Kaynana Semra ile Sinem'in sırrı
Abone olBirçoğumuza sorulur 'o programı izledin mi?' diye. Cevabı bellidir. 'İzlemem ama öylesine bakarım.' Neden izlenir bu tür programlar? İnsanları ekran başına çeken ne?
Ne enflasyon ne işsizlik ne terör ne de Avrupa Birliği
müzakereleri. Varsa yoksa gelin kaynana savaşları. Semra hanım,
Sinem ve Ata Türkiye'nin gündemine oturdu. Semra hanımın raytingi
17 Aralık zirvesini bile geride bıraktı. Milletçe sevdalısı
olduğumuz bu tür programlar neden bizi ekrana çekiyor? Bu kadar
nefret ettiğimiz programlar bu ilgi neden? Bir çoğumuz nefret
ettiği halde izlemek ekran başına üşüşüyoruz. Birçok insan
"programı izliyor musun?" sorusuna "kesinlikle izlemem ancak
kanalları dolaşırken 10 dakika merak ettiğim için baktım" cevabını
verir. Her ne hikmetse bu tür cevapları verenler hiç de az
değildir. İzlenmediği söylenir ama reytingler de tavan yapar. Bir
yandan kızıyor bir yandan da izlemek için programların yayın
saatlerini kaçırmıyoruz. 1980 sonrası kapanan Türkiye aniden
açılınca hayatımızda çok şey değişti. Değişen sadece ekonomi
olmadı, sosyal ve kültürel açılma değer yargılarını ve gelenekleri
da sorguladı. Eğitim ve ekonomik gelişmeyi hep geriden takip eden
ülkemiz şok açılma ile birlikte adeta abondene oldu. Var olan
sıkıntılara yenileri eklendi. Siyasal, sosyal ve ekonomik
çalkantılara televizyon ayna oldu. Bu aynanın en büyük parçalarını
da son yıllarda hem nefret ettiğimiz hem de izlemekten geri
durmadığımız 'BBG,' 'gelinim olur musun?' 'sana anne diyebilir
miyin?' programları oluşturdu. Televizyonlar değer yargılarımızı
nasıl böyle alt üst etti. Son yıllarda salgın hastalık derecesine
varan bu tür programlar fert olarak toplumda gördüğümüz yozlaşmanın
birer yansıması oldular. Değer yargıları karıştı. Toplumun hafızası
alt üst etti. Aile içi ve insani ilişkilerin nasıl kötüleştiğini
görmek için fırsat kolluyoruz. Bizler aslında müthiş kaynana(!)
Semra hanımı değil Sinem'in dergilerde kapak olmasını izlemedik.
Bizlerin izlediği Sinem'in babasının ilaç hırsızlığından sabıkalı
olması ya da Ata'nın babasının uyuşturucudan hapis yatmasının
yansımalarını izliyoruz. Kendimiz dışındaki hayatı bir şekilde
beğenmeyen milyonlarca insan, çarpık hayatın temsilcilerini
ekranları başında izleyerek bir bakıma deşarj oluyor. Kendisini bu
sistemin dışında tutan izleyiciler onları izleyerek kötülüyor ve
onlar gibi olmadığına inanarak rahatlıyor.