Kazım Karabekirin günlüğündeki gerçekler!
Abone olAtatürk'ün silah arkadaşı ve Cumhuriyet döneminin önemli ismi Kâzım Karabekir 42 yıl boyunca günlük tuttu. Günlüklerde Atatürk'le olan fikri ayrılığı açıkça görülüyor
Samsun'a çıkan Mustafa Kemal Paşa'ya, Erzurum'da buluştuklarında
"Emrinizdeyim Paşam" diyen Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir
Paşa'nın "Günlükleri" 61 yıl sonra ilk kez Yapı Kredi Yayınları
tarafından yayımlandı.
Günlüklerdeki notlarda, milli mücadele boyunca Edirne Milletvekili
ve Doğu Cephesi Komutanı olarak görev yapan Kâzım Karabekir'in
Mustafa Kemal Paşa'ya ve onun bazı yakın silah arkadaşlarına bakış
açısını gösteren pek çok ifade, çok tartışılacağa benziyor. 1906
yılından Meclis Başkanı iken öldüğü 1948'e kadar aralıklarla
tuttuğu günlüğünde Kâzım Karabekir'in Mustafa Kemal'e hep
şüpheyle baktığı yazdıklarından ortaya çıkıyor.
İşte Karabekir'in, Mustafa Kemal Atatürk'ün 'günlükteki
ayrılıkları':
NEDEN SAMSUN'A ÇIKTI
21 Mayıs 1919
(...)Mustafa Kemal'den ilk şifre: Neden Samsun'a çıkmış.
Neden Samsun'da vakit geçiriyor. Memuriyeti kabul ettim
diyor. Neden daha evvel etmedi. Bu memuriyet nedir? Padişah ve
Ferit Paşa'nın birer nefer gibi hizmet edeceğiz diye gazetelerde
beyannameleri vardı. Kemal Paşa'yı mukavemet için mi gönderdiler.
"Fahri Yaver-i Padişahi" dediğine nazaran Padişah tarafından bir
vazifedar mı idi?
3 Temmuz 1919 Perşembe (...) Bilhassa Havza'dan Kemal Paşa adeta
firar etmiş! Tali Bey kendisini ikazına rağmen pek fena bir tesir
yapmış. Tabii Sivas'ta da durmadığından her yerde aynı tesiri
yapmış.
16 Ağustos 1920 Pazartesi Sünnet düğününe (gürbüzlerin) İsmet Bey'e
şifre: Mustafa Kemal Paşa karargâhının kumarhane haline geldiği
hakkında.
BURAK ARTUNER'İN NOTU: Yapı Kredi Yayınları'ndan
basılan günlüklerde 'kumar' iddiasıyla ilgili açıklayıcı bir bilgi
yok. Fakat Karabekir, Emre Yayınları tarafından daha önce basılan
İstiklâl Harbi'ne neden girdik, nasıl girdik, nasıl idare ettik
adlı eserinde İsmet Bey'e (İnönü) gönderdiği şifre metnine yer
veriyor. Söz konusu metin şöyle: "Karargâhların saygınlıklarının
halk ve asker üzerindeki tesiri malûmdur. Karşı inkılâpçılar da bu
zayıf noktadan tabii çok yararlanmışlar. Bana gelen dedikodulara
göre Mustafa Kemal Paşa Hazretler'nin muhitindeki ufak rütbeli
zabitanın, sabahlara kadar poker oynadıklarıdır! (...) Paşa
Hazretlerinin malûmatı olmadığına kâni olduğum bu fenalıkların
sûreti munasebede izalesi himmetinize bağlıdır."
11 Temmuz 1921 Pazartesi (...) Mustafa Kemal Paşa'ya Teşkilât-ı
Esasiye hakkındaki şifrem (M. Kemal'in nutku sahife 371 vesika
cevap 25 Temmuz'dadır.) Cumhuriyet vehimdir. Türkiye'nin
siyasetinde Halife-i İslam olacak bir hükümdar sultan bulunacaktır.
Osmanlı Hanedanı'ndan bahis yok! Şâyân-ı dikkat bir ifade.
İSMET'İN NUTKU PEK GÜLÜNÇ
27 Temmuz 1932
İzmir'de Gazi heykeli açıldı. İsmet'in 28 tarihli gezetedeki nutku
pek gülünç: Usulen her şeyi yapan Gazi'dir nakaratıyla
dolu! Bir de diyor ki: Fertler milli davaya faydalı olmalı
ve her halde zararlı olmamaları şartıyladır ki milli rehberden
refah isteyebilirler! (Ne âlâ, Abdülhamid'in prensibini tasvir
ediyor bizim koca İsmet!)
6 Temmuz 1932 Çarşamba Mübadillere verilen bonoların müthiş
ihtikârla kırıldığı söyleniyor. Beş yüz bin liralık bir bonoyu
Kılıç Ali Bey elli bin liraya satın almış. Maliyeden tam tahsil
etmiş!
