Kazaklar planlı olarak saldırdı
Abone olKazakistan'da saldırıya uğrayan Türk işçilerinden çarpıcı açıklamalar devam ediyor
Kazakistan'da saldırıya uğrayan Türk işçilerinden ENKA Şirketi
çalışanlarından Elektrik Teknikeri Mehmet Aslan (43), ''Bu kavga
değil, önceden planlanmış, düzenlenmiş bir olay'' dedi.
Kazakistan'da saldırıya uğrayan Türkler arasında bulunan Elektrik
Teknisyeni Mehmet Aslan, İstanbul'da gördüğü tedavinin ardından,
Sakarya'nın Sapanca ilçesindeki evine döndü.
Aslan, AA muhabirine, 2 aydır Kazakistan'da çalıştığını belirterek,
Kazak işçilerinin böyle bir saldırıyı yapacak cesaretleri
olmadığını savundu. İş kaybetme korkusundan dolayı Kazak
işçilerinin iş yerinde herhangi bir olumsuz hareket yapmaya
çekindiklerini ifade eden Aslan, şöyle dedi: ''Amerikan şirketine
ait bir işti. Bu tip şeylere müsamaha göstermiyorlardı. Kapının
dışına koyuyorlardı. Birbirini tanımayan bu kadar insanın organize
olması, bir araya gelmesi mümkün değil. Bu kendilerinin karar
verdiği bir olay değil. Hemfikir olmaları mümkün değil. Bu kavga
değil, önceden planlanmış, düzenlenmiş bir olay. Çalışma alanımız
genişti. Her yerde saldırılar aynı anda başlamış. Organize bir
biçimde iş sahasının her alanında başlamış.''
Kavganın Kazakistan Büyükelçisinin anlattığı gibi, yemekhanede
kuyruk sırasında çıkmadığını iddia eden Aslan şunları kaydetti:
''Öyle olsa orada çıkar ve biter. Arkadaşlar yemekhaneye
girdiklerinde böyle bir kavganın çıkacağını hissetmişler. Yemek
sırasında 1 Türk 3 Kazak. Bir Türk sıraya girdiği zaman arkasından
3 kazak sıraya girmiş. Orada ön hazırlık yapmışlar. Bu kavga değil,
önceden planlanmış, düzenlenmiş bir olay. Yemekhanede duvara bir
taş geliyor ve bir anda bütün Kazaklar saldırıya başlıyorlar. Akşam
kampa döndüğümüzde günlerce tedirginlik içinde bekledik. Polis
istedik. Sadece 1 polis gönderdiler.''
-''SALDIRILARDA 8 DİŞİM KIRILDI''-
Şirketin iftar nedeniyle paket dağıttığını belirten Mehmet Aslan,
onu almak için ofise doğru gittiğini bu sırada meydanda bir
arkadaşını kan içinde gördüğünü söyledi. Arkadaşını konteynere
taşıdığını ifade eden Aslan olay gününü şöyle anlattı: ''Arkadaşım,
'hiçbir şey yokken bize vurmaya başladılar' dedi. Onu bıraktım, ben
döndüm. Tekrar yola çıktım. Meydanda birisini daha gördüm, yine
yaralı onu aldım, kliniğe götürdüm. Meydan dediğim yer onların
saldırdığı yer. Arkadaşı kliniğe götürdükten sonra baktım ki karşı
tarafta büyük bir grup bekliyor. 1-2 Türk ile karşılaştıklarında
koşuyor saldırıyorlar. Tekrar geri çekiliyorlar. Bu arada
konteynere bıraktığım yaralı arkadaşın fenalaştığını söylediler.
Telsizlerle konteynerde bulunan arkadaşlarla görüşüyorduk. Ben
tekrar gittim onu aldım kliniğe getirdim. Çünkü kan kaybından
tansiyonu düşmüş. Grubu meydanda görünce cesaret edemedik. Çünkü
karşıda çok kalabalık bir grup var. Öğlen paydosu olduğu için biz
Türkler çok dağınıktık. Arkadaşlar konteynerde kaldılar.
Arkadaşları nasıl çıkartırız oradan diye düşündük. Konteynerin
arkasına doğru yürüdüm. Bir grup tekrar saldırdı. Biz ofise girdik.
Ofisin içine daldılar. Arka kapıdan çıktık. Düşünce bu grup yerde
tekmelemeye başladılar. Olaylardan 8 dişim kırıldı. her yerim
ezildi. Şu anda özellikle düşmeden, tekmelerden dolayı sol göğsümde
ezikler var. Bazı arkadaşlara küreklerler vurdular. Böyle bir
saldırıda ölmediğime şükrediyorum.''
-AYNI İNSANLARLA ÇALIŞAMAYIZ''
Kazakistan'da ne kadar güvenlik sağlanırsa sağlansın, tekrar
dönmeyi düşünmediğini kaydeden Aslan, sözlerine şöyle devam etti:
''Bize saldıranlar, bizimle çalışan işçilerdi. Aynı insanların
orada çalıştığını bildiğiniz sürece psikolojik olarak tekrar
çalışmanız mümkün değil. Böyle bir ortamda verimli çalışmamız
mümkün değil. Daha önce Moskova ve Irak'ta çalıştım. Böyle bir
saldırıyla ilk defa karşılaşıyorum. Devletler arası bürokrasi
gerektiren bir konu. Bunun araştırılmasını, üstünün kapatılmamasını
istiyoruz. Sadece bizim çalıştığımız yerde değil, Kazakistan'ın
birçok bölgesinde çalışan Türkler var. Bizim yer dışında da benzer
olaylar başlamış. Bizden sonra gelen kafilenin kasabadan geçerken
otobüsleri taşlandı. Halka da sıçradı bu olaylar. Türklere iyi
gözle bakmıyorlar. Basit bir olay değil. Türkler az sayıda, kritik
işlerin belli noktalarında çalışıyorlar. Kazaklar, Türkler bizden
daha fazla alıyorlar diyorlar öyle bir şey de yok. Ülke şartlarında
iyi para alıyorlar. Fabrikalar daha az ücret verdiği için bizim
şirketi tercih ediyorlar. Türklerden daha fazla Filipinliler
Hintliler var. Onlara karşı yapılan hiçbir saldırı yok. Bu tamamen
Türklere yapılan bir saldırı.''