Kazım Kanat: Bilgili kaçtı
Abone olBilgili'ye Süleyman Seba küfürlerle gönderildiği zaman ne yaptın diye soran Kanat, Başkan'ın hatalarını da sıralıyor.
Bilgili kaçtı!
Beşiktaş Başkanı Sayın Serdar Bilgili "Bana hakaret edenler açık tribün taraftarları olsalar anlarım. Ama gözümün içine bakarak bana hakaret edenler, genel kurul üyeleri" diyor.
Çocukça ve duygusal bir gerekçe. Bir avuç serseri, asla 15 milyonluk Beşiktaş olamaz. Ama Sayın Bilgili'nin bu kararı asla sürpriz değil. Sürpriz, eylül ayında yapılması beklenen olağanüstü kongrenin mayıs ayına çekilmiş olmasıdır.
"Ben de hata yaptım" diyen Sayın Bilgili'nin hatalarına bir kez daha hatırlatalım:
1- Kendi camianı suçlayarak, küçük düşürerek gitmeye hakkın yok. Gelinen noktada Beşiktaş taraftarı, kendi başkanına hakaret eden, çirkin bir camia görüntüsünde. Belki centilmen bir başkan imajı çizdin ama Beşiktaş'a öyle zarar verdin ki!!!..
2- Beşiktaş'a yeniden başkan olmayacağını söyledin. Bu senin kararın. Ancak olağanüstü kongre kararını yönetim kurulunu toplamadan onların görüşlerini almadan alman hata. Sorumlu bir başkan gibi davranmadın.
3- Diyorsun ki, "Muhalefetin gizli gizli çalıştığını biliyordum. Şimdi açıkça çalışabilirler." Suçladığın bu insanları aslında övmelisin. Çünkü onlar bir gün Beşiktaş'a başkan olurlarsa ekiplerini ve planlarını hazırlıyarak doğrusunu yapıyorlarmış.
4- Şampiyonlar Ligi'ne bile gidemeyen bu Beşiktaş senin eserin. Transfer ve antrenör sorununu çözmekten korktun ve İnönü'de 25 bin seyircinin olumlu tepkisini unutup, 100 kişinin bağırmasını bahane edip, kaçtın.
5- Sayın Başkan, senin asla özel yaşamın olamaz. Senin yaşamın Beşiktaş'ın yaşamıdır. Bu ölünceye kadar da böyle olacaktır. Başkanlıktan ayrıldıktan sonra daha ağır sorumluluk alacaksın. "Artık Laila'ya gider hayatımı yaşarım" diyemezsin. Dikkat!..
Gelinen nokta çok korkunç; Sayın Bilgili, Beşiktaş'a ihanet ederek gidiyor. Hem de yakıp yıkarak gidiyor. Yükselen değerlerin savunucusu Beşiktaş'ı ve taraftarını bir avuç holiganın yönettiği bir camia olarak göstererek gidiyor. Bu çok ağır suçlamayı 15 milyon taraftarı olan Beşiktaş'a bağlayarak gitmek tarihi hatadır. Suçtur. Buna 101 yıllık Beşiktaş tarihinde hiçbir başkanın hakkı olmadı.
Beşiktaş Başkanı iki ödül aldı. Biri yılın spor adamı ödülü, ötekisi ise Fair-Play ödülü. Sayın Bilgili bu iki ödülü almayı reddetseydi anlardım. Ama Sayın Bilgili o iki ödülü aldı ve Fenerbahçe ile Galatasaray'ın başkanlarını yaptığı açıklamalarla bir canlı yayında küçük düşürdü.
Şimdi söyleyin lütfen: Sayın Bilgili'nin bu davranışı mı etik, yoksa Beşiktaş Genel Kurul Üyeleri'nden oluşan taraftarların, kendi başkanlarına yaptıkları sözlü hakaretler mi?
Elbette ikisi de etik değil diyoruz. Şunu da ısrarla söylüyoruz; bu tablo Fenerbahçe'de yaşandı; Sayın Yıldırım için neler söylenmedi ki! Galatasaray'da yaşandı; Sayın Canaydın için neler söylenmedi ki!..