KISKANÇLIK VAR
Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç
(Maltepe Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi): Kâzım Karabekir,
İsmet Paşa ve Mustafa Kemal, üçü de Çanakkale'de görev yaptı.
Ama birisi savaşan 5 tümenin de komutanı olan Mustafa
Kemal'di. Bu tür harekâtın bir lideri olur. Aynı yere ben
neden gelemiyorum diyenlerin de, o kişiyle ilgili oluşan bir hizbi
olur. Duyduğu dedikoduları da böyle değerlendirir, günlüğüne
yazar... Havza'dan adeta firar etmiş diyor. Evet, Havza'dan
ayrılmıştır çünkü biraz daha kalsa tutuklanacaktı.
O milli mücadelinin başına geçmek istiyordu... Havza'da 3 Haziran
1919'da Havza'da "İzmir'in haksız işgali üzerine bir konuşma yapar.
Bu konuşmayı bir Ermeni papazı İstanbul'a jurnalleyince o gün
hükümet İngilizler'in de baskısıyla ona mitingleri durdurmasını
emreder. Mustafa Kemal Paşa, "Milli tezahüratı men ve
tevkif için nefsimde ve hiç kimsede kudret ve takat
göremiyorum" der. Havza, Amasya, Sivas halkı Mustafa
Kemal'le yüz yüzeydi ve güvenmese niye arkasından gitti. Kumarhane
iddiası ise çok bayağı bir ifade. Karabekir'in bu ifadeyi yazdığı
günleri, Mustafa Kemal karargâhında iç isyanların bastırılması için
tedbirleri düşünerek geçiriyor. Mesela 19 Temmuz'da Düzce isyanı
başlıyor, 23 Eylül'de sona eriyor. Birinci Yozgat isyanı 15 Mayıs
1920'de başlıyor, 27 Ağustos'ta bitiyor. İnegöl isyanı var: Tarih
20 Temmuz 1920, bitişi 20 Ağustos 1920. Ankara'nın burnunun dibinde
milli güçler var olma savaşı verirken, Mustafa Kemal karargâhında
kumar mı oynayacak? Karabekir Paşa, Sivas üzerinden Erzurum'a
geldiğinde Mustafa Kemal Paşa'ya "Emrinizdeyim
Paşam" dedi ama zaten başkasını yapamazdı ki. O zaman hain
durumuna düşerdi. Çünkü millet Mustafa Kemal Paşa'nın peşinden
gidiyordu. 'Emrinizdeyim Paşam' demesine rağmen günlüğüne bu
ifadeleri yazmış olması, kendisinin karmaşık duygular ve çelişkiler
içinde gösteriyor. Kâzım Karabekir Paşa, Cumhuriyet'e
karşıdır, Meşrutiyet'in ve hilafetin devamından yanadır. Bu yüzden
yolları ileride ayrılır.
'SONRA DENGE BOZULDU'
Hayat Feyzioğlu (Kâzım
Karabekir'in kızı) : Babam günlüklerinde ne hissettiyse onu yazmış.
Biz bunları okuduk ve süzgeçten geçirilecek bir şey bulmadık ve
yayınevine verdik. Bu günlükler ilk kez yayınlanıyor. Babam bize,
Mustafa Kemal Paşa'yla ilişkisi hakkında "Çok iyi
arkadaşımızdı. Her şeyi beraber düşünerek yaptık. Zaferden sonra
Büyük kumandanlar arasındaki denge bozuldu" derdi.
Gerçekten milli mücadale sonrası babamız ve diğer bazı paşalar
biliyorsunuz İstiklal Mahkemeleri'nde yargılandı. Babam çok
sıkıntılı günler geçirdi."
Altemur Kılıç (Atatürk'ün silah arkadaşı Kılıç Ali'nin
oğlu): İnsan hatıra defterine her türlü dedikoduyu
yazabilir. Kâzım Karabekir, yapmış, etmiş, mış mış diye yazmış.
Atatürk hakkında da aynı şekilde söyledikleri var. Aslında o
devirde hepsi arkadaş. Ancak devrimden sonra yolları ayrılıyor.
Kâzım Karabekir'in kızını geçen gün televizyonda izledim çok doğru
konuşan, dürüst bir hanımefendi. Eski yaraları kaşımaya
gerek yok. Bunlar 'geçmişte kaldı' dedim, kendisi de bana hak
verdi. Yaşanan olaylar ne Kâzım Karabekir'in büyük komutan
oluşunu, ne de babamın yiğit mert bir insan oluşunu değiştirir.
Babam bir kötülüğe karışmış olsaydı, Atatürk 19 yıl boyunca
yanında tutar mıydı?
Yücel Demirel (Kitabı yayına hazırlayan yayıncı):
3 yıllık bir çalışma sonucunda günlükler derlendi. Hepsi
Osmanlıca'ydı. Bunları titizlikle inceledik ve ham haliyle yayına
hazırladık. Bu günlüklerin tarihçiler için karanlıkta kalan bazı
noktaların açıklık kazanabileceğini söyleyebilirim. Bizim işimiz
bunları tarihçilerin dikkatine sunmaktı.