Keita F.Bahçeye şans tanımadı
Abone olLigin ilk yarısında Galatasaray'ın sağ kanadında fırtına gibi esen Keita şampiyonluk yarışı için giderayak iddialı konuştu...
Fildişili yıldız, ilk devreyi lider bitiren Fenerbahçe'nin ilk
ikiye giremeyeceğini vurgulayarak "Şampiyon Galatasaray" dedi
Kısa bir tatilin ardından Afrika Kupası finallerinde ülkesi Fildişi
Sahili için ter dökecek olan yıldız oyuncu, giderayak içini
dökerken Galatasaray'daki ilk 6 ayında yaşadıklarını büyük bir
içtenlikle paylaştı.
Şampiyonluk yarışında devreyi lider bitiren Fenerbahçe'ye şans
tanımayan ve "Biz şampiyon oluruz. Beşiktaş da ligi ikinci sırada
bitirir" diyen Keita, sözlerine şöyle devam etti:
"Ligin ilk yarısında sürpriz puan kayıpları yaşadık ama ikinci
yarıda bu hataları tekrarlamayacağız. G.Saray şampiyon olacak. Buna
takım olarak hepimiz sonuna kadar inanıyoruz. Lig sonunda biz bunu
başaracağız. Bence ligi ikinci sırada Beşiktaş bitirir. Fenerbahçe
de üçüncü olur. Afrika Kupası finalleri nedeniyle Ocak ayında
takımımdan uzak olacağım. Finale kadar gidersek ancak Şubat ayı
başında döneceğim. Zaten ilk lig maçında sarı kart cezam nedeniyle
forma giyme şansım yok."
İzin almadım sakattım!
Rijkaard'ın kendisine sakatlığı nedeniyle izin verdiğini belirten
Keita sözlerine şöyle devam etti: "Bizler profesyonel futbolcularız
ve bu işten para kazanıyoruz. Eğer maç varsa herkes kalmak zorunda.
Ancak takım içinde bazı futbolculara ayrıcalık tanınırsa hata olur.
Bana gelince, Gençlerbirliği maçında öyle bir darbe aldım ki,
doktorlar 'Bu darbe 2-3 santim yukarı gelse ayağın kırılabilirdi'
dediler. Değil Trabzonspor maçında oynamak; ağrılardan ayakta zor
duruyordum. Rijkaard 'Bekle' dedi, ben de bekledim. Doktorlar
'Trabzonspor maçında oynayamaz" raporu verince, gitmeme müsaade
ettiler. Gerçekten sakat olmasam Trabzonspor maçına da kalırdım.
Ama herkese eşit davranılmasını da beklerdim. Ayrıca takım içinde
Afrika Kupası nedeniyle en az tatil yapacak futbolcu da benim."
Evimde gibiyim
Galatasaray'daki takım ruhuna övgüler yağdıran Fildişili yıldız,
dört sezon futbol oynadığı Fransa'da Lille ve O.Lyon kulüplerinde
böyle bir arkadaşlık ortamına rastlamadığını şu sözlerle ifade
etti: "Galatasaray'daki gibi arkadaşlığı hiçbir yerde görmedim. Bir
aile gibiyiz. Herkes çok samimi. Her konuda yardımcı oluyorlar.
Elano'nun uyum sorunu vardı, bütün takım onunla çok ilgilendi, ona
gereken sıcaklığı gösterdiler. Bütün yabancı futbolcularla yakından
ilgileniyorlar. Florya'da kendimi evimde gibi hissediyorum.
Galatasaray'a gelmekle çok isabetli bir karar verdiğimi bu takımın
içine girince iyice anladım. Üstelik dünyanın en iyi teknik
direktörlerinden biriyle çalışıyorum. Rijkaard dünyanın en iyi 5
hocasından biri."
Arda'nın gözyaşları beni çok etkiledi
Arda ve Nonda'ya övgüler yağdıran Keita, "Arda çok yetenekli.
Dünyanın her takımında oynar. Kaptanlık da ona çok yakışıyor.
Galatasaray'ı inanılmaz seviyor. Bu takım için yapmayacağı şey yok.
