Adnan Oktar ve kedicikleri denince ilk akla gelen isimlerden biri Ceylan Özgül'dü. Adnan Oktar'ın vitrin yüzü olan Ceylan Özgül, aynı zamanda onu yakan isim olmuştu. Adnan Oktar'ın sapkınlıklarını ifşa eden Ceylan Özgül, bu itirafları ile örgütü çökerten isimdi. Ceylan Özgül Adnan Oktar ve Kedicikler efsanesini bitirdikten sonra bambaşka biri oldu. Evlendi, eski halini yok etti ve şimdi de anne oldu. İşte Ceylan Özgül'ün gören herkesi değiştiren son hali ve bebeği:Kediciklerin en tanınmış ismiydi Ceylan Özgül 11 yıl Adnan Oktar grubunda kalmıştı. Evlendiği Ümit Kuruca da aslında Adnan Oktar örgütünden. Ümit Kurucu 13 yıl Adnan Oktar'ın adamlarından biri olmuş ve pis çarkın içinde yer almıştı. Ceylan Özgül ile Ümit Kuruca'nın ilişkisi Adnan Oktar'ın sapkın hayatının da sonu oldu. Ceylan ve Ümit örgütten kaçıp her şeyi ifşa edince operasyon için düğmeye basıldı. Adnan Oktar ve kedicikleri hapse girerken, Ceylan Özgül kritik tanık sıfatıyla örgütü çökerten isimdi. Hiç tanımadığı adamla evliydi 2006 yılında Oktar grubuna giren Ceylan Özgül, 2017 yılında örgütten kaçmıştı. Kaçışıyla ilgili günlerce konuşulan Ceylan Özgül, Adnan Oktar tarafından 2007 yılında Nuri Özbudak ile evlendirildi. 10 yılda evlendirildiği kişiyi 2 kez gördüğünü ifadelerinde de anlatan Ceylan Özgül, ilk celsede boşandı. Ümit Kuruca da örgüt içinde 13 yıl kaldıktan sonra 3 yıl önce ayrılmıştı. Bambaşka oldu Ceylan Özgül örgütten kaçtıktan sonra Kedicik imajını da yok etti ve bambaşka bir görünüme kavuştu. Kedicik halinden eser bırakmayan Ceylan Özgül, eşi Ümit Kuruca ile 3 yıldır mutlu bir evlilik yürütüyor. Salı günü de o mutluluğunu ikiye katladı ve anne oldu. Ceylan Özgül'ün oğlu oldu Ceylan Özgül özel bir hastanede doğum yaptı ve oğlunu kucağına aldı. Bebeklerine Kaplan ismini koydular. Hastaneden fotoğraf paylaşan Ceylan Özgül, bu paylaşımı ile takipçilerinin kutlama yağmuruna tutuldu. Ceylan Özgül'ün itirafları İşte Ceylan Özgül'ün eski ve yeni halinden görüntülerle müthiş değişimi ve Adnan Oktar örgütüne dair yaptığı itirafları:-Önceleri kadınlar uzun elbiseler giyerlerdi. Ciddi bir değişimden geçti örgüt. Siz en son halini görüyorsunuz. Örgütte bir hücre sistemi vardır, herkesin görevi farklıdır. Mesela ben uzun yıllar araştırma yaptım. Kitaplara, ilmi faaliyetlere, konferanslara içerik hazırlıyordum. İç yüzlerini yıllar içinde yavaş yavaş öğrendim. 2011'in sonunda gerçeği tamamen anlamıştım.Adnan Oktar beni odaya kapattı -En kötüsü devlete verilen zarardı. Devletin arkasından ‘public diplomacy' (kamu diplomasisi) adı altında askeri ve politik faaliyetler yapılıyordu. Bunlar beni çileden çıkardı. Bunların bildirilmesi gerekiyordu. Bu yüzden Adnan Oktar'la çok kavga ettim. Ceza da aldım. Odaya kapatıp tüm iletişim araçlarına el konulurdu. Adım başı kameralar vardı. Kaçmak çok zordu. Herkes birbirini her an kontrol ediyordu. ‘Kule' denen yerdeki kişi kapıyı açmadığı sürece dışarı çıkmak imkansızdı. Diyelim ki hastalandınız. Doktora bile üç-dört kişiyle beraber gidebilirdiniz. Ve birinde mutlaka silah olurdu.Silikonlu kedicikler köle gibiydi -Kadınlar aslında birbirine benzemiyor. 