda görev yapan
görsel sanatlar öğretmeni Sibel Çelik, aynı zamanda evde eğitim ile
18 yıldır özel öğrencilere eğitim veriyor. Bu çerçevede geçen sene
evde eğitim alan kelebek hastası Fatma Aydın (7) ve Sibel Çelik
arasında büyük bir bağ oluştu. Sibel öğretmen bu sene Fatma için
görevlendirilmese de onu bir an olsun bırakmadı. Kelebek çocuk
Fatma’yı kendi çocuğundan ayırt etmeyen Çelik, okuldan çıkar çıkmaz
onun yanına koşuyor. Birçok alanda Fatma’ya eğitimler veren Çelik,
aynı zamanda onunla oyunlar oynayıp, başucunda hikayeler okuyor.
Gönüllü olarak Fatma ile ilgilenen Çelik, adeta gönülleri
ısıtıyor.
''Fatma ile serüvenimiz
güzel başladı''
Fatma ile serüvenlerinin çok güzel başladığını belirten Görsel
Sanatlar Öğretmeni Sibel Çelik, ''Bizim Fatma ile serüvenimiz
aslında çok güzel başladı. İkimiz de bu işe karşılıklı endişelerle
başladık. Ben yeni bir aile, yeni bir öğrenci, Fatma’ya da yeni bir
öğretmendim. Kaygılarla başladık ama zaman geçtikçe çalışmalar
etkinlikler derken aramızda güzel bir ritim yakaladık. Bu ritimle
de Fatma ile çok güzel yol aldığımıza inanıyorum. Fatma yaşı ve
özel durumu gereği onunla ilgilenilmesi gereken bir öğrenci ama biz
güzel bir ritim yakalayınca çok güzel yol aldık. Bu çalışmalarla
birlikte renkler, sayılar ve web2 araçlarını kullandık. Kitap okuma
saatlerimizde Fatma ile güzel kitaplar okuduk. Boyama ve oyun
saatlerimiz oldu. Bunların hepsini eğitim öğretimin içine alarak
yaptık” dedi.
"Okulda derslerim
bittiğinde Fatma'ya koşuyorum"
Kelebek çocukların, ''Kelebeğin yolunun bittiği yer, başladığımız
yerdir" diye çok güzel bir sözünün olduğunu belirten Çelik, ''Biz
Fatma ile böyle başladık. Şu anda da Fatma ile birlikte gönüllü
olarak geliyorum. Çünkü aramızda güzel bir bağ var. Aile ile güzel
bir bağımız var. Böyle özel çocukların ailelerinin de destek
görmesi gerektiğine inanıyorum. Ben bazen Fatma’ya kendi kızımın
adı ile hitap ediyorum. Bu onu da çok mutlu ediyor. Görsel sanatlar
öğretmeniyim, kendi okulumda derslerimi ve işlerimi yapıyorum.
Okulda derslerim bittiğinde hemen koşup Fatma’ya geliyorum. Bizde
zaman kavramı yok. Fatma ile nerede, ne zaman isterse bu şekilde
çalışmamız, etkinliklerimiz mutlu olması adına bir çok şeyi
yapıyoruz. Çok uzun süredir özel çocuklarla ilgilenmeyi seviyorum.
İlk işe başladığım dönemlerde de köy okulunda çalışırken özel
çocuklarla ilgileniyordum. Zaman ilerledikçe bu çocuklarla birlikte
çalışmalar yapılması, onların gözlerindeki o mutluluğu gördüğümde
doğru yolda ilerlediğimi fark ettim” diye konuştu.