Kayseri'de covid-19 bu hale getirdi doktorlar şok oldu: Pipet kalınlığındaydı
Abone olKayseri'de geçtiğimiz yıl ekim ayında koronavirüse yakalanan ve entübe olan Sümeyra Üçözden, hastalığı atlatmasına rağmen aylar sonra ciddi bir nefes darlığı sorunu yaşadı. Nefes alamaz hale gelen Üçözden yaşamını kaybetme riskiyle burun buruna geldi.
Ailesiyle birlikte koronavirüse yakalanan Sümeyra Üçözden,
şikâyetlerinin artması sonucu hastaneye kaldırıldı. Yapılan
incelemeler sonrasında virüsün akciğerlerini yoğun şekilde
etkilemesi nedeniyle yoğun bakıma alındı. 40 gün yoğun bakımda
kalan genç kadın iki kez kalbinin durması, böbreklerinin hasar
görmesi sonucundan diyaliz makinasına bağlanmasına rağmen uzun
süreli ciddi bir yaşam savaşı vererek hastalıktan tamamen
kurtuldu.
Hastalığı atlatmasına rağmen hastaneden taburculuğu dönemde
iyileşmek yerine şiddetli nefes darlığı çekmeye başladı. 20
milimetre olması gereken nefes borusu çapı, entübasyon hasarı
nedeniyle 5 milimetreye kadar düşmüş ve yaşamını tehdit etmeye
başlamıştı.
Yeniden sağlığına kavuştu
Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi ABD Başkanı
Prof. Dr. Sina Ercan ve ekibi tarafından gerçekleştirilen
ameliyatla, nefes borusunun ileri derecede daralmış olan kısmı
çıkartılarak sağlıklı uçları ses tellerine çok yakın bir seviyede
özel bir teknikle tekrar birleştirilen Üçözden yeniden sağlığına
kavuştu.
"Nefes alamadığımı fark ettim"
Koronavirüs tedavisi sonrası uyandığında sesini kullanmakla ilgili
sorunlar yaşadığını anlatan Sümeyra Üçözden, o dönem yaşadıklarını
“Kendime geldiğimde dudak, sırt, diz, kalça ve kuyruk sokumumda
ciddi yaralar vardı. Konuşmakta zorlanmamın da normal
olduğunu düşündüm. Çünkü kendimde olmadığım günlerde o kadar ağır
duruma gelmişim ki kalbim, böbreklerim, karaciğerim iflas etmiş;
sürekli diyalize bağlanmışım. Doktorlar eşime, aileme 'iyileşmesi
çok zor, bir mucize, biz elimizden geleni yapıyoruz' demişler.
Ailem benimle defalarca vedalaşmak için yanıma gelmiş. O günleri
atlattım, çok şükür iyileştim. Ancak hastaneden çıktığımda bir gün
nefes egzersizi yaparken nefes alamadığımı fark ettim. Boğulmaya
başladığımı hissettim ve eşim hemen 112 Acil Servis'i aradı. Hemen
müdahale ettiler, nefes almaya başladım. Ancak doktorlar nefes
borumda darlık oluştuğunu ve yaşamımın tehlikede olduğunu söyledi"
sözleriyle anlattı.
"Havayolu çapı bize geldiğinde 5 milimetreydi"
Koronavirüs vakaları farklı farklı tablolarla karşımıza
çıkabiliyor. Genç hastalarda da ciddi sorunlara yol açabiliyor
diyen Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Cerrahisi
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sina Ercan "Sümeyra
Hanım’ın kısa zamanda ilerleyen, çok ciddi bir hastalık seyri
olmuş. Bütün organ sistemlerini etkileyen bir tabloyla
karşılaşılmış. Uzun bir tedaviden sonra tam koronavirüsü
atlatmışken, bu kez de nefes darlığı sorunu yaşamış. Nefes borusu o
kadar daralmış ki, havayolu çapı bize geldiğinde 5 milimetreydi.
Yani nefes borusunun o bölümü sadece bir pipet kalınlığındaydı. Bu
hastalar yaşamını kaybedecekleri endişesiyle yaşarlar. Çünkü
atamadıkları küçücük bir balgam bile boğulmalara yol açabilir.”
bilgilerini verdi.
"Bölge 360 derece dairesel şekilde, yüzük
gibi"
Oldukça zorlu olan bu vaka için özel bir teknikle ameliyatı
gerçekleştirdiklerini belirten Prof. Dr. Sina Ercan, yapılan
operasyon hakkında "Ses telinin hemen altındaki bölge 360 derece
dairesel şekilde, yüzük gibi, kemik kıkırdağının olduğu bir yer.
Onun hemen yanında da ses tellerinin hareketlerini kontrol eden 2
tane çok ince sinir bulunuyor. Bu noktada hem darlığı tamamen
almak, hem ses tellerine giden sinirleri korumak gerekiyor. Özel
bir teknik sayesinde, sinirleri koruyarak, nefes borusunun hasar
görerek daralmış hem arka hem ön bölümünü aldık. Daha aşağıda
normal olan nefes borusunu çıkartılan hasarlı bölgenin yerine
uyacak şekilde yeniden şekillendirip uç uca ekledik ve tam bir
iyileşme sağladık. Böyle kompleks bir ameliyattan sonra bugün
çekilen kontrol tomografisinde ameliyatla tekrar eklenen yerde
hiçbir izin kalmadığı, tamamen normal bir havayolu anatomisini
görmek bizi çok memnun etti " ifadelerini kullandı.
"Ses tellerimde tahriş oluşmuş"
Ameliyat sonrası sağlığına kavuştuğunu anlatan Üçözden, “Nefes
alamamam tüm vücudumu etkilemişti. Artık çok iyiyim. Saçımın
dökülmesi durdu, yürümem düzeldi. Zincirleme şekilde kötü giden
tablo, ameliyat sonrasında hızlı bir şekilde iyileşmeye başladı.
Nefes darlığımın olduğu dönemde kaygı ile sesimi hatalı ve çok
baskılı bir şekilde kullanmama bağlı olarak ses tellerimde tahriş
oluşmuş. Şimdi bana gösterilen ses egzersizleriyle bu küçük sorunu
da aşarak tamamen eski halime döneceğim" diye konuştu.
"24 saatlik süreçleri beklemeye başlamıştık"
Şu anda tekrar tamamen normal şekilde nefes alabilen eşinin
hastalığı sırasında yaşadığı tüm zorluklara yakından tanık olan
Mehmet Akif Üçözden, “Yoğun bakımda eşimin bütün vücut
fonksiyonları durmuştu. Sonrasında 24 saatlik süreçleri beklemeye
başlamıştık. Bugünümüze baktığımızda yara izleri ve küçük estetik
kaygıları hiç önemsemiyoruz. Ufak tefek ses kırılganlıkları var.
Ses terapisi ile tedavimiz devam ediyor" ifadelerini kullandı.