Şunu da Sayın Bilgili'ye soruyorum: Efsane başkan Sayın Süleyman Seba küfürlerle gönderildi. O zaman sen ne yaptın? (Sayın Seba'ya küfür edenlerin liderini yönetim kurulu üyesi yaptın, ödüllendirdin.)
Peki şimdi ne olacak?
1- Beşiktaş yönetim kurulu kendi içerisinden Sayın Hüsnü Güreli'yi aday çıkarır. (Sayın Güreli aday değilim dese bile...)
2- Beşiktaş camiasında çok saygın bir kimliğe sahip olan Sayın Zafer Yıldırım'ı tüm gruplar ikna ederse başkan adayı olabilir.
3- Beşiktaş yönetiminden ilkeleri için istifa eden ve yeni yönetime girme önerisini yine ilkelerinden dolayı kabul etmeyen Sayın Fikret Orman tavrını belirlemişti. Dahası Beşiktaş'ın çok saygın üyelerinden icazet bile almıştı. Şu an önü açık.
4- Ümraniye projesine maddi destek sağlayarak ismini verdirten ve bir kısım üyenin sempatisini kazanan bir Nevzat Demir gerçe- ği var. Bu sempati ile o da aday...
Son söz: Hatırlarsanız bu sütunlarda kongre günü, "Kim bunlar..." diye eleştirmiştik. İşte o yönetim Beşiktaş'ı bugünlere getirdi. Bakınız; Sayın Yıldırım, Fener'in her hakkını korudu. Galatasaray Başkanı Sayın Canaydın bir günde Ali Aydın'a düdüğünü astırdı. Sayın Bilgili ise Galatasaray'dan ve Fatih Terim'den özür diledi. Sonra da taraftarlara eliyle hakaret eden Fatih Terim'e antrenörlük önerdi. Dahası da şu: Beşiktaş'ın elinden şampiyonluk alınırken Sayın Bilgili sustu. Beşiktaş'ın haklarının savunucusu ise antrenör Lucescu oldu. İşte bu yüzden Beşiktaş taraftarı, başkanına kırıldı incindi, olay bu...
Beşiktaş Başkanı Sayın Serdar Bilgili "Bana hakaret edenler açık tribün taraftarları olsalar anlarım. Ama gözümün içine bakarak bana hakaret edenler, genel kurul üyeleri" diyor.
Çocukça ve duygusal bir gerekçe. Bir avuç serseri, asla 15 milyonluk Beşiktaş olamaz. Ama Sayın Bilgili'nin bu kararı asla sürpriz değil. Sürpriz, eylül ayında yapılması beklenen olağanüstü kongrenin mayıs ayına çekilmiş olmasıdır.
"Ben de hata yaptım" diyen Sayın Bilgili'nin hatalarına bir kez daha hatırlatalım:
1- Kendi camianı suçlayarak, küçük düşürerek gitmeye hakkın yok. Gelinen noktada Beşiktaş taraftarı, kendi başkanına hakaret eden, çirkin bir camia görüntüsünde. Belki centilmen bir başkan imajı çizdin ama Beşiktaş'a öyle zarar verdin ki!!!..
2- Beşiktaş'a yeniden başkan olmayacağını söyledin. Bu senin kararın. Ancak olağanüstü kongre kararını yönetim kurulunu toplamadan onların görüşlerini almadan alman hata. Sorumlu bir başkan gibi davranmadın.
3- Diyorsun ki, "Muhalefetin gizli gizli çalıştığını biliyordum. Şimdi açıkça çalışabilirler." Suçladığın bu insanları aslında övmelisin. Çünkü onlar bir gün Beşiktaş'a başkan olurlarsa ekiplerini ve planlarını hazırlıyarak doğrusunu yapıyorlarmış.
4- Şampiyonlar Ligi'ne bile gidemeyen bu Beşiktaş senin eserin. Transfer ve antrenör sorununu çözmekten korktun ve İnönü'de 25 bin seyircinin olumlu tepkisini unutup, 100 kişinin bağırmasını bahane edip, kaçtın.
