Kayanın türküsü Çelikin dilinde
Abone olBaşbakan Ahmet Kaya dedi, Bakan Çelik ise o çok ünlü hapishane türküsünün kahramanı Bahtiyar'ını örnek verdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ''Türkiye
bir yol ayrımında, ya ulusalcı ve içe kapanıklığı ya da ulusal
zenginlik ve açılımı tercih eder'' dedi. Çelik,
''Bir adama 'Bahtiyar' ismi vermekle o adam bahtiyar
olmuyor sözleriyle "ben de dinlerim dediği" Ahmet Kaya'yı
hatırlattı.
Çelik, Memur-Sen İzmir İl Başkanlığı tarafından İzmir Kız
Lisesi'nde düzenlenen ''Cumhuriyetimizin 86. Yılı ve Demokrasi
Serüvenimiz'' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmasında cumhuriyetin ''demokrasi'' diye anlatılmasının yanlış
olduğunu dile getiren Çelik, cumhuriyetin devletin kim tarafından
idare edileceği sorusuna cevap verdiğini söyledi.
''Tek başına cumhuriyete sahip olmamız derdimize deva değil'' diyen
Çelik,
Diyarbakırlıymış adı/kod adı Bahtiyar
Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar Geçiyor önümden gül güzlü Bahtiyar Yaraldığım yerde kalan sazı kadar. ADI BAHTİYAR
|
sahip olunan cumhuriyetin özelliklerinin önemini vurguladı.
Çelik'in Ahmet Kaya'yı hatırlatan sözleri şöyle:
''Bir adama 'Bahtiyar' ismi vermekle o adam bahtiyar
olmuyor. İçerik, uygulama önemli. 1982 Anayasası'nda
'Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti'
demişiz. Demokratik devlet olunca birey hak ve özgürlükleri
olması lazım, hukukun üstünlüğü olmalı, üstünlerin hukuku değil.
Demokratik devlette darbelerden söz edilebilir mi? Toplum
mühendisleri olmamalı. Peki bizim ülkede var mı? Var. Demek ki
ismen demokratik cumhuriyet olmuşuz. Özde demokratik cumhuriyet
olamamışız. Özde millet iradesine dayalı yönetim yok. 'Demokrasi
adına cumhuriyeti örseliyorlar' diyenler var. Cumhuriyet adına
demokrasiyi yok sayan bir anlayışımız yok. Bizim gerçek manada
demokratik bir cumhuriyet olmamız gerek. Cumhuriyetimizin 86.
yılında buna kafa yormamız gerek. Zorla kimseye hakim olamazsınız,
vicdanlara gem vuramazsınız.''
Türkiye'de zorla bazı şeylerin şekillendirilebileceğinin düşünülmüş
olduğunu belirten Çelik, ''Mecliste bir yazı var, 'Egemenlik
Kayıtsız Şartsız Milletindir.' Biz kayıtlı, şartlı olmasına da
razıyız'' dedi.
''Demokratik Açılım''a ilişkin fikirlerini de ifade eden Çelik, bir
ülkenin demokratik olabilmesi için bazı şartların bulunduğunu
belirterek ''Din ve vicdan özgürlüğü önünde engel olmamalı. Hukukun
üstünlüğü olmalı. Hür teşebbüs, serbest ekonomi olmalı. 'Bu ne
alaka' demeyin. Dikkat edin demokrasiye karşı çıkanlar
özelleştirmeye de karşı çıkıyor. Hem demokrasi hem devletçi ekonomi
bir arada olmaz. Demokrasi çoğulculuk ister, totaliter yapı tek
tipçidir'' diye konuştu.
''Fıtrat bizi yaratırken farklı yaratmış'' diyen Çelik, bu
farklılığın hayatın özü olduğuna dikkati çekti. Çelik sözlerini
şöyle sürdürdü:
''Ama farklılığımız gayrılığı gerektirmez. Kavga etmemizi
gerektirmez. Tek millet olmamız için tek ırk olmamız gerekmiyor.
Onlarca ırk bir milleti oluşturabilir. Bizim 100 temel özelliğimiz
varsa bunun 90'ı ortaktır. Ayrılan özellikleri de aleyhte
kullanmayalım. Devlet farklılıkları yok sayarak bir şey elde
edemez. Devlet orkestrasyondur. Devleti yönetenler, orkestra şefi
becerikli olursa armoni, hoş musiki çıkar. Eğer becerikli değilse
gürültüler çıkar. Bizim de o farklılıkları güzelliklere
dönüştürmemiz gerekiyor.''
Demokrasilerin çoğulcu olduğuna dikkati çeken Çelik, ''Biz
eskilerden beri köylüleri, gayrimüslimleri, Alevi, Kürt, dindar
insanları ötekileştirdik. Türkiye bir yol ayrımında, ya ulusalcı ve
içe kapanıklığı tercih eder ya da ulusal zenginlik ve açılımı
tercih eder'' dedi.