Kaz Dağları'ndaki altın madeninden gelen son haberlere göre çevrecilerin başlattığı Su ve Vicdan nöbeti sürüyor. Çanakkale Belediyesi alana gidip çadır kurup nöbete katılacaklar için ücretsiz otobüs kaldırıyor. Kaz dağları için bu hafta 20 bin kişi Alamos Gold şirketinin kazı alanına yürümüş ve şantiyede gördükleri manzarayı kamuoyu ile paylaşmışlardı. Kaz Dağları için Türkiye ayağa kalkarken Alamos Gold şirketiyle ve CEO'suyla ilgili ortaya çıkan yeni bilgiler sansasyonel...Kaz Dağları altın arama iznini kim verdi? Kanadalı Alamos Gold ve Doğa Biga Madencilik altın arama iznini 2001 yılında elde etmişler. Üstelik sadece Kirazlı bölgesi değil, Çanakkale'de 2 ayrı noktada daha projeleri var. Hükümet sözcüsü Ömer Çelik'in verdiği bilgiye göre altın aranan alanın SİT izni "Mimarlar Odası üyesi ve CHP'den defalarca milletvekili adayı olmuş bir şahıs tarafından kaldırılmış." Çelik bu kişinin ismini paylaşmazken, sorumlu vekilin kim olduğu merak konusu. Alamos Gold'un CEO'su : Hiç bir izni alamayacağız sanıyordukKanada'da çok sıkı şartlara tabi olan altın arama şirketi, Türkiye'de de benzer bir tabloyla karşılaşacağını düşünmüş. Ama izni o kadar kolay almışlar ki şirketin CEO'su John McClusky Kanada'da katıldığı madencilik konferansında bunu ballandıra ballandıra şöyle anlatıyor:-Türkiye'de epey yol kadettik ve pek bir sorun yaşamadık. Hiç bir izni alamayacağımızı sanıyorduk ama şu an hepsine sahibiz. Devlet Su İşleri ile birlikte geliştirdiğimiz büyük bir göleti görüyorsunuz. Türk hükümeti bir su rezervuarı inşası için ilk defa kamu özel ortaklığına gitti. 400 milyon TL ile 4 milyar dolarKaz Dağları'ndaki altın araması Kanadalı şirket için müthiş karlı olmuş. Kirazlı Projesi’nin yatırım maliyeti 400 milyon lira ve Şirketin CEO’su John McCluskey, dört milyar dolar kazanç beklediklerini açıklamıştı. McClusky Bloomberg'de katıldığı söyleşi de övünerek şu rakamları veriyor:-9 yılda Türkiye'de 100 milyon doların üzerinde yatırım yaptık. Mütevazi bir yatırımla başlattığımız kazılarda oldukça başarılıydık. Orada yaklaşık 3 milyon ons altın bulduk. İşin değeri de burada... Türklerin en iyi yaptığı şeyKaz Dağları için ummadığı kadar kolay izin alıp, çok karlı bir işe imza atan CEO, Bloomberg'teki söyleşi de Türkler için de şunları söylüyor: -Türklerin yaptığı çok iyi bir şey, hatta dünyada en iyiler arasındalar; taş taşımak ve hafriyat işleri. Kanadalı Alamos Gold şirketinin CEO'sunun konuşması Türkiye altının ne kadarını alacak? Kaz Dağları'ndaki çevre felaketi bir yana Alamos Gold şirketinin kazancına karşılık Türkiye'nin elde edeceği para da tartışma konusu. 28 Şubat 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Maden Kanunu hakkında düzenlemeyi içeren KHK ile değişen yasaya göre devletin değerli madenlerden alacağı pay yüzde 4,5. Yani proje tamamlandığında devlet, Kirazlı Projesi’nden ve buradaki altın çıkarma işlerinden sadece 180 milyon dolar kazanacak, geri kalan 3 milyar 820 milyon doların tamamı ise Kanadalı Alamos Gold’a kalacak. Alamos Gold şirketi neyin nesi?Alamos Gold; Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kanada, Meksika ve Türkiye'de projeleri bulunan bir maden şirketi. Şirketin Türkiye'de Kaz Dağları ile birlikte 3 ayrı noktada projesi var. Alamos Gold'un faaliyet aşamalarda bulunan projeleri şöyle: Lynn Gölü (Kanada), Esperanza (Meksika), Quartz Dağı (ABD), Kirazlı (Türkiye), Ağı Dağı (Türkiye) ve Çamyurt (Türkiye). Şirketin Türkiye'deki bu 3 projesi de Çanakkale il sınırları içerisinde.(Not : Fotoğraf Alamos Gold şirketinin Kirazlı kazı sayfasından alınmıştır)Alamos Gold'un Türkiye'deki şirketi Doğu Biga MadencilikŞirket, Türkiye'deki faaliyetlerini iştiraki olan, yüzde 100 sahibi olduğu Doğu Biga Madencilik üzerinden yürütüyor. Alamos Gold'un odaklandığı şirket politikaları arasında "düşük maliyetli üretim" önemli bir yer tutuyor. İnternet sayfasının ilk sayfasında Alamos Gold'un temel odak noktaları olarak "düşük maliyetli üretim, finansal performans ve hissedarlara değer sağlamada liderlikten" bahsediliyor.Alamos Gold 514 bin ons altın çıkaracakKaz Dağları'ndaki Kirazlı altın arama şantiyesi Çanakkale merkez ile Çan ilçesi arasında kalan bölgede yer alıyor. Burası kent merkezine yaklaşık 26 kilometre uzaklıkta. Proje kapsamında şirket 2020 yılında üretime geçmeyi ve beş yıllık süreç boyunca 514 bin ons altın ve 3.5 milyon ons gümüş üretmeyi planlıyor. Alamos Gold'un internet sayfasının Kirazlı bölümünde, projenin "düşük sermaye ve üretim giderlerine sahip olduğu ancak getirisinin son derece yüksek olduğu" belirtiliyor.