Kaynaktan çarpıcı açıklamalar
Abone olSorun sadece kapatma davası mı? Mahir Kaynak'a göre değil.. Eski istihbaratçı esas meseleyi açıkladı.
Ergenekon soruşturması, parti kapatma Güneydoğu sorunu ve Türban krizi.. Türkiye'nin gündemenin üst sıralarını meşgul eden hasas konular.. Eski MİT'çi Mahir Kaynak operasyondan bahsetti.
Peki bu ne anlama geliyor? Kaynak, Kürt sorununun meselenin odak noktasını oluşturdu iddiasında. Yeni Şafak'tan Mehmet Gündem'e konuşan Kaynak, Kürt sorunu çözülürse Türkiye üzerinde operasyonların yapılamayacağını söylüyor.
İKİ AMACI VAR
Bunun iyi hazırlanmış bir operasyon olduğu ortada. Bu gerçeği anlamak için partinin kapatılmasının hangi sonuçları doğuracağını irdelemek gerekir. Operasyonun iki amacı var; birincisi Türkiye'nin dünya üzerindeki konumunu değiştirmek. İkincisi, AK Parti'nin Güneydoğu'da güçlü oyu var, bu da demek oluyor ki, Erdoğan Kürt sorununu çözebilir. Bunun engellenmesi için AK Parti'nin kapatılması gerekiyor.
KAPATMA DAVASININ ÜSTÜNDE
Bugüne kadar Kürtlere karşı yürütülen politika; onları yabancı ve sürekli ayrılmayı düşünen bir tehlike gören bir zihniyet vardı. Problemler görmezlikten gelindi ve sürekli itham edildi. Hiç kimse Kürt ne diyor diye sormadı. Erdoğan Kürt ne diyor, diye soruyor. Evet, ama davayı açanların bu operasyonun içinde olduğu iddiasında değiliz.
OPERASYONUN SAHİPLERİ
Operasyonu telkin edenler var. Bir kademeye kadar davayı telkin eden ve açanlar esas itibariyle Türkiye'nin gidişatından ve laikliğin zaafa uğramasından şikayetçi olabilir ama daha üst kademede bu uluslararası bir olaydır. Kürt meselesinin çözülmesi büyük güçler tarafından hoş karşılanmaz.
TÜRKİYE ODAK OLDU
Bence en mümkün olan durum bu. Türkiye'nin çevresine karşı hasmane tavır sergilememesi, onları yabancı telakki etmemesi ve bütün projelerini bölgesel olarak yapmasıyla mümkündür. Buna şartlar çok müsait. Bu bölgede ABD geldi ve iki trilyon dolar harcadı ama başarılı olamadı. Çünkü bölgeye yabancıydı. Türkiye ABD'nin yapmak istediği fonksiyonun daha iyisini yapar, hem de bu ağırlıkta bir bedel ödemezdi.
DOLMABAHÇE MUTABAKATINI İKİ TARAF BEĞENMEDİ
Tayyip Bey'in siyaseti Türkiye'de devlet-millet zıtlaşmasının önüne geçiyor. Türkiye'nin 70 senelik yönetimi devlet-millet zıtlaşmasına dayanır, buna tahterevalli siyaseti diyorum, biri devleti kurtarır kazanır, diğeri millet iradesi der kazanır. Bu tür bir yönetim de belli istikametlere yönlendirilir. Tayyip Bey bunu gördü ve bu ayrılık yanlıştır dedi, karşılıklı yakınlaşmaktan söz etti. Devletin ordusuna saygım büyük, laiklik ilkesine tavır almayacağım, siz de halkın taleplerine sırtınızı dönmeyin, halka rağmen bir yönetimin kurulamayacağını görün dedi. Dolmabahçe mutabakatı sanki bunun bir simgesiydi. Laikler “Genelkurmay Başkanı siyasete teslim oldu” dediler, öbür taraf ise “askere teslim oldun” dediler.
ABD CUNTACILARLA UZLAŞIR
Kalmaz… 12 Mart'ta da böyle oldu, ABD karşı güçle uzlaştı. Herkes kendi payını aldı ve uzlaştılar. Şimdi de ABD geri çekilir ve belli bir pozisyonda pazarlıkla uzlaşabilirler. 9 Mart'ta sol cuntacılar egemendi. 12 Mart'tan sonra egemen olan iktidarlar sol cuntanın yarı yarıya ortak olduğu iktidarlardır. Sol cunta taraftarları hiçbir zaman tasfiye edilmedi.
CHP VE MHP'NİN POZİZSYONU
Geçmişten bakalım, Gül Başbakan oldu hükümeti kurdu, CHP Erdoğan'ın yasaklarını kaldırmaya onay verdi, Siirt seçimleri iptal edildi. Tayyip Bey adeta zorla Meclis'e sokuldu. Bunda CHP'nin büyük payı var. İdeolojik olarak saçma geliyor ama siyasi açıdan bakıyorum, CHP Gül'ün temsil ettiği siyaseti istemiyordu. MHP milliyetçi ama Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesinde başrol oynadı. Sonra parti kapatmayı zorlaştıralım ama odak olmayı sağlayan kişilere siyaseti yasaklayalım dedi. Bu yaklaşımın hedefinde sadece Erdoğan var.
MEDYA NEDEN HÜKÜMETTEN UZAKLAŞTI
Önemli bir bölümü küresel sermayeye yakın. Başlangıçtan itibaren kendilerin yakın olmadığı halde AK Parti'yi desteklediler. Türkiye AB'den uzaklaştı ortaklık sona erdi. Ya düzeltmeye çalışırsın ya da bunu en iyi yapacak kadroları başa getirelim dersin…
OPERASYON AMACINA ULAŞIR MI?
Erdoğan ve Gül operasyonun farkına varıyorlar, nasıl bir Türkiye'nin hedeflendiğini yargı ve egemen güçler de fark edecekler, parti kapanmayacak ve operasyon başarısızlığa uğrayacak.Fark ettirilir. Kendi başlarına hareket etmezler. TSK'nın farkında olması o cepheyi güçlendirir, operasyon yapanlar da TSK'yı karşısına almak istemezler. Büyük medyayla asker arasında hiçbir sürtüşme olmamıştır.
Bu ülke üzerinde operasyon yapmak güç hale gelir, Türkiye'nin dünya üzerinde ne kadar büyük potansiyeli olduğunun farkına varırız.
ERDOĞAN SERT REAKSİYON GÖSTERMESİN
Sert reaksiyon göstermesin, kendisini kurtarıyor izlenimi veren düzenlemelere girmesin, Türkiye'ye durumu anlatsın, bunun irtica-laiklik kavgası olmadığını, Türkiye'nin kaderinin değişeceğini söylesin ve yapacağınız hata geleceğinizi tehlikeye düşürür desin. Eğer problem anlaşılırsa mesele Tayip bey meselesi olmaktan çıkar, Türkiye meselesi olarak görülür. Anayasa Mahkemesi'ndeki 11 üye de bu gerçeği görür.