Kayıp madenciler kütükten düşürüldü
Abone olTTK Karadon Müessesesi'ne bağlı maden ocağında meydana gelen patlamada bulunamayan madenciler kütükten düşürüldü.
Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) bir ay önce meydana
gelen grizu faciasında göçük altında kalan ve halen bulunamayan iki
maden işçisinden biri olan Engin Düzcük'ün eşi Hayriye Düzcük, ölüm
aylığı alabilmeleri için kayıp iki madencinin resmen kütükten
düşürüldüğünü söyledi.
TTK Karadon Müessesesi'ne bağlı maden ocağında meydana gelen patlamada 30 madenciden 28'inin cenazesi çıkarılmış, diğer 2 madencinin cesetlerine ulaşılamamıştı. Kazanın ardından geçen 30 güne rağmen Engin Düzcük'ün bulunamadığını belirten eşi Hayriye Düzcük, "Çok derinde olmaları, göçüğün olduğu yerin heyelan bölgesi olmasının çalışmaları engellediğini söylüyorlar. Bunun için bulunamadığını ifade ediyorlar" dedi.
Eşinin hiç bulunamama ihtimalinin kendilerini endişelendirdiğini belirten Düzcük, sözlerine şöyle devam etti: "Benim içimi kemiren o. Hiç bulunamama ümidi içimi karartıyor. Ölüm Allah'ın emri. Diyecek bir şeyimiz yok ama bulunamaması bizi üzüyor. Her gün bekliyoruz. 2 - 3 gün sonra belli olacak diyorlar. Ama 2 - 3 gün hiç gelmiyor. Aradan bir ay geçti."
ÖLÜM AYLIĞI SORUNU
Hayriye Düzcük, eşinin ölümünden bir ay geçmesine rağmen ölüm
aylığı alamadıklarını söyledi. Maaş alınacağı söylenmesine ve
maaşın gönderilmesine rağmen alamadıklarını belirten Hayriye
Düzcük, şunları söyledi: "Maaş geldi ama savcılık, 'Canlı
çıkabilirler gerekçesiyle durdurmuş. Daha öncesinde 26 Haziran'da
alacaksınız' diye yazı gelmiş, bize böyle söylenmişti.
Ölüm aylığının yanı sıra cenaze masrafları da alınabileceği söylenmişti. Postaneye gidildiğinde, maaşların ve cenaze masraflarının ödemesinin durdurulduğu söylendi. Savcılık tarafından 'Canlı çıkma ihtimalleri var' diye durdurulduğunu ifade ettiler. Devletin diğer kurumlarının araya girmesi ile şimdi sorun çözüldü. Maaşları alabilecekmişiz. Eşimin kardeşi Ersin, işlemleri yapmak için ilgili kurumlara gitti."
Eşinin ölümü nedeniyle gelecek aylığı dışında hiç bir gelirleri olmadığını belirten Düzcük, sözlerine şöyle devam etti: "Eşim geçimimizi sağlıyordu. Başka bir geçim kaynağımız yok. 'Ben zaten çocuklarım için çalışıyorum' diyordu."
Düzcük, eşinin bir parçasının bile teslim edilemediğini
belirterek "Eşimi kütükten düşürdüler. Eşim resmen öldü ama halen
bulunamadı. Bir parçasını olsun bulsunlar, Çizmesini, bir kumaş
parçasını, ayağını, kolunu, bacağını birini bulsunlar. Bu o
desinler. Bu ona ait desinler" diye yakındı.