Şimdilerde FOX TV'de yayımlanan Kefaret dizisinde Mert Fırat ile beraber oynayan Nurgül Yeşilçay, Mag Dergisi'nin nisan ayı için objektif karşısına geçti. Dergi için röportaj veren Yeşilçay, bilinmeyenlerini anlattı.Güzellik sırlarından bahseden ünlü oyuncu, şunları söyledi: "Sabahları buz sürüyorum yüzüme. Gala falan olacağı zaman yumurta beyazı sürüp ondan sonra makyaj yapıyorum. Patates göz şişmesine çok iyi geliyor.''''Bir de Necati'nin annesi çok güzel sabun yapıyor. Onun yaptığı sabunları kullanıyorum yüz ve vücut için." ''Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor? Yaptığınız işi çok iyi yapmanın ayrıntıları neler?'' sorusuna dair ise şunları söyledi: ''Oyunculuğun yüzde sekseninin zeka olduğunu düşünüyorum. Mantık çok önemli, algıların açık olması çok önemli.''''Çünkü bir karakteri yaratırken dedektif gibi bağlantılar kurmak gerekiyor, etrafında olan her şeyden herkesten haberdar olmak gerekiyor.'' 'Hep merak etmek, hep neden-sonuç bağı kurmak gerekiyor. İzlemek, görmek, okumak ve yeni eğilimleri bilmek gerekiyor.''''O zaman Aşk desek… Nurgül Yeşilçay için aşk ne ifade ediyor… Aşıkken ki sizi nasıl tanımlarsınız?'' sorusu üzerine ise şu açıklamayı yaptı: ''İnsanlık tarihinde bulunamamış cevabı ben mi bulayım şimdi. Ben aşık olunca çok gülerim, bıcır bıcır olurum.''''Bir enerji gelir, yani asansörle çıkmam merdivenle çıkarım.'' ''Yeni nesil oyunculardan en beğendikleriniz kimler?'' diye sorulan Yeşilçay, şu isimleri sıraladı: ''Yeğenim Buse Çelik, Neslihan Atagül, Hazal Kaya, Merve Dizdar, Cem Yiğit Üzümoğlu, Cihangir Ceyhan ve Burak Deniz'i beğeniyorum.''Öte yandan geçtiğimiz haftalarda Nurgül Yeşilçay, YouTube'da yayımlanan İbrahim Selim ile Bu Gece programına katıldı. Programda da oldukça samimi açıklamalar yaptı. İşte Nurgül Yeşilçay'ın dikkat çeken açıklamaları: "Ben o zamanlar bir ressamın yanında çalışıyordum, ona yardımcı olmak için. O zamanlar da çok hoşlandığım bir çocuk vardı. Onunla sohbetlerimiz sırasında benim anlamadığım bir şeyler bahsettiğini fark ettim.'''Moliere' diyordu, 'Shakespeare' diyordu ben hiçbir şey anlamıyordum. Onun neden bahsettiğini anlamak için "Neymiş bunlar?" diyerek başladım tiyatroya. Hatta okulun ilk senesi hiç sevmemiştim tiyatroyu, ikinci senesinden sonra ise vazgeçemeyeceğimi anladım."İstanbul'a geliş sürecini özellikle ertelediğinin de altını çizen oyuncu, İstanbul'un ilk başlarda kendisini çok korkuttuğunu vurguladı. Ailesinin oyuncu olmasını istemediğini de anlattı: "Ailem oyuncu olmamı istemiyordu, aç kalacağımı düşünüyorlardı. Ne olursa olsun kolunda bir altın bilezik olsun motivasyonları bizim gençlik zamanlarımızda daha da yaygındı ailelerde.''''Evden kaçtım ben de, beş parasız bir şekilde geçtim bütün süreçlerden. İstanbul'un büyüklüğü beni korkuttuğu için de bilerek İstanbul'a gelmeyi erteledim. İlk geldiğimde de Beyoğlu'na çıkmıştım, İzmir'den sonra çok hızlı ve kalabalık gelmişti bana hiç unutmuyorum. Herkes birbirine çarpıyor ve kimse özür dilemiyordu birbirinden." Oyuncu, "Hiçbir tartışma esnasında galip gelemeyeceğini anlayıp ağlama numarası yaptın mı?" sorusuna, "Ben sinirlenince ağlayamıyorum, hararetli bir tartışmanın ortasında banyoya gidip gözümün içine viks sürüp geri döndükten sonra o duyguya oynadığım oldu elbette" itirafında bulundu.Kariyerine bugünden baktığında şu rolü oynamak isterim diyeceği spesifik bir rol bulunmadığını da belirten güzel oyuncu, "Sadece ağlamaktan yoruldum artık biraz, komedi yapmak istiyorum." itirafında da bulundu.