Kaygının çaresi bulundu 'Magnezyum'
Abone olİZMİR Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Nazan Uysal Harzadın tarafından fareler üzerinde yapılan deneyde, iki magnezyum bileşeninin kaygı düzeyini azalttığı belirlendi.
İZMİR Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Nazan Uysal Harzadın tarafından fareler üzerinde yapılan deneyde, iki magnezyum bileşeninin kaygı düzeyini azalttığı belirlendi.
DEÜ'de davranış fizyolojisi alanında çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Harzadın ve ekibi, vücudun özellikle kas ve enerji sistemi için gerekli bir iyon olan magnezyum üzerine araştırma başlattı.
Prof. Dr. Harzadın ve ekibi, deney hayvanları üzerinde yaptığı araştırmada, "magnezyum malat" ve "magnezyum asetil taurat" bileşenlerinin faydalı olduğunu tespit etti. Araştırma sonucunda, laboratuvarlarda magnezyum malat ve magnezyum asetil taurat verilen farelerde anksiyete (kaygı) düzeyi düşük çıktı, depresyon olasılığının da azaldığı ortaya konuldu.
Bu bilimsel çalışma "Biological Trace Element Researc" adlı uluslararası bir dergide yayımlandı. Bunun üzerine Türkiye'den 2 ilaç şirketi magnezyum takviyesi için üretim hazırlıklarını başlattı. ABD'den bir kuruluş da ilaç geliştirmek için Türk bilim adamlarıyla iletişime geçti.
HAZIR GIDA MAGNEZYUM SEVİYESİNİ DÜŞÜRÜYOR; Prof. Dr. Nazan Uysal Harzadın, yaptığı açıklamada, hazır gıda tüketimiyle vücuttaki magnezyum seviyesinin düştüğünü, bunun da bazı hastalıklara davetiye çıkardığını söyledi.
Magnezyumun, kalsiyumu vücudun doğru bölgelerine yönlendirdiğini dile getiren Harzadın, "Magnezyumun azalması beyin, böbrek, kemik gibi birçok hastalığa davetiye çıkartıyor. Bundan dolayı vücuda magnezyum takviyesi yapılması gerekiyor. Piyasada bu amaçla magnezyum oksit ve magnezyum sitrat satılıyor. Biz de magnezyum bileşenlerinin biyoyararlılığını ölçmek amacıyla bir çalışma başlattık." diye konuştu.
Deneyi fareler üzerinde yaptıklarını hatırlatan Harzadın, çalışmada, magnezyum bileşenlerinin biyoyararlılığına, emilimine, kasa ve beyne nasıl geçtiğine, kan seviyesini ne kadar yükselttiğine ve davranışı nasıl etkilediğine baktıklarını anlattı.
KAN VE MAGNEZYUM İLİŞKİSİ; Magnezyum oksit ve magnezyum sitratın kan ve doku seviyesini etkilemediğini, davranışa da etkisi olmadığını gördüklerine işaret eden Harzadın, şöyle konuştu:
"Magnezyum asetil tauratın ise beyne geçişinin iyi olduğunu ve hayvanların kaygı düzeyinin de son derece düşük olduğunu gördük. Magnezyum asetil taurat alan hayvanların kan ve beyin magnezyum düzeyleri yüksek çıktı. Beyne geçince kaygı düzeylerinin son derece azaldığını belirledik. Araştırma sonucuna göre, beyin ilişkili problemlerde, baş ağrısında, kendimizi depresif hissettiğimiz dönemlerde özellikle magnezyum asetil tauratın alınmasını önerebilirim. İnsan üzerinde yapılan çalışmalar bunu destekleyecektir."
Çalışmalarının yurt dışındaki prestijli bir bilimsel dergide yayımladığını belirten Harzadın, Türkiye'den 2 şirketin etkisi tespit edilen magnezyum bileşiğinin gıda takviyesi olarak üretilmesi için harekete geçtiğini kaydetti.
TUZSUZ KABAK ÇEKİRDEĞİ; Harzadın, ABD'deki bir ilaç firmasının da magnezyum formülasyonunu istediğini, yurt dışında da çalışmalarının oldukça ilgi uyandırdığını dile getirdi.
Magnezyum eksikliğini gidermek için sadece gıda tavsiyesine muhtaç olmadığını vurgulayan Harzadın, "Bir molekül fruktozu vücudumuzdan atmak için 56 molekül magnezyum kullanıyoruz. Magnezyuma ihtiyacımız çok ama doğada çok fazla yok. En fazla kabak çekirdeğinde görüyoruz. Günde 1 kaseye yakın kabak çekirdeği tüketmek magnezyum ihtiyacımızı karşılayacaktır ama lütfen tuzsuz." ifadelerini kullandı.