Kaz Dağları yakınında villa yapımı için 2,5 milyon zeytin ağacı kesildi
Abone olKaz dağları eteklerinde son yıllarda bir kısmı SİT alanında olmasına rağmen 2 milyondan fazla zeytin ağacının kesilerek villa ve konut imarına açıldı. Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Toka, "Madenden geri dönüş var, yeşillendirme ve eskiye dönme imkanı oluyor. Maalesef bu kötü görüntü ile yeşile dönüş imkanı sıfır" dedi.
Kaz Dağları’nda; Babakale’den Ayvalık’a kadar olan kıyı şeridini
kapsayan bölgede ağaçların arasında yükselen villalar görenleri
şaşkına çeviriyor.
Kirazlı-Balaban bölgesinde faaliyet gösteren ve 13 bin 400 ağacın kesildiği maden sahası için aylardır eylemler ve protesto gösterileri düzenleyen ve kendilerini çevre savunucusu olarak adlandıran kesimlerin, Kaz Dağları’ndaki ağaç katliamına karşı henüz herhangi bir açıklama dahi yapmamış olması şaşkınlıkla karşılandı.
Suç duyuruları yapıldı
Bölgedeki bu durumun sosyal medyada hızla yayılması sonrası bazı
vatandaşlar ilgili bakanlıklara suç duyurusunda bulundu.
Küçükkuyu’da ’Zeus altarı’ olarak bilinen ve Kazdağları’nın en özel
bölgelerinden birisinde bile imar olduğu, uydu görüntülerine
bakılarak da ortaya çıktı.
İddialara herhangi bir yalanlama gelmedi
Gündeme bomba gibi düşen ve sosyal medyaya da hızla yayılan bu imar
skandalına ise henüz bir yalanlama gelmedi. Zeytin ağaçlarının
kesildiği Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu Belediyesinin 2 dönemdir
belediye başkanlığını yapan CHP’li Cengiz Balkan, iddialar üzerine
bir açıklama yaparak, villalara imar izninin kendisinden önceki
belediye tarafından verildiğini söyledi. İddiaların ve suç
duyuruların artmaya başladığı bu ortamda ise Kazdağları’nda
villalar yükselmeye devam ediyor. Buna karşı maden sahası karşıtı
faaliyetleri aylardır sürdüren kesimlerin bu duruma karşı
sessizliği devam ediyor.
Körfez, 30 yıldır CHP’li belediyeler tarafından
yönetiliyor
Edremit Körfezi 1985 yılından beri yazlıkçı akınına uğramaya devam
ediyor. O zamandan beri yapılan nazım imar planları, Edremit’te ve
Çanakkale’nin ilçelerinde talep arttı. Körfez betonlaşma ile karşı
karşıya kaldı. Bu kadar hızlı ve yoğun olarak gözlenen
betonlaşmasının sebebi olarak ise belediyelerin vatandaşa
sağladıkları imar imtiyazları olduğu belirtiliyor. 1/1000, 1/5000,
1/25000’lik nazım imar planları bölgenin gelişimine göre
Bakanlıktan onay aldı. Normalde bu nazım imar planları, 25 yılda
bir yapılması gerekirken, talep ve arzın yoğunlaşması sebebiyle
1/100 binlik nazım imar planına kadar gelindi. Körfeze, 30 yıldan
beri CHP’li belediyelerin hakim olması ve çoğu ilçede hiç ara
dönemlerinin dahi bulunmaması da göze çarpıyor.
"Kazdağları’nı imar rantına kurban etmeyin"
Kazdağları’nda yaşanan bu imar katliamı ile ilgili bölgeye gelerek
açıklamalarda bulunan Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri
Federasyonu Başkanı Bünyamın Nami Toka, “Bu sahillerde eskiden,
zeytin ağaçlarının içinde birer ikişer ev vardı. Ama şimdi
görüyoruz ki; evlerin arasında zeytin ağaçları birer ikişer tane
kalmışlar. Pirana balıkları, ne varsa ona hücum eder ve çok kısa
sürede yok ederler. Eskiden sahilde sadece 3-5 evin olduğu bir
yoldan geçerken şimdi ise Kazdağları’nın zirvelerine doğru giden ve
büyük bir hücum şeklinde varlığını devam ettiren bir rant yağmasını
görüyoruz. Bizim de çevrecilerimize sözümüz şudur; Ayvacık,
Bayramiç, Küçükkuyu ve Edremit’e kadar giden bölgenin hepsi CHP’li
belediyeler. Bu belediyelerin hepsine sözümüz şu ki; Kazdağları’nı
ranta kurban etmeyin” ifadelerini kullandı.
