Kekilli'nin babası Arena'ya konuştu
Abone olKızının porno filimlerde oynadığını öğrendikten sonra hissettiklerini anlatan baba, yaşadıklarını şöyle dile getirdi:
Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı Ödülü'nü kazanan ‘‘Duvara Karşı’’ filminin başrol oyuncusu Sibel Kekilli'nin annesi Türkan ve babası Mehmet Doğan Kekilli, evinin kapılarını ilk kez Uğur Dündar yönetimindeki ‘‘Arena’’ programına açtı. Altın Ayı Ödülü'nü kazanan ‘‘Duvara Karşı’’ filmindeki başarısıyla bir anda gündeme gelen Sibel Kekilli'nin daha önceleri porno filmlerde oynadığının ortaya çıkması, büyük tartışma yarattı. Sibel Kekilli'nin babası Mehmet Doğan Kekilli, Stuttgart'ın Heilbron kasabasındaki evinde Arena programı muhabiri Mine Özbek ile konuştu. 1977'de ailesiyle Almanya'ya giden Mehmet Doğan Kekilli, röportajından bazı bölümler şöyle: Efendim, siz haftalardır susuyordunuz. Şimdi ilk kez konuşuyorsunuz. Acaba bu suskunluğunuzun sebebi neydi? - Söylediğiniz doğru. Bugüne kadar ne bir gazeteciyle, ne radyocuyla ne de bir televizyoncu ile görüştüm. Hiçbir röportaj vermedim. Benim ağzımdan, sanki benimle konuşmuşlar gibi haber yapanlar oldu. Ben ilk ve son kez Arena'ya konuşuyorum... Suskunluğumun arkasındaki neden, Allah kimsenin başına vermesin, utanmak... Yaşadığınız bu şoktan çıkabildiniz mi? - Henüz çıkamadım. Nasıl anlatsam... Ameliyata giren bir adama narkoz verirler ya, ameliyattan sonra narkozun etkisi geçmeye başlar. İşte öyle yeni yeni kendimize gelmeye başladık. Peki, sizin için belki zor olacak ama bu haberi ilk kez nerede ve nasıl duydunuz? - Sabah vardiyasında fabrikada görevliydim. Bir ara mola verince, Hürriyet Gazetesi almak için kantine gittim. Gazetedeki resmi görünce şok oldum. Sibel'in resmi vardı üstte. Sanki dünya başıma yıkıldı. Yaşadığınız üzüntünün bir tarifi var mı? - Şimdi, her şey olur. Ne bileyim. Burada bir Solingen faciası oldu. Tabii büyük acı. İnsanın evi yanar, akrabası ölür, anası ölür, babası ölür... Biz de çok kayıp verdik. 21 yaşındaki kardeşim öldü, amcalarım öldü, 3 ay sonra yengem öldü, dayılarım öldü. Onlar bizim için büyük acılardı. Ama bu acı bambaşka, dayanmak çok zor. İnanın konuşmakta zorlanıyorum. Bunu Allah kimsenin başına vermesin. Beni kınayanların bile başına vermesin. Sibel, sadece sizinle değil bir yandan da koca bir kuşakla savaşmak durumunda, öyle mi? - Evet, Sibel ve Sibel gibiler. 3. ve 4. kuşak... Çözüm olarak ailenizle birlikte başka bir yere taşınmayı da düşündünüz mü? - Göç edecek yerimiz yok. Hiçbir yerde barınamayacağınızı mı düşünüyor sunuz? - Bu kara leke olduktan sonra bir yere gidemeyiz biz. Geçmişe baktığınızda işte burada hata yaptık dediğiniz bir konu geliyor mu aklınıza? - Bu konuda hiçbir eksiklik yaptığıma inanmıyorum. Çocuğun düğününü yapıp, evlendirdikten sonra, onu devamlı takip edemem. Ondan artık kocası sorumludur. Kızınıza bir mesajınız var mı? Ne söylemek istersiniz? - Hani denizlerde çevre felaketleri olur da, yunus balıkları yaşayamaz olur, yüzemez olur, kıyıya vurur. İşte tıpkı onlar gibi, içinde yüzdüğü pislikten çıkıp, sahile vurmasını diliyorum. Son sözüm bu.