Çok genç olmasına rağmen takımda tüm futbolcular onu seviyor ve
saygı duyuyorlar. Hepimiz onu dinliyoruz. Herkes onun
kaptanlığından memnun. Kazanamadığımız bir maç sonrası soyunma
odasında hırsından ağlaması beni çok etkiledi. Bu derece takımını
seven futbolcu için fazla bir söze gerek yok. Nonda ile çok iyi
anlaşıyorum. Harika bir forvet. Bunu kesinlikle Nonda ile samimi
olduğum için söylemiyorum. Avrupa'da yaptıkları ortada. Nonda
bencil değil. Takım ruhu çok üst düzeyde" dedi.
Yenilince başkanın yüzüne bakamıyoruz
[PAGE]
Keita, Galatasaray Başkanı Adnan Polat için ise şu ifadeleri
kullandı: "Mükemmel bir başkanımız var. Yeri geldiğinde sert, yeri
geldiğinde tatlı sert ama her yönü ile bütün futbolcuların saygı
duyduğu bir insan. Zaman zaman bizlerle birebir konuşuyor. Bir
futbolcu için bu çok önemli. Başkanınızın yanınızda olması ve onun
varlığını hissetmeniz ayrı bir motivasyon. Yenildiğimiz maçlar
sonrası, deplasmanlardan dönerken onun yüzüne bakamıyoruz,
utanıyoruz. Kendisi de çok üzgün oluyor zaten. Ona bu tür üzüntü
yaşatmak bizi çok üzüyor. Onu da, camiayı da bu sezon çok
sevindireceğiz."
Hoca olsam derbide atılan futbolcuya ben de
kızardım
Fenerbahçe maçında gördüğü kırmızı kart ve aldığı 3 maç ceza
sonrasında Frank Rijkaard'ın yedek bıraktığı Abdulkader Keita,
Hollandalı teknik adamın haklı olduğunu ifade etti: "Rijkaard cezam
bitince beni yedek bıraktı. Hatta bir basın toplantısında
'Keita'nın iyi futbolcu olduğunu bize tekrar hatırlatması lazım'
demiş. Ben izlememiştim ama sonra öğrendim. Takımın başında
Rijkaard var, bana 'Oyna' derse, çıkıp oynuyorum. Elimden gelenin
en iyisini yapmaya çalıştığımı herkes gibi o da görüyor. Ancak
Fenerbahçe maçında gördüğüm kırmızı kart konusunda bana kızgın
olduğunu biliyorum. Bu tepkisi son derece normal. Ben de bu takımın
hocası olsam, böyle önemli bir derbide takımı böyle bir kırmızı
kartla takımını yalnız bırakan futbolcuya kızardım. Hatalı olduğumu
biliyorum, kendimi savunmadım da zaten. Zaten kulüp yönetimi de
bana para cezası verdi. Buna sesim çıkmadı. Rijkaard'a gidip ayrıca
kendisinden özür diledim.
Aramızda sorun yok!
Bu nedenle ben teknik direktör olsam para cezasının dışında başka
bir ceza vermezdim. Ama Rijkaard böyle uygun gördü, saygı göstermek
lazım. Aramızda sorun yok. Yedek bırakırsa yanında otururum, hiç
sesim çıkmaz. Görev verirse de sahada elimden gelenin en iyisini
yaparım. Son maçlarda da sanırım kendimi tekrar kanıtladım ve
kazandığımız maçlara katkı yaptım."
Carlos'a yumruk büyük hataydı!
Sezona çok iyi başlayan ancak Kadıköy'deki derbide Roberto Carlos'a attığı yumruk sonrasında oyundan atılan Keita, 3 maçlık cezanın ardından Rijkaard'ın hışmına uğramış ve kendini yedek kulübesinde bulmuştu. Fildişili yıldız, sezonun ilk yarısına damga vuran hareketini yorumladı: "Agresif değilim ama bazen hırsımın kurbanı oluyorum. Kaybetmeyi hiç sevmiyorum. Örneğin Fenerbahçe maçında Roberto Carlos'a yaptığım hataydı. Bu nedenle üzgün olduğumu söyledim; herkesten özür diledim. Carlos'a o hareketi yapmamalıydım. Dikkat ederseniz; o derbide oyun başlamadan çok şey yaşadık. Kırmızı kart pozisyonunda da Carlos belime güreşçi gibi sarıldı, bırakmıyordu. Bir ara hakemle göz göze geldim, düdük çalmasını bekledim ama çalmadı. Ben de o hatayı yaptım. Kendimi savunmak için söylemiyorum ama hakem zamanında düdük çalsa, o olay olmayacaktı."