Tunceli'de 12 gün önce kaybolan üniversite öğrencisi Gülistan Doku'nun bulunması için ekiplerce başlatılan arama çalışmaları devam ediyor. Munzur Üniversitesi Tunceli Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölümü 2. sınıf öğrencisi Gülistan Doku'nun, ailesinin 6 Ocak'ta yaptığı kayıp başvurusu üzerine başlatılan arama çalışmalarına İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) görevlilerinin yanı sıra Elazığ Emniyet Müdürlüğüne bağlı dalgıçlar, Deniz Kuvvetleri ve jandarma su altı arama kurtarma dalgıçlarından oluşan 40 kişi katılıyor. Kameralı su altı robotları devrede Uzunçayır Baraj Gölü kıyı şeridi ile Dinar Deresi çevresinde yoğunlaştırılan çalışmalara Deniz Kuvvetleri ile Jandarma Genel komutanlıkları personeli de kameralı su altı robotlarıyla destek veriyor. Arama çalışmalarının 12'inci gününde de Gülistan Doku'ya ait herhangi bir ize rastlanmadı. "4 saniyelik sinyalin teknik hata olduğunu söylediler" Gülistan Doku'nun ablası Aygül Doku, gazetecilere yaptığı açıklamada, 12 gündür kardeşinden haber alamadığını söyledi. Görüştüğü tüm yetkililerin kardeşinin teknik olarak Uzunçayır Baraj Gölü'nde olduğu yönünde bilgi verdiğini anlatan Doku, şöyle konuştu:"Her gün ölüyoruz, bir umutla diriliyoruz" "Diyorsunuz ya yüzde 95 suda' diye, madem kardeşim burada bana cesedini verin. Hiçbir şey istemiyoruz, her gün ölüyoruz, bir umutla diriliyoruz. Biri geliyor 'Gülistan yaşıyor' diyor, başka biri 'Gülistan ölmüş' diyor. Hiçbir şey istemiyorum. Eğer kardeşim buradaysa lütfen çalışmaları hızlandırsınlar. Özellikle Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Benim kardeşimi ölü ya da diri versinler. Ayrıca sinyal ile ilgili savcılık tarafından 4 saniyelik sinyalin teknik bir hata olduğu bize söylendi."İntihar mektubu espri için yazılmış Kardeşi Gülistan'ın odasında bulunan intihar mektubuna da değinen Doku, şunları kaydetti: "Ben yurtta eşyalarını aramaya gittiğimde bir not bulduğumda oturup ağladım. Bunun gerçek bir mektup olduğunu zannederek. Sonra oda arkadaşları, onun çok samimi arkadaşları geldi bana güldü ve 'abla sen buna mı ağlıyorsun. Bu geçen yıl bizim birlikte hazırladığımız bir şaka' dedi. Mektubu da şu, Gülistan çok dağınık biriymiş, Gülistan'da bunu zaten şöyle bir dille ifade ediyordu 'arkadaşlar ben öldükten sonra odamı, yatağımı toplayın, bana kirli demesinler' şeklinde esprili bir dille anlatmış." "İntihar etmek isteyen, düşünen biri KPSS kitabı alır mı?" Doku, kardeşinin kaybolmadan önce yaptığı son görüşmeleri şöyle aktardı: "Gülistan 11.15'de arkadaşını arıyor ve diyor ki, 'Kübra biz akşam görüşelim', daha çocukla buluşmadan önce söylüyor. Dün ben bütün belgeleri, tutanakları sakin bir kafayla incelediğimde çocukla (erkek arkadaşı) görüşmeden önce 'Kübra biz akşam buluşalım' diyor. Gülistan çocukla buluştuktan sonra o çocuk Gülistan'a ne söylüyor, bilmiyorum. Sayın Cumhurbaşkanından da bunu istiyorum, o çocuk Gülistan'a ne diyor. O çocuk zaten Gülistan'ın suya atlayıp atlamadığını dahi biliyor. Eğer o çocuk Gülistan kötü bir şey söylediyse biliyor. Eğer o çocuk Gülistan'a şuraya git dediyse bunu yine o biliyor. Düşünün ben 10 dakika önce arkadaşımı arıyorum ve 'Kübra akşam buluşalım' diyorum ve günümü planlıyorum, hocamı arıyorum, 'hocam ben bugün çocuğunuza gelmeyeceğim, ben sınava çalışmaya gidiyorum' diyorum. Benim kardeşimin odasında KPSS kitapları çıktı. İntihar etmek isteyen, düşünen biri KPSS kitabı alır mı? Gülistan intihar etmişse o çocuk bunu yine biliyor." Yurt dışına mı kaçtı? Gülistan'ın erkek arkadaşının yurt dışına kaçtığı yönünde söylemlerin sorulması üzerine Doku, vali ve savcıyla görüştüğünü ve çocuğun gözetim altında olduğu bilgisinin kendisine verildiğini söyledi.