Kazlıçeşme Demirtaş'ı coşturdu!
Abone olHDP'nin Kazlıçeşme mitingi Eş Başkan Demirtaş'ı coşturdu. Demirtaş, HDP'nin baraj sorunu olmadığını söyledi.
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, İstanbul'un HDP için ayağa kalktığını meydanın baraj gibi bir sorunun olmadığını kanıtladığını söyledi. Parti olarak ülkeyi yönetebilecek hale geldiklerini ifade eden Demirtaş, HDP'ye oy vermenin vatan hainliği olarak gösterilmeye çalışıldığını böyledi. İşte Demirtaş'ın o sözleri;
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Kazlıçeşme’de yaptığı mitingde konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Kazlıçeşme’de yaptığı mitingde konuştu.
Demirtaş, alanda toplananları, "Merhaba İstanbul; Gezi’den Kobani’ye bütün direniş renklerini, özgürlüğün olağanca güzelliğiyle bu meydanda barışın, kardeşliğin sesi olan tüm kardeşlerime, Fetih’in 562. yılında, İstanbul’da gönülleri fethetmek için Kazlıçeşme’yi dolduran milyonlara selam olsun" şeklinde selamladı.
Selahattin Demirtaş, "Öylesine çirkin bir politikayla, tekçi politikalarla Türkiye’yi kutuplaştırdılar ki, birbirimize selam veremeyecek hale gelelim istediler" dedi. Kürtler'in kurulan tuzağa düşmediğini söyleyen Demirtaş, kimlikleri ve inançlarıyla varlıklarını sürdürmeye kararlı olduklarını kaydetti.
Zor olanı başardıklarını ve imkansız denileni başardıklarını anlatan Demirtaş, bütün kimlikleri ve inançları bir araya getirerek seçimlere parti olarak girmeye karar verdiklerini söyledi. Demirtaş şöyle konuştu;
"Ne kadar tuhaftır, daha geçen yıla kadar, ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı, şunu söylüyordu bize, ’cesaretiniz varsa, parti olarak seçime girin, niye bağımsız seçime giriyorsunuz?’ diyorlardı. İşte bak cesaretimiz varmış, şimdi parti olarak seçime giriyoruz. Bu cesaret seni korkutacaksa; niye o zaman yıllardır, parti olarak seçime girmemizi teşvik ediyordun. Parti olarak, HDP olarak seçime girme kararı aldık, tutturdular, ’bir üst akıl bunları yönetiyor’ dediler. Uluslararası tezgah senaryoları, komplo senaryoları ile bizi kirli oyunlarla, kirli ittifaklarla iç içe göstermeye çalıştılar.
"KAZLIÇEME MEYDANI BUNUN İSPATIDIR"
Bizde akıl var ama üst akıl değil. Ortak akıl yönetiyor, HDP’yi ortak akıl. Ortak vicdanla HDP’yi yönetiyoruz. İşte Kazlıçeşme Meydanı bunun ispatıdır. Burada ki fotoğraf bunun ispatıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar, kullandıkları dil; kutuplaşma ve gerilim siyaseti dili olsa da, biz bu duruşumuzdan var geçmeyeceğiz.
"SABIRLA HAREKET ETMEMİŞ OLSAYDIK..."
Beraber yaşayacağız, bunu unutmadan siyaset yapacağız ve buna layık bir yaşamı hep birlikte inşa edeceğiz. Bunu söyleyebilecek yürekleri var mı? Yok maalesef. Bir partiye oy vermek, gönül vermek, HDP’ye gönül vermek bunların nazarında vatan hainliği olarak adlandırılıyor. Bizler HDP olarak şu anda ortaya koyduğumuz siyaseti başarıyla yürütmemiş olsaydık bu seçim döneminde provokasyonlara önüne geçmemiş olsaydık, sağ duyumuzla, sabırla hareket etmemiş olsaydık, Türkiye’de çok gerilimli, Allah korusun her gün kan dökülen bir seçim yaşanacaktı. Buna asla izin vermedik. Çünkü bizim öncelikle iç barışa, toplumsal barışa ihtiyacımız var dedik. Seçimden de oydan da, sandıktan da daha kıymetli olduğuna inandığımız için.
"ARTIK BU İŞİN UZUYACAK BİR TARAFI YOK"
Artık bu işin uzayacak bir tarafı yok. HDP’nin başarısı demek, barışın başarısı demektir. HDP için sandığa atacağınız her zarf, bu ülkede artık kardeşçe, barış içerisinde yaşamak istiyoruz demektir. Çözüm Süreci’nin garantisi de HDP’nin başarısıyla inşallah kalıcı hale gelecek. Ve sizler barışı inşa etmenin gururunu yaşayacaksınız. O akşam, 7 Haziran akşamı bütün barış severlere, barışı hak eden herkese zafer armağan etmek istiyoruz. Bunun da gençlerle, kadınlarla olacağını biliyoruz. İstanbul ayağa kalkmışsa, İstanbul ben varım dediyse, yıkılmıştır o baraj yıkılmıştır. Bölgemizde de, bütün Ortadoğu’da da barışın garantisi olacağız.
"BİZ ARTIK ÜLKEYİ YÖNETEBİLECEK DURUMA GELDİK"
Güçlü bir HDP, parlamentoda da güçlü bir HDP, Suriye’de de, Irak’ta da savaşın yaşandığı her yerde barışa biraz daha fazla yaklaşmak demektir. IŞİD barbarlığının bütün insanlığı tehdit ettiği bir dönemde bizler yani emekçiler, ezilenler, bütün kimlik ve inançlarımızla parlamentoda olursak, o parlamento savaş kararı alamayacak. Suriye’deki halklarımız için, Irak’ta yaşanan vahşet ve dram için, Yemen’e kadar, mazlum Filistin halkına, her yere destek için HDP’ye bir oy vermek yetecek. Biz artık ülkeyi yönetebilecek duruma geldik. Bütün arkadaşlarımız nitelikli bir kadro hareketi, ülkemizi yönetmeye talibiz artık. Bizler barajı elbette ki yıkıp, aşarak diğer partilerin de önünü açmış olacağız."