Kayıp tabur 10 yıl sonra bulundu!
Abone ol10 yıl önce "Böyle bir tabur yok ki" denilerek takipsizlik verilen dava, itiraz üzerine yeniden görülecek.
Siirt Ağır Ceza Mahkemesi, askerler hakkında daha önce yapılan
suç duyurusunu “Görümlü’de tabur yok ki gözaltına alsın” diyerek
takipsizlikle sonuçlandıran Silopi Cumhuriyet Savcılığı’nın
kararını kaldırdı ve 10 yıl sonra soruşturmanın yeniden
başlatılmasını istedi. 14 Mayıs 1993 tarihinde Silopi’nin Görümlü
köyünde, Görümlü Jandarma Taburu’na bağlı askerler tarafından
gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan
Şemdin Culaz, İbrahim Akıl, M. Salih Demirtaş, Halit Özdemir,
Hamdin Şimşek ve Hikmet Şimşek’in yakınlarının talebi üzerine Av.
Tahir Elçi, suç duyurusunda bulundu. Av. Elçi, 2002 yılında yaptığı
başvuruda, müvekillerinin yakınlarının Görümlü’de halkın gözleri
önünde gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber
alınamadığını belirterek, tanıkların dinlenmesini talep etti. Savcı
tersten anladı! Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı, talep üzerine
gösterilen tanıkları dinledi ancak 6 Şubat 2003 tarihinde
“Görümlü’de jandarma taburu bulunmadığı” gerekçesiyle takipsizlik
kararı verdi. Savcılık, bununla da yetinmeyip söz konusu kişilerin
PKK’ye katılmış olabileceği iddiasını ortaya atıp, dava açılması
istemiyle dosyayı Diyarbakır DGM Başsavcılığı’na gönderdi. Dosya,
Diyarbakır DGM Başsavcılığı’nda halen bekletiliyor. Siirt’te itiraz
başvurusu Savcılığın; köylülerin, askerlerce kaybedildiği iddiasına
takipsizlik kararı vermesi üzerine Av. Elçi, 6 Şubat 2003 tarihinde
prosedür gereği en yakın yer olan Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’ne
itirazda bulundu. Av. Elçi yaptığı itirazda, Silopi Cumhuriyet
Başsavcılığı’nın şikâyete konu olan olay hakkında yeterli
soruşturma yapmadan, taraf olunan uluslararası sözleşmelere aykırı
karar verdiğini savundu. Av. Elçi, itirazında müvekkilinin eşi
Şemdin Culaz’ın 14 Mayıs 1993 tarihinde Görümlü Jandarma Karakolu
ve aynı yerde kurulu bir jandarma taburunda görevli bir birlik
tarafından Derecik mezrasında halkın gözü önünde gözaltına
alındığını yineledi. ‘Tabur yıllardır var’ Av. Elçi, Savcılığın
takipsizlik kararını “Görümlü Tabur Komutanlığı’nın 1997 yılından
sonra kurulduğu ve şikâyetçinin şikâyetinin yersiz olduğu”
iddialarına dayandırdığını belirterek, “Halbuki, Görümlü Jandarma
Karakolu 1950 yılından beri, jandarma taburu ise 1990’lı yıllardan
önce aynı yerde kuruludur. Silopi ilçesinde herhangi bir yurttaşa
veya Görümlü köyünün herhangi bir sakinine bu husus sorularak
saptanabilirdi” dedi. Kimsenin beyanına başvurmadan bu sorunun
çözülemeyeceğine dikkat çeken Av. Elçi, verilen takipsizlik
kararının bozulmasını talep etti. İtirazın yapıldığı Siirt Ağır
Ceza Mahkemesi, 28 Nisan 2003 tarihinde Av. Elçi’nin itirazını
görüşerek soruşturmada verilen takipsizlik kararının kaldırılmasına
ve soruşturmanın devamına karar verdi. Ne olmuştu? 13 Mayıs 1993
tarihinde Silopi’ye bağlı Görümlü köyünde yaşanan çatışmanın
ardından 14 Mayıs günü Görümlü’ye bağlı Derecik mezrasına gelen
Jandarma Taburu ve Jandarma Karakolu’nda görevli askerler, Şemdin
Culaz, İbrahim Akıl, M. Salih Demirtaş, Halit Özdemir, Hamdin
Şimşek ve Hikmet Şimşek’i gözaltına aldı. Görümlü Karakolu’na
götürülen 6 köylüden o günden sonra bir daha haber alınamadı.
Gözaltı operasyonunun yaşandığı olayda Seçik köyünde bulunan
evlerin tamamı yakılırken, Derecik mezrasında ise Şemdin Culaz ile
Abdurahman Kayek’in evleri yakıldı. Kaynak : Evrensel