Kayıt çilesi sezonu açıldı
Abone olHer yıl velilerden alına kayıt parası sorunu Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e soruldu. Çelik, yasal olmayan hiçbir şeyin yapılmamasını istediklerini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''okula kayıt sırasında
bağışa ilişkin herhangi bir zorlamanın söz konusu olması ve bunun
kendilerine bildirilmesi halinde, işin içindeki idareci ve öğretmen
hakkında yasal tedbir alınacağını ve gerekenlerin yapılacağını''
bildirdi. Çelik, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD)
tarafından hazırlanan ''Doğru Başlangıç: Okul Öncesi Eğitim''
konulu raporun açıklandığı toplantının ardından gazetecilerin
sorularını yanıtladı. Hüseyin Çelik, ''Her yıl kayıt parası
alınmayacak denmesine rağmen kayıt parası alınıyor. Bu yıl bu durum
engellenebilecek mi?'' sorusu üzerine, okul aile birliklerinin neye
karışacakları ve müdahale edebileceklerinin belli olduğunu
belirterek, şunları söyledi: ''Bizim temennimiz yasaların
uygulanması, yasal olmayan hiçbir şeyin yapılmamasıdır. Yasal
zeminde yapılabilecek ne varsa, bu yapılır. Bir veli kendi
çocuğunun devam edeceği okula bağışta bulunmak istiyorsa, okul aile
birliğine katkıda bulunmak istiyorsa 'sen katkıda bulunma' denmez.
Ama fakir fukarayı yolma, soyma anlamına gelebilecek zorlamalar söz
konusu olursa ve bu bize bildirilirse kesinlikle o idareci,
öğretmen hakkında veya o işin içinde kim varsa her türlü yasal
tedbir alınır ve gerekli şey yapılır.'' Velilerden zaman zaman
''bağışa zorlandıkları'' yönünde şikayetler geldiğine işaret eden
Çelik, ''Ver dilekçeyi müracaat et. Müracaat yok... 'Eğer ben bunu
yaparsam çocuğum zarar görür' diye düşünülüyor. Eğer biz bu
cesareti gösteremezsek bunun önüne geçemeyiz. Veliler cesur olacak.
Bize dilekçeyle yazılı bir şekilde müracaat edecekler. Biz de
kendilerini bağışa zorlayan insanlar hakkında gerekli tedbirleri
alacağız'' dedi. -''MERKEZİ SINAVLARDA TÜRKİYE ÖRNEK''- Hüseyin
Çelik, üniversite sınavına ilişkin bir soru üzerine de, üniversite
ve özel okullar sınavına girecek bütün öğrencilere başarılar
dileyerek, ''Sınava konsantre olsunlar, ama bunu bir hayat memat
meselesi haline getirmesinler. Kazanmayı dünyanın büyük nimeti,
kazanmamayı dünyanın sonu gibi değerlendirmesinler. Neticede burada
bir eleme yapılıyor'' diye konuştu. Türkiye'de sınav şeklinin,
ÖSS'nin doğru olup olmadığının tartışılabileceğini dile getiren
Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama Türkiye'de sınavlar adil
yapılır. ÖSYM'nin bugüne kadar bu konuda kesinlikle iyi bir şöhreti
var. Merkezi sınavlarda Türkiye, bugüne kadar kendi komşularına ve
birçok dünya ülkesine örnek olabilecek bir performans, uygulama
sergilemiştir. Bundan sonra da böyle olacak.'' Sınav nedeniyle son
sınıflardaki dersliklerin boşalmasıyla ilgili bir soru üzerine ise
Çelik, bunun bir sonuç olduğunu ve bu sonucu doğuran sebepler
ortadan kaldırılmadığı sürece aynı durumun devam edeceğini söyledi.
Hüseyin Çelik, bunun ÖSS sistemiyle ilgili olduğunu ve sınava az
bir zaman kala bu tür tartışmaların pratikte bir faydası
olmayacağını vurgulayarak, ''Biz bu problemleri görüyoruz,
biliyoruz. Görevimiz bu problemleri çözmektir. Ümit ediyorum ki
önümüzdeki yıl bu olmaz. Çünkü YÖK ile yaptığımız görüşmelerde,
onlar da bu manada çalıştıklarını ve gelecek sene bunun olmaması
için gerekli adımların atılacağını söylüyorlar'' dedi. -SİSTEMATİK-
Milli Eğitim Bakanı Çelik, yabancı dil eğitimine ilişkin soru
üzerine de, yabancı dil eğitimi ile yabancı dilde eğitimin farklı
olduğunu, bu eğitimi daha elastiki bir uygulama haline
getirdiklerini,ancak kaldırmanın söz konusu olmayacağını bildirdi.
Hüseyin Çelik, yeni uygulamayla yabancı dil eğitiminin daha önemli
hale getirildiğini ifade ederek, ''Biz yabancı dil eğitimini daha
anlamlı, daha sistematik hale getirdik. Yabancı dil eğitimini
önemsememe veya bir kenara bırakma kesinlikle söz konusu değil''
diye konuştu. ''Okullarda kayıt takviminin çok uzun olmasının okul
idarecileri ve öğretmenler tarafından eleştirildiğinin'' söylenmesi
üzerine ise Çelik, ''Öğretmenlerin görevi bu. Onun hesabı iyi
yapılmıştır'' dedi. TÜSİAD'ın okul öncesi eğitime ilişkin raporunu
değerlendireceklerini de kaydeden Çelik, kapalı olan köy okullarını
açarak ana sınıf açmayı hedeflediklerini, 1, 2 ve 3. sınıftaki
öğrencilerin taşımaya tabi tutulmaması için de illere genelge
gönderdiklerini bildirdi. Milli Eğitim Bakanı Çelik, ''Her köy
okulu, o köy için bir deniz feneri olmalı ve mutlaka açık olmalı''
diye konuştu.