Kayseri'de ağlayan anaların feryadı!
Abone olKayseri'de bir çok şehit verilmesi sonrasında, şehit yakınları duygu ve düşüncelerini mikrofonlara anlattı.
19 Haziran 2010'da Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde mayın patlaması sonucu şehit olan Kayserili İstihkam Uzman Çavuş Birol Mutlu'nun acılı annesi Zümrüt Mutlu, "O benim ilk göz ağrım, onu her şeyden esirgiyordum" dedi.
"O BENİM İLK GÖZ AĞRIMDI"
Oğlu Birol Mutlu'nun şehit haberini beklenmedik bir anda aldığını ifade eden Zümrüt Mutlu, "Hiçbir şeyden haberim yoktu. Gelin hastaneden geldi. 'Neden geldin?' dedim. O anda içimi bir ateş aldı. Askerler geldi, sonra dünya başıma yıkıldı" diye konuştu.
Oğlu Birol'un göreve başlayalı 18 sene olduğunu söyleyen Zümrüt Mutlu, "En son bir önceki Cuma günü görüşmüştük. Hal hatır sordu 'anne iyiyim, bana dua et' dedi. 'Dua ediyorum, etmez olur muyum?' dedim. Anneler gününü kutladı, 'Ben gelemiyorum Anneler günün kutlu olsun' dedi.
İlk göz ağrımdı, onu her şeyden esirgiyordum. Çok kıymetliydi hiçbir yere bırakmazdım. Kahrolsunlar. Benim gibi anneler ağlamasın. Başka anneler ağlamasın. boynu bükük kaldı yavrularım. 30 yaşında gelinim dul kaldı. Zenginlerin değil fakirin gidiyor" şeklinde konuştu.
Birol Mutlu'nun babası Ahmet Mutlu ise "Haber geldi, aşağıya baktım askerler geliyor. Yıkıldım, o anda dünyamız yıkıldı. Kapıya çıktım yol dolusu geliyorlar. Çok sakin terbiyeli bir çocuktu. Hiçbir kötü huyu yoktu. Son geldiğinde 'Vademiz nereye kadar yeterse orada ölürüz' demişti" dedi.
"BİR EĞİTİMCİ OLARAK BARIŞ YANLISIYIM"
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde şehit düşen Nuri Aydın Sağır'ın babası Zekeriya Sağır, şehit haberini duyma anını şöyle anlattı:
"Okula Garnizondan subaylar, mahalle muhtarı ve ambulans geldi. Haberi verdiler. Beni alıp evime getirdiler. Oğlum Kayseri'de ev almak istiyordu.
'Benim birikimim var. Bana bir ev alalım' diyordu. İnşallah bizim çocuğumuz son olur. Memleket selamete kavuşur. Bir eğitimci olarak barış yanlısıyım. Bu çocuğumuz 11 yıl sonra oldu. El bebek, gül bebek büyüttük sonra annesi vefat etti. Şimdi ki hanımım kendi çocuğu gibi büyüttü. Asker olmak gibi bir hedefi vardı. 2 günlükte bir çocuğu vardı."
24 yaşında olmasına rağmen Nuri Aydın Sağır'ın kimseyle kavga etmediğini kaydeden Zekeriya Sağır, "Sakin, sevecen, konuştuğu batmayan biriydi" diye konuştu.
"BENİM ÖNÜMDEN 77 KİŞİ GEÇTİ AMA MAYIN BENDE PATLADI"
Tunceli'de vatani görevini yaptığı sırada, dere yatağında önceden döşenmiş mayının patlamasıyla gazi olan Adem Serin, "Dere yatağında daha önceden döşenmiş mayına bastım ve orada yaralandım. İlk anda bir şey hissetmedim. Roket geldi zannettim.
