Kazancılar kazan kaldırdı

Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği (KBSB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet İlhan, ülkede termik santrallerin kurulumu için gerekli olan makinelerin üretme kapasitelerine sahip olduklarını, ancak makinelerin ithalatından dolayı 10 yılda 50 Milyar liranın üzerinde bir paranın yurtdışına gideceğini söyledi.
Dünya’da ve Türkiye’de enerji üretimine ilişkin çeşitli konuların tartışıldığı ‘ Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı, EIF 2013’ kapsamında KBSB tarafından enerjiyi dışa bağımlılıktan kurtarmak, o enerjiyi üretecek makinelerin ‘yerlileştirilmesi’ paneli ATO Congresium’da yapıldı. Panelde konuşan KBSB Yönetim Kurulu Başkanı H. Ahmet İlhan, “KBSB üyeleri, ülkemizde kömürle çalışan termik santrallerin kurulumu için gerekli olan makine teçhizatının büyük bir bölümünü üretme kapasitesine sahiptir. Ancak makinelerin ithalatından dolayı önümüzdeki 10 yılda 50 milyar TL’nin üzerinde paranın yurtdışına gideceği öngörülüyor” dedi.

YERLİ KÖMÜRLE ÇALIŞAN TERMİK SANTRAL
Yerli kömürle çalışan termik santrallerin ülkemiz şartlarına en uygun alternatif olduğunu ifade eden Ahmet İlhan, "Cari açığı azaltmak için yapılacak yatırımların finanse edilmesinde en önemli kısıtlayıcı unsur finansmanın geri dönüş süresidir. Ülkemiz, enerjideki bu dönüşümü sağlarken, finansman açığı nedeniyle sadece kısa sürede kendini amorti edebilecek projelere öncelik vermek zorundadır. Bu durumda finansal açıdan ülkemiz şartlarına en uygun enerji üretim metodu yerli kömür ile çalışan termik santrallerdir. Ülkemizin finansman açığı ve özel konumu; yerli kömür ile çalışan termik santralleri mecburi istikamet kılmaktadır" dedi.

YERLİLEŞTİRME ÖNÜNDEKİ ENGELLER
Termik Santral teknolojilerinin yerlileştirilmesinin önündeki engeller ve zorluklara da değinen İlhan şunları söyledi: "İhale mevzuatındaki bariyerler; Referans, İş Bitirme, Mali Durum ile ilgili kimi belgeler yerli firmalar için bir bariyer oluşturmaktadır. Bunun çözüm yeri tabi ki Kamu bürokrasisi ve siyaset kurumudur. Enerji Bakanlığı yetkililerinin önerileri doğrultusunda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı organizasyonu ile gerekli adımlar atılabilir. Bu konu bizim yetkimiz dışındadır. Ancak önerilerimizle katkı vermeye hazırız. Yurt içi firmaları, damping uygulamaları ya da başka sebeplerle yabancı firmalar ile rekabet etmekte zorlanıyorlar. Bu konu da yine Türkiye Ekonomi Bakanlığı’nın ve İthalat Genel Müdürlüğü’nün alacağı birtakım önlemler ile çözülebilir. Mesela ’hammadde alırken gümrük ödetip, mamul madde alırken sıfır gümrük uygulaması’ gibi gariplikler önlenmelidir." dedi.

’’FİNANSMAN MODELLERLE GELİYOR OLMASI BİR CAZİBEDİR’’
"Yurt dışı firmalarının finansman modelleriyle geliyor olması yatırımcılar açısından ciddi bir cazibedir" diyen Ahmet İlhan şöyle devam etti: "Yerli firmalar yatırımcılara finansman alternatifi sunamadıklarından yine yarışa 1-0 yenik başlamaktadırlar. Bu sorunu çözmenin de pek çok yolu bulunabilir. Kamu Bürokrasisinin, Ekonomi Bakanlığı’nın, Eximbank gibi kuruluşların alternatifler üzerinde çalışmaları gerekmektedir. Yerli firmaların teknolojik yetersizliği konusu ise bizim sorumluluğumuzdadır. KBSB olarak üyelerimizin AR-GE motivasyonuna inanıyoruz. Üyelerimizi destekliyoruz. Yerli termik santral teknolojileri konusunda kendilerini hızla geliştirdiklerini görüyoruz. Bu teknoloji açığı probleminin çözümünü gayet mümkün görüyoruz.’’ dedi.

’’ÜLKEDE TEKNOLOJİK ALTYAPI VE BİRİKİM MEVCUT’’
Bu konuda ülkedeki teknolojik alt yapı ve birikimin mevcut olduğunu dile getiren İlhan, ’’Sanayi Bakanlığı, Tübitak, Kosgeb gibi kuruluşların verdiği destekler çok anlamlıdır. Aslında ülkemizde bu konuda teknolojik birikim de mevcuttur. Ülkemiz daha 70’li yıllarda Termik Santral kurmuş firmalara sahiptir. Bugün çok daha fazlasını yapabilecek durumdayız. Üzerimizdeki ölü toprağını atıp yeni bir heyecan ve azimle bir hamleye ihtiyaç duyuyoruz. Şimdi biz burada bu hamlenin startını veriyoruz. Bu ülkenin kazan ve basınçlı kap sanayicileri olarak teknoloji açığımızı gidermek için hazırız. Gerekli motivasyon sağlanıldığı takdirde, üyelerimiz arasından yerli termik santral kurma yetkinliğine haiz firmalar pek yakında çıkacaktır. Şu an yerli katkı oranı yüzde 10’un altındadır. Bu konu bir devlet politikası haline getirilir ve stratejik eylem planı oluşturulursa, ilk 3 yıl içerisinde, yerli katkı yüzde 60’a çıkarılabilir. 5 yıl içerisinde yüzde 85’e çıkarılabilir. Bu yıllık 3 milyar dolar paranın içeride kalması demektir. 150 bin kişilik istihdamın bu ülkede oluşması demektir. Teknolojide dışa bağımlı olmamak demektir. Aylarca yurt dışından servis elemanı beklememek demektir." dedi.

’’KBSB HAZIR’’
Son olarak KBSB’nin böyle bir stratejik eylem planının ortağı olmaya hazır olduklarını söyleyen İlhan, "Biz KBSB olarak üyelerimizin bu teknolojik açığı çok kısa sürede kapatacağının öngörüyoruz ve hatta taahhüt ediyoruz. Böyle bir stratejik hedef birliğinde paydaş olmayı istiyoruz. Vaatlerimiz, cari açığın yıllık 3 milyar dolarlık azalması, 150 bin kişilik ilave istihdam, teknolojik olarak kendine yeten ve teknik servis için aylarca beklemeyen bir ülke olmaktır" dedi.
(İHA)