Geçtiğimiz yılın Temmuz ayında PKK'ya yönelik
operasyonlar başladığında Koray Çalışkan isimli akademisyen bir
twit atmıştı.
“Kendini kurtarmak için ülkesini savaşa atan adama, hayvan
denmez ayıptır. İblis denmez günahtır. Katil denir
layıktır” diyordu o twitte...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu sözler üzerine
"Cumhurbaşkanına alenen zincirleme hakaret”
suçundan kendisi hakkında 8 yıl 2 aya kadar hapis istemiyle
iddianame hazırlamış.Koray Çalışkan'ın savunması da söz konusu
iddianameye konulmuş.
Okuyunca beni bir gülme aldı!
Çalışkan "Ben o twitte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı değil,
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı kastettim" demiş!
Bu kıvırma ilk değil...
Seçimden önce bir televizyon programında "AK Parti'nin
görümcesi" Nazlı Ilıcak'ı teselli ediyor, "AK
Parti yüzde 47'ye yaklaşamaz. Alırlarsa istifa ederim. Yüzde 40
alırlarsa zil takıp oynasınlar. Ben siyaset bilimciyim, bu
işlerin medotolojisini yazan insanım" diye
böbürleniyordu.
Anlaşılan siyaset biliminini bırakmış, kıvırmanın medotolojisini
öğretmeye karar vermiş!
Bu tür sefilleri eskiden izlediğimde kızıyor, öfkeleniyordum. Artık
sadece ama sadece acıyorum!
Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerinde olsam Savcılık kanalıyla
açılan bu soruşturmanın düşmesi için devreye girerim.
Hele hele şu kıvırtık savunmayı gördükten sonra "Affettim
gitti, siz de ilişmeyin" diye özellikle rica ederim.
Sinek gibi gördüğü her b.ka konmaktan daha büyük ceza mı olur?
Kim Erdoğan'a düşman ise onun tarafında olmayı marifet sayıyor.
CHP, HDP, Putin, Beşar Esad'ı desteklemek yetmedi, gitti DHKP-C'li
oldu.
O da yetmedi, en azılı PKK savunucusu oldu.
1128 Akademisyen ile birlikte terör örgütünün seviciliği yapıp,
devleti soykırım yapmakla suçladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri PKK'ya vurdukça kendisi yara almış gibi
inliyor. Bi' etek fistan giymediği kaldı, onu da yakında yapacak
emin olun...
Allah adama öyle ağır bir ceza vermiş ki savunacağı bir hak ve
hakikat davası bile yok.
Bırakın ortalıkta dolaşsın, olabildiğince zırvalasın ve kendini
rezil edip dursun!
Daha çok rezil olmasını istiyorsanız çağırıp savunmasını isteyin.
Sırf savunmasında nasıl kıvırdığını bu halk görsün diye!
Sonra salıverin gitsin...
Çünkü işi gücü kendinden yukarıdakileri aşağılamaya çalışmak olan
birine yargı yoluyla bile olsa ceza vermek, onu
kahramanlaştırmaktan başka işe yaramaz.
Zaten medya sabah akşam haberini yaparak kendisini
fenomenleştirdi.
Siyaset biliminin Nuri Alço'su, "Kedi Bıyıklı"
Koray Çalışkan'ı daha fazla kahramanlaştırmaya hiç gerek yok!
Bunu yaparsanız, ileride Kemal Kılıçdaroğlu'nun yerine
geçebilir.
Böyle bir ceza istemezsiniz değil mi?