Hala hayattaydım. Yere bakınca ayağımın olmadığını fark ettim. Kendimi yere bıraktım" ifadesini kullandı. Mayını hiç farketmediğini söyleyen Serin, "Önümden bir bölük geçmişti. Benim geçtiğim yerden 77 kişi geçti ama mayın bende patladı. Korku hissetmedim" diye konuştu.
Adem Serin, "Amaçlarında hiçbir zaman başarılı olamayacaklar. Terör suçuna bulaşmış kişilere daha ağır cezalar verilmeli" dedi. Serin, Silahlı Kuvvetler'in profesyonel olmasını istediğini söyleyerek, askerlerin yeteri kadar eğitim alamadığını belirtti.
"TERÖRÜN BİTMESİ İÇİN HEMFİKİR OLMAMIZ LAZIM"
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde görev yaptığı sırada gazi olan Salih Çetin ise "Milletimizi, bayrağımızı savunmak için oradaydık. Biz sayısız operasyonlara katıldık. Bu vatan bizimdir. Bir çakıl taşını bile kimseye vermeye niyetli değiliz.
Bu düşündükleri basitçe emellerine ulaşmayacaklar. Mehmetler bu ülkede bitmez. Kader, kısmet demek ki yiyeceğimiz içeceğimiz vardı. Gaziyim, şehitte olurum. Terörün bitmesi için hemfikir olmamız lazım. Bir yanlışın herkese mal edilmemesi lazım" diye konuştu.
"HERŞEYE ALIŞMAK ZORUNDAYIZ"
1996 yılında Şırnak'ın Silopi ilçesinde Çalışkan Taburunda askerlik görevini yaparken operasyon esnasında mayına basarak sağ ayağını kaybeden Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimler Derneği Şube Başkanı Ali Yavuz, "Olayın ardından sağ ayağımda hasar oluşmuştu. En kurtarılabilecek noktadan ayağım kesildi" dedi.
"Mayına bastıktan sonra gözlerini bir daha açtığımda yatıyordum" diye konuşan Yavuz, "O anda hiçbir şey düşünemiyorsun, donuyorsun. İlk müdahale orada yapıldı. Şırnak Askeri Hastane'den ameliyat olduktan sonra yoğun bakımda olan arkadaşım benim ayağımın kesildiğini söyledi.
Ondan duydum, ilk etapta normal baygın halde yattığımdan hissetmiyordum. Karşıdaki arkadaşım 'Bu arkadaşın ayağı kesildi' dedi. O anda doktorlar geldi, ayağımın kesildiğini orada öğrendim. Her şeye zamanla alışıyorsun.
Alışmak zorundayız. Bu ülke bizim. Bu vatan bizim alışmak zorundasın. Terör dış kaynaklar tarafından destekleniyor. A.B.D ve Avrupa Birliği ülkeleri içimizdeki hainlerde var. Dış güçlerin finansörlüğü kesilmeli" diye konuştu.
Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimler Derneği Şube Başkanı Ali Yavuz, "Dernek ile iç içeyiz. Gazi arkadaşlarımızla birlik ve beraberlik içerisinde çalışıyoruz. 2008 yılında beri derneğin başkanlık görevini yapıyorum.
Amacımız şehit ailesinin, gazinin haklarını savunmak, terör olaylarıyla ilgili, şehit ailelerinin gazilerin sorunlarını üst makamlara iletmek. Bizim şehit aileleri ve gaziler olarak tek amacımız terörün bitirilmesi konusunda bizi yöneten yetkililere gerekli olan yardımı sağlamak" dedi.
"İDAM CEZASI ŞART"
İdam cezasının çıkarılmasının şart olduğunu kaydeden Yavuz, "Birkaç tanesini dştuğu batmayan biriydi" diye konuştu. İdam edersen gerisinin geleceğini düşünüyorum. Bizim amacımız doğudaki bütün vatandaşlarımıza onların terör örgütü tarafından kullanılmaması gerektiğini anlatmak. Artık gözünü, kulağını açıp her şeyin farkına varmalarını istiyoruz" ifadesinde bulundu.