Bazı insanlar cidden şanslıdırlar.
Ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, ne kadar olumsuz bir şey
yaparlarsa yapsınlar; gene de hep işleri rast gider.
Yalan dolan onlarladır ama gene de doğru olanlar; onlardan
ayrılamazlar.
Onların fırsat düşkünlüğü: tok gözlü yakınlarının
farkındasızlığında erir gider nedense.
Onların sadakatsizliği bile sadakat ile ödüllendirilir.
Siz ise doğru yolunuzda; yalansız dünyanızdan ödün vermeden
yaşarken olmadık yalanlarla boğuşur durursunuz.
Siz ne kadar yalandan kaçarsanız kaçın; yalanın en beteri
tarafından sırtınızdan hiç beklemediğiniz bir anda
yaralanabilirsiniz.
Siz ne kadar sadakat duygusunu yaşam felsefeniz yaparsanız
yapın, siz ne kadar yürek sesinizi üzmezseniz üzmeyin; ihanet sizi
gelir yakalayabilir.
Yani sadakatiniz: en güvendiğinizin ihaneti ile
ödüllendirilir.
Ve siz çökersiniz.
Çöker ve rezilliğin dibine sizi layık görenlere kırgınlığınızla
yaşar olursunuz.
Yapacak bir şey yoktur.
Çünkü siz doğrusunuzdur.
Çünkü siz güven duygusunun hakkını vermişsinizdir.
Kendinizce; kazıklanmayı, aldatılmayı, yolda bırakılıp, terk
edilmeyi hak etmemişsinizdir.
Ama size hak görülmüştür.
Çünkü siz şansızsınızdır.
Oysa bazıları, yani şanslı insanlar; aslında kepaze yaşamlarının
keyfini sonuna kadar sürerlerken; hak etmedikleri ödüllerini de
bolca alanlardır.
Garip bir şekilde onlar; ihanet ede ede sadakati hem de hiç hak
etmedikleri sadakati kendilerine çekerler.
Yalancılıklarının ödülü; şanslarıdır çünkü…
Gerçek şansları ise onları terk etmeyen, edemeyenlerdir.
Etmeyerek, edemeyerek şanslarını
kaybedenlerdir.
Belki de şu kısa yaşantıdaki son şanslarını
kaybedenlerdir.
Ve bilin ki bu şanslı ama sevgi yüreksizleri;
genelde de bol paralılardır.
Ve paraları ile satın almayı iyi bilirler.
Bu konuda beceriklilerdir yani…
Kim bilir belki de para kazanma hırsları yüzünden
sevgisizlerdir.
Ki dünya onların olsa; yine de tatmin olmayacaklardır.
Çünkü paraya karşı tatminsizlik; onların kişilikleridir.
Yani asla iflah olmazlar.
Ayrıca bilin ki böyle insanlar; insan sarraflarıdır.
Ve onlara göre herkesin bir fiyatı vardır.
Arkadaşlarının, dostlarının hatta eşlerinin bile bir fiyatı
vardır.
Çünkü onlar sevgiyi bile satın alabileceklerini
düşünenlerdir.
Ki ne yazık ki çoğu zamanda alırlar.
Kimisi üç kuruşa…
Kimisi üç bilete…
Kimisi üç güzel söze onlara kanar çünkü…
Ve onlar bu yüzden de hep kazanırlar, kaybedenler ise
sizin gibilerdir.
Dik durmaya çalışırken; yaşam mücadelesi
verenlerdir.
Severken ayrı kalmayı yaşayanlardır.
Hak etmedikleri; onlara hak edilenlerdir.
Yapacak bir şey yoktur; ya siz değişip,
çirkinleşeceksinizdir.
Çirkinleşip, kirleneceksinizdir.
Ya da kaybedeceksinizdir.
Ve siz bozulmaktansa kaybetmeyi seçersiniz.
Ki zaten kaybetmişken kaybetmeyi
seçersiniz.
Kaybettiklerinizin kaybettiklerinin
farkındasızlığında…
Hayatın size kazığı ile yaşamayı kabullenmişliğinizle
yalnızlığın dibine yerleşerek…
Sessizce…