(Not : Fotoğraf Alamos Gold şirketinin Kirazlı kazı sayfasından alınmıştır)Ne kadar ağaç kesildi? Kaz Dağları'ndaki altın arama sahasındaki kesilen ağaç sayısına ilişkin farklı rakamlar veriliyor. Proje kapsamında 2013'te alınan ÇED raporunda kesilmesi ön görülen ağaç sayısı 45 bin 650 olarak yer alıyor. TEMA Vakfı'nın uydu görüntülerinden yaptığı tespite göre ise maden sahası ve yol bağlantılarında 195 bin ağaç kesildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ise alanda kesilen ağaç sayısının 13 bin 400 olduğunu açıkladı. Alamos Gold şirketi ise ellerinde bir sayı olmadığını kesimi Orman Bakanlığı'nın yaptığını söylüyor. Alamos Gold iddialar için ne diyor?Şirket adına soruları yanıtlayan Proje Müdürü Çağın Şen, şu açıklamaları yaptı:-"Kirazlı Altın Gümüş Madeni Projesi tüm uluslararası standartları barındıran ve tüm yasal uygulamaları tamamlamış bir projedir. Madene yaklaşık 14 km uzaklıkta bulunan Atikhisar barajının faaliyetlerimiz sonucunda kirlenmesi söz konusu değildir. Projedeki zenginleştirme tesisleri, Atikhisar Barajı Su Havzası'nın da dışında kalacak şekilde konumlandırılmış olup, sızdırmazlık ile ilgili de tüm önlemler alınmıştır."Çevreye zarar vermiyoruzÇevredeki ekosistemin de geri dönülmez bir şekilde bozulacağı eleştirilerini kabul etmeyen şirket, projenin sonunda tüm alanın rehabilite edileceğini öne sürüyor: -"Etkilerinin telafi edilemez olduğu değerlendirilen herhangi bir projenin ÇED sürecinin olumlu sonuçlanması imkansızdır. Proje sahamızda çok detaylı flora ve fauna envanter çalışmaları yapılmış olup, faaliyetlerimizin ekosisteme etkileri değerlendirilmiş, tespit edilen kritik bitki türlerinin yerinde korunması, uygun alanlara taşınması ve izlenmesi çalışmaları titizlikle sürdürülmektedir. Her zaman önce çevre bilinci ile hareket etmiş bir firma olarak çalışmalarımızın sonunda tüm alan rehabilite edilmiş olacaktır."Köylüler ne diyor? Madene yakın konumdaki Cazgırlar Köyü Muhtarı Ali Alaca"maden projesi ilk gündeme geldiğinde kendisinin projeye karşı çıktığını ancak gelinen noktada artık ekmek mücadelesi verdiklerini" söylüyor ve şunları anlatıyor: "Şu saatten sonra uğraşsan da yapılabilecek bir şey olmadığını düşünüyorum. Saha boşaltılmış, ağacı kesilmiş, hafriyat alanları oluşturulmuş, galeriler tamamen faaliyete geçmiş ama çevreciler de bir taraftan faaliyete geçmiş. Bu madenin önüne geçip durdurabileceklerine de inanmıyorum. Şu saatten sonra onların yanında olmamak hayırlı diye düşünüyorum. Mücadelemiz ekmek davasına düştü. Oğlun vardır, çoluğun vardır, çocuğun vardır, köyden çalışabilecek 20 tane insan vardır, onları koyarsın bundan sonra."Zarar görecek köylerdekileri işe aldılarAlaca, "köylerinde 20'ye yakın kişinin maden projesinde işe girdiğini, bunun da köye geri göçe neden olduğunu" söylüyor: "Gittiler, girdiler, madende çalışıyorlar. Bundan sonra da bu insanların dönüşü olmaz. Belki bir yerden iki tane kişi girdi. Gene en kötü 2500, 3000 Lira'dan girse 5000, 6000 Lira para getirir. "(Şirkettekiler) yöre halkından, öncelikli yedi tane grup köy, etrafta zarar ziyan görebilecek köylerden, bu şekilde işimizi karşılayacağız dediler, biz de çalışabilecek kişilerin listesini verdik. O kişiler de gitti şimdi çalışıyorlar. Köylüler arasında maden husumeti çıktı Maden projesine karşı çıkılmasını savunan köyün eski muhtarlarından Reyhan Kaymak ise projenin köylüler arasında husumete neden olduğunu söylüyor: "İlk taşlayanlar işe ilk başlayanlar oldu. Adam, ineğini, koyununu satıyor, gidiyor madende çalışmak istiyor. İnsanlara çok hoş bir iş gibi geliyor. Sabahleyin servis gelip alıyor onları, tekrar akşam evine bırakıyor, yarını hiç düşünen yok. İlk başlarda madencileri kesinlikle istemiyorlardı. Ama bu çalışma izinleri alınmaya başlandıktan sonraki dönemlerde, herkes buraya sıcak bakmaya çalıştı. Köylüler arasında husumetler oluştu. Yaban hayvanları köye inmeye başladı-"Biz eskiden Orman Müdürlüğü için çalıştık. O sahada topraktaki buzu çapayla kırdık, bir bir onları iğne kadar çam fidanlarını diktik. O talan edilen ağaçları biz diktik. Yaban hayatı tamamen karıştı. Geyikler köyümüzün yakınlarına, 300 metre, 500 metreye kadar indiler. Yaban hayvanları köye inmeye ve köylünün hayvanlarına zarar vermeye başladılar. Gündüz saat 2'de köylünün koyunlarını yiyorlar güpegündüz."