5- Sayın Başkan, senin asla özel yaşamın olamaz. Senin yaşamın Beşiktaş'ın yaşamıdır. Bu ölünceye kadar da böyle olacaktır. Başkanlıktan ayrıldıktan sonra daha ağır sorumluluk alacaksın. "Artık Laila'ya gider hayatımı yaşarım" diyemezsin. Dikkat!..
Gelinen nokta çok korkunç; Sayın Bilgili, Beşiktaş'a ihanet ederek gidiyor. Hem de yakıp yıkarak gidiyor. Yükselen değerlerin savunucusu Beşiktaş'ı ve taraftarını bir avuç holiganın yönettiği bir camia olarak göstererek gidiyor. Bu çok ağır suçlamayı 15 milyon taraftarı olan Beşiktaş'a bağlayarak gitmek tarihi hatadır. Suçtur. Buna 101 yıllık Beşiktaş tarihinde hiçbir başkanın hakkı olmadı.
Beşiktaş Başkanı iki ödül aldı. Biri yılın spor adamı ödülü, ötekisi ise Fair-Play ödülü. Sayın Bilgili bu iki ödülü almayı reddetseydi anlardım. Ama Sayın Bilgili o iki ödülü aldı ve Fenerbahçe ile Galatasaray'ın başkanlarını yaptığı açıklamalarla bir canlı yayında küçük düşürdü.
Şimdi söyleyin lütfen: Sayın Bilgili'nin bu davranışı mı etik, yoksa Beşiktaş Genel Kurul Üyeleri'nden oluşan taraftarların, kendi başkanlarına yaptıkları sözlü hakaretler mi?
Elbette ikisi de etik değil diyoruz. Şunu da ısrarla söylüyoruz; bu tablo Fenerbahçe'de yaşandı; Sayın Yıldırım için neler söylenmedi ki! Galatasaray'da yaşandı; Sayın Canaydın için neler söylenmedi ki!..
Şunu da Sayın Bilgili'ye soruyorum: Efsane başkan Sayın Süleyman Seba küfürlerle gönderildi. O zaman sen ne yaptın? (Sayın Seba'ya küfür edenlerin liderini yönetim kurulu üyesi yaptın, ödüllendirdin.)
Peki şimdi ne olacak?
1- Beşiktaş yönetim kurulu kendi içerisinden Sayın Hüsnü Güreli'yi aday çıkarır. (Sayın Güreli aday değilim dese bile...)
2- Beşiktaş camiasında çok saygın bir kimliğe sahip olan Sayın Zafer Yıldırım'ı tüm gruplar ikna ederse başkan adayı olabilir.
3- Beşiktaş yönetiminden ilkeleri için istifa eden ve yeni yönetime girme önerisini yine ilkelerinden dolayı kabul etmeyen Sayın Fikret Orman tavrını belirlemişti. Dahası Beşiktaş'ın çok saygın üyelerinden icazet bile almıştı. Şu an önü açık.
4- Ümraniye projesine maddi destek sağlayarak ismini verdirten ve bir kısım üyenin sempatisini kazanan bir Nevzat Demir gerçe- ği var. Bu sempati ile o da aday...
Son söz: Hatırlarsanız bu sütunlarda kongre günü, "Kim bunlar..." diye eleştirmiştik. İşte o yönetim Beşiktaş'ı bugünlere getirdi. Bakınız; Sayın Yıldırım, Fener'in her hakkını korudu. Galatasaray Başkanı Sayın Canaydın bir günde Ali Aydın'a düdüğünü astırdı. Sayın Bilgili ise Galatasaray'dan ve Fatih Terim'den özür diledi. Sonra da taraftarlara eliyle hakaret eden Fatih Terim'e antrenörlük önerdi. Dahası da şu: Beşiktaş'ın elinden şampiyonluk alınırken Sayın Bilgili sustu. Beşiktaş'ın haklarının savunucusu ise antrenör Lucescu oldu. İşte bu yüzden Beşiktaş taraftarı, başkanına kırıldı incindi, olay bu...