'KCK basın' davasında anadilde savunma talep edildi
Abone olGazetecilerin yargılandığı ‘KCK basın’ davasının sekizinci duruşmasında sanıkların avukatı, savunmayı Kürtçe yapma talebini mahkemeye iletti. Duruşmayı, EFJ Başkanı Arne König de izledi.
Gazetecilerin yargılandığı, kamuoyunda ‘KCK basın’ olarak bilinen davanın sekizinci duruşmasında avukatlar anadilde savunma talebini mahkeme heyetine iletti.
Avukat Sinan Zincir, anadilde savunmaya olanak tanıyan kanunun yürürlüğe girmesinin ardından yapılan duruşmada, sanıkların taleplerini anadillerinde dile getirmelerini istedi.
Sinan Zincir, Diyarbakır’da görülen KCK ana davada Kürtçe
savunma talebinin kabul edildiğinin hatırlatarak, “Mahkemede
mikrofonlar Kürtçe'ye açıldığında barış ortamı gelişmektedir”
dedi.
Mahkeme Başkanı Ali Alçık ise kanuna göre anadilde savunma hakkının ancak yargılamanın “savunma” aşaması için geçerli olduğunu ancak yine de bu taleplerinin değerlendirileceğini söyledi.
Davanın bir diğer avukatı Baran Doğan söz alarak, bu davada da avukatlık yapan Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatların tutuklanmasını kınadıklarını söyledi. Doğan, “Savunma yapan avukatlar tutuklanıyorsa, yarın burada ben de olmayabilirim” dedi.
800 sayfalık iddianamede, Türk Ceza Kanunu’nun 314. Maddesi kapsamında, “örgüt üyeliği” ve “örgüt yöneticiliği” iddiaları ile 20-25 yıla varan çeşitli hapis cezaları isteniyor.
2011’in Aralık ayı sonlarında polisin Özel Yetkili Mahkeme emriyle yürüttüğü “KCK Basın Komitesi” operasyonunda, çok sayıda Kürt gazeteci ve medya çalışanı gözaltına alınmıştı.
Öğle arasında yapılan açıklamalar
Davayı izlemek üzere, Barış ve Demokrasi Partisi milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi, Avrupa Gazeteciler Federasyonu EFJ Başkanı Arne König de Silivri’deki duruşma salonuna geldi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar ve EFJ Başkanı Arne König öğle arasında açıklama yaptı. Yaşar, "Türkiye gazetecileri tutuklama utancından kurtulmalıdır" dedi.
König ise Türkiye'deki basın özgürlüğü mücadelesinin sadece Türkiye için değil Avrupa için de önemli olduğunu söyledi. König, "Mücadelemizi burada kaybedersek, Avrupa’da da kaybedeceğiz" diye konuştu.
König ayrıca KCK davasındaki iddianamede, editör ve muhabir arasındaki konuşmaların suçlama konusu yapıldığını, böyle düşünülürse bütün dünyada "gazetecilik mesleğinin son bulması" gerektiğini söyledi ve ekledi: "Tabi ki böyle olmayacak."
TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi ise pankartlarına ve tutuklu gazetecilerin resimlerine el konulduğunu belirterek, "Bu yüzden tutuklu gazeteciler olmadan bu açıklamayı yaptık" dedi.