“Maden sahasının Kazdağları ile uzaktan yakından alakası
yok”
Kirazlı-Balaban bölgesinde açılan maden sahasının Kazdağları ile
herhangi bir bağlantısı olmadığını vurgulayan Başkan Toka, “Kazdağı
ile maden sahasının arasında yaklaşık 40 kilometrelik bir mesafe
var. Maden sahasının Kazdağları ile uzaktan yakından alakası yok.
Hatta bunu Çanakkale Belediyesi de kabul ediyor. Temmuz ayı
faaliyetleri ile ilgili bültenlerinde de ‘Biz Çanakkalelileri
Kazdağı’na geziye götürüyoruz’ diyorlar. Orada günü geçirdikten
sonra bu sefer de ‘maden faaliyetlerinin olduğu Balaban’a
götüreceğiz’ diyorlar. Yani kendileri de zaten buranın Balaban
olduğunu, Kazdağları ile bir bağlantısı olmadığını biliyorlar.
Siyanür ile altın aranmadığını kendileri de biliyorlar. ‘Bu maden
iyidir. Bizim adamımızdır’ ya da ’Bu maden bizim adamımız değildir.
Bize rant vermiyor’ tarzı yaklaşımlarla, Avrupa Birliği fonlarından
fonlanmadıkları için buralara karşı çıkılmasına karşıyız” şeklinde
konuştu.
“Madenden tekrar geriye dönüş var ama bu pirana gibi
saldırıdan bir daha geri dönüş yok”
“Şu an eylemcilerin çoğunun nüfus cüzdanına baktığımız zaman
Çanakkaleli olmadıklarını görüyoruz. Karşımızda profesyonel
eylemciler görüyoruz” diyerek sözlerine devam eden Başkan Toka,
şunları kaydetti: “Şu an cep telefonlarınızda yaklaşık 500 değişik
maden var. Cep telefonunundan nasıl vazgeçemiyorsak, biz de
dışarıya bağımlı olmamak için maden çıkartmalıyız. Bunu yaparken de
tabii ki çevreye duyarlı olacağız. Ama ben yine çevrecilere
söylüyorum; buradaki evlerin hepsi, yeşil örtüyü ortadan
kaldırıyor. Bunların hepsini yıkıp, yeniden ağaç dikme şansınız var
mı? Yok. Maden geldi, üst bitkiyi kaldırdı. Bunun sayısının 15-20
bin veya 200 bin olması önemli değil. 20 bin metreküp ağaç kesilmiş
orada. Orman Müdürlüğümüz 1 yılda 1 milyon 100 bin metreküp ağaç
kesmiş. Sadece orada değil, Çanakkale’nin birçok yerinde Orman
Müdürlüğümüz zaten yenileme amacıyla ağaç kesiyor. Maden gidince bu
toprak tekrar serilecek ve sonra tekrar bitkilendirme yapılacak.
Madenden dolayı tekrar geriye dönüş var ama bu pirana gibi
saldırıdan bir daha geri dönüş yok. Buralarda ne kadar ağacın
kesildiğini hesap etmek bile mümkün değil. 2 milyon rakamı buraya
az bile kalır. Daha da fazla kesildiği kanaatindeyim.”
‘Bölgede İmamoğlu ailesinin villaları da var’
iddiası
Betonlaşmanın her geçen yıl daha da arttığı Kazdağları’nın
eteklerinde yer alan Edremit ilçesinin Güre Mahallesinde ve buraya
bağlı Kavurmacılar mevkiinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Ekrem İmamoğlu ve babası Hasan İmamoğlu’nun da imarlı dönümlerce
arsası bulunduğu iddia ediliyor. Baba Hasan İmamoğlu’nun
arsalarından birisinin üzerine ise havuzlu çok sayıda villa inşa
edildi. Yeni tamamlanan villaların yapımı için de ağaç kesimlerinin
yapıldığı ileri sürülüyor.