80 kadın arasından seçilmiş 6-7 kişiyi görüyorsunuz siz. Onlar birbirine benziyor. Botokslu, ful makyajlı olmaları tamamen Adnan Oktar'ın zevki için. Size sunulanı yaşamak zorunda bırakılıyorsunuz. Cariye, köle gibi görülüyorsunuz.Kedicikleri müritleri ile evlendirdi -Kara para aklama, dolandırıcılık… Bağış adı altında milyonlar toplanıyordu. Müritlerin de parasını elinden alıyordu. Ailelerin dava açmasını sınırlandırmak için kızlar oradaki müritlerle evlendirilirdi. Bu normal bir evlilik olmuyor. O insanı sadece evlendiğiniz an görüyorsunuz. “Kocam” dediğiniz insanı sokakta görseniz tanımazsınız. Sadece nikah memurunun önüne gidip “Evet” dersiniz, sonra farklı kapılardan çıkıp gidersiniz. Sorduklarında “Müritlerimiz evliler” demek için.Adnan Oktar'ın cinsel istismarları -Ben cinsel istismar yaşamadım ama yaşandığına çok şahit oldum. 7, 10, 16 yaşında kız çocuklarının taciz edildiğini duydum. Kimi çocuğu annesi getirip onların ellerine veriyor. Bazıları para için, bazıları inandıkları için… Taciz var, tecavüz var. Küçücük kızlar taciz ediliyor. Her türlü pisliği yapıyorlar. Vergide de, askerlik konusunda da yolsuzluk yapılıyor. Silah alımı konusunda da. Kızları okula göndermiyor, okuldan zorla çıkartıyorlar. Kendi hayatları olmasına izin verilmiyor. Oradan ayrılanlara iftiralar atılıyor.Adnan Oktar'ın seks hayatı -Adnan Oktar cinsel ilişkiye giremiyor. Kasık fıtığı var. Kadınları köle olarak görürdü. “Bana hizmet ederek İslam'a hizmet ediyorsunuz” derdi. Kişisel ilişkisi yoktur kimseyle. Cinsellik yaşayamıyor ama farklı metodlar uyguluyor. Yaş fark etmiyor, her kıza aynı şeyi yapıyor. Detaylarını veremeyeceğim yöntemleri var.Kedicikleri dövüyordu -Kadınları dövüyordu. Kadınlarda dövme, saç ve kaş kazıma seansları vardı… Erkeklere yapmıyormuş. Yeşil reçeteli narkotik ilaçlar, bağımlılık yapan maddeler kullanıyorlar. Amaç onu sorgulamanızı engellemek.Kız tavlama grubu vardı -Örgütün hücre sistemi vardı. ‘Kız tavlama ekibi' 15 kişilikti. Başında Bora Yıldız vardı. Pahalı kıyafetlerle, arabalarla zengin imajı altında kızlar kandırılırdı. İş ya da evlilik vaadiyle ağa düşürülürdü. Yöntemlerden biri, tanışılan kızla sevgili olup ilişki yaşadıktan sonra, örgütün diğer erkek üyeleriyle ilişkiye sokulmasıydı. Çeşitli grup seks seanslarından sonra Adnan Oktar'a sunuluyordu bu kızlar. Yaşlarının hiçbir önemi yoktu. Reşit olmayan birçok kız vardı. Bu ilişkiler kayıt altına alınıp, yurtdışında arşivleniyordu. Örgütten ayrılmak istediğinde bu görüntülerle tehdit ediliyordu. Adnan Oktar'ın 250 kadar müridi var. Sempatizan grupları da var, ama onları saymıyoruz. Onlar da her ay düzenli ‘ecrim' denilen parayı Adnan Hoca'ya gönderiyorlar.