2014 yılında 239 kişiyle beraber karanlığa gömülen ver bir daha haber alınamayan kayıp Malezya uçağı hepimizin akıllarında hala. Hem hala uçağa ne olduğu hem de 239 kişinin tekinin ölüsünden bile haber alınmaması, uçak hakkında tüm gizemi daha da körüklendiriyor. Şimdi de 4 yıldrı kayıp olan Malezya uçağının bulunduğu iddia ediliyor. 2014 yılında gizemli bir şekilde kaybolan ve hala gizemi süren Malezya uçağına ne olduğu merak edilmeye devam ediyor. Bu konuyla ilgili son günlerde ise önemli haberler gelmeye başladı. Belirtilene göre 25 yıllık deneyimli bir araştırmacı Peter McMahon, Google Maps'te yaptığı araştırmalarla kayıp Malezya uçağını bulduğunu söylüyor. 2014 YILI UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN; Uzun süredir araştırmalarda bulunan Avustralyalı McMahon, Google Maps'teki uydu görüntülerini uzun bir süredir araştırıyor. Bu araştırmalar sonucunda ise sürpriz bir şekilde kaybolan Malezya uçağının enkaz görüntülerine rastlamış. Bu görüntülerin ise 2014 yılında kaydedildiği görülebiliyor. İŞTE O GÖRÜNTÜ; Bu görüntülerin ise Hint Okyanusu'ndaki Round adası yakınlarında olduğu belirtiliyor. MERMİ İZLERİ VAR; Öte yandan bu keşifte dikkat çeken bir diğer büyük olay ise mermi izleri. Belirtilene göre uçağın enkazında çok sayıda mermi izi bulunuyor. Bu izlerin ise sebebi bilinmiyor. Ayrıca uzmanların yıllarca yapılan araştırmalar sonucunda bu enkazı neden bulamadıkları ise bilinmiyor. Kimileri bu enkazın bulunduğu yalnız, mermi izlerinden dolayı açıklanmadığını iddia ediyor. BİR KOMPLO TEORİSİ DAHA; bu olay hakkında sayısız komplo teorisi ortaya atıldı. Bu teorilerin büyük bir kısmı, kanıt içermeyen ve safsatalara dayanan söylemler içeriyordu. Ancak birazdan okuyacaklarınız ve duyacaklarınız, komplo teorisinden oldukça farklı. Webtekno'nun haberine göre 13 Mart günü telefonuna gelen sesli mesajı Twitter hesabından paylaşan genç, mesajın ne anlama geldiğini merak etti: “Aldığım bu sesli mesajı hepinizin dinlemesini istiyorum ve GSM servislerimi kapatıyorum.” Kayıtta küresel havacılık ve askeri terimler olan “Alpha, delta, sierra, november, echo ve fox” gibi terimler dışında başka bir sözcük yok. Bu ses kaydının nasıl bu gence ulaştığına yönelik tahminlerden önce, bunun gizli bir mesaj olarak düzenlendiğini anlıyoruz. Dolayısıyla arkadaşın paylaşımı, Twitter üzerinde milyonlarca insan tarafından dinleniyor. Bu paylaşımın ardından genç arkadaşımız, bilinmeyen bir kaynaktan Endonezya dili (Endonezce) bir SMS alıyor. Aldığı mesajı Google Translate üzerinden çeviren arkadaşımız şu uyarıyla karşılaşıyor: “Telefonundaki ses kaydı ile ilgili paylaşımlarını sonlandır.” Genç arkadaş, olaylardan 3 gün önce yaşadığı bir şeyi de aynen Twitter’a aktarıyor: “Evimin yanındaki arabamda oturuyordum ve bir adam evimin fotoğraflarını çekmeye başladı. Hem de flaşla? Sonra yürüyüp gitti. Bu nasıl bir iş? Saat gecenin 3’üydü ve sanırım ben öleceğim” Twitter üzerinden genç arkadaşımızın sesini duyan bir başka kullanıcı, şifreli mesajın baş harflerini birleştirerek ürpertici bir sonuca ulaşıyor. Kayıttan önceki ‘S’ harfine dikkat edin. Bu, kaydın ayarlanmış (kaydedilmiş) bir sesli mesaj olmadığı, sürekli bir döngüde olduğu anlamına geliyor. Türkçesi “Tehlike, SOS, tahliye etmek çok mühim, dikkatli olun, onlar insan değil, 042433964230, SOS, tehlike, SOS” Kayıtta verilen rakamlar ise aslında birer koordinat. Bir başka Twitter kullanıcısı ise bu koordinatları araştırıyor. Elde ettiği sonuç ise Endonezya’daki Aceh bölgesi. Aceh bölgesi, 8 Mart 2014 tarihinde kayıplara karışan Malezyalı yolcuların bulunduğu uçağın düştüğü iddia edilen bölge. Koordinatlar bu bölgeye oldukça yakın: Devreye bir başka kullanıcı giriyor ve bu mesajın düşen uçağın kara kutusuna ait olabileceğini söylüyor. “@ErMahoney6, verilen koordinatların Malezyalı uçağın aldığı son sinyalle yakın bölgelerde olduğunu söyledi. Peki ya bu uçağın kara kutu kayıtlarını dinliyorsak?” Kara kutu iddiasını gündeme getiren kullanıcı, bu mesajın binlerce kilometre yol kat edip arkadaşın telefonuna ulaşmasını, Güneş fırtınalarına bağlıyor. Güneş’te meydana gelen solar fırtınaların, Dünya üzerindeki haberleşme sistemlerini bozulmalara uğrattığını, yörüngedeki uydularda arızaya neden olduğunu sık sık duyuyoruz. Teoriye göre bu mesaj, elektromanyetik fırtınalardan etkilenip, hedefini şaşıran bir sinyal sonucunda gence ulaştı. Bu nedenle kaydın kaynağı bilinmiyor. Elbette olayın ne oranda gerçek olduğuna yönelik resmi bir bilgi bulunmuyor.