Kavgam tartışmasına Çiçek yorumu
Abone olHitler'in kitabının Türkiye'de çok satıyor olması Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'i de tartışmanın içine çekti. Çiçek, Türk Milleti'nin 'ırkçılık'la ilgili görüşlerini şöyl
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ''Türk Milleti
olarak ne inancımızla, ne kültürümüzle ne de tarihimizde, hele
bugün herhangi bir ırka mensup olmaktan dolayı hiç kimseye karşı,
hiçbir ırka karşı peşin hükmümüz olamaz'' dedi. Çiçek, Bakanlar
Kurulu toplantısıyla ilgili açıklamasının ardından gazetecilerin
sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Son günlerde bayrak,
ırkçılık faaliyetleri ve (Kavgam) kitabı konularında tartışmalar
yaşandığını'' belirterek, bu konudaki nasıl tavır alındığını
sorması üzerine Çiçek, şunları söyledi: ''Türkiye'de bir süreden
beri Kavgam kitabı üzerinden bir tartışma yaşanmaktadır. Bunun dışa
yansıyan boyutları da var. Acaba Türkiye'de belli bir ırka karşı
tavır mı gelişiyor, bir yaygınlaşma mı söz konusu diye. Çok açık
ifade ederiz ki Türk milleti olarak ne inancımızla, ne kültürümüzle
ne de tarihimizde, hele bugün herhangi bir ırka mensup olmaktan
dolayı hiç kimseye karşı hiçbir ırka karşı peşin hükmümüz olamaz,
böyle bir tavır içinde olamayız. Bunu ben şahsen bir düşünce
sapıklığı olarak görüyorum. Çünkü ırkını tercih etmek insanların
kendi elinde değildir. Dolayısıyla bizim bu noktadaki tavrımız
devlet olarak, sadece hükümet olarak veya benim tavrım olarak da
değil, geriye dönüp baktığımızda herkesin tarihin belli bir
döneminde belli bir ırka mensup olanlarla ilgili olarak bir kısım
gayri insanı tavırlar, uygulamalar içinde olduğu dönemlerde, bu
millet tarihinde bunlara hep kucak açmıştır. Onlar bu ülkelere
gelmişlerdir. Bu ülkenin kültürüne, çalışmalarına zenginlik
katmışlardır ve dolayısıyla bu ülkenin aziz vatandaşlarıdır.
Kimsenin başka ülkelerde meydana gelen gelişmeler üzerine
Türkiye'ye bir şey söylemesi de doğru değil. Türk milletinin bu
noktadaki kanaati böyledir. Bizde ırkçılık yoktur ve ırkçılığı da
doğru bir şey olarak görmüyoruz.'' EK PROTOKOL ''AB ile ilgili ek
protokol için çerçevesinde bir mektup teatisi yaşanıyor. Acaba imza
aşamasına ne kadar sürede gelinecek?'' sorusu üzerine Çiçek, ek
protokol konusunda çalışmaların bir süredir devam ettiğini
anımsattı. Dışişleri Bakanlığı'nın AB komisyonu ile görüşmeler
yaptığını kaydeden Çiçek, şöyle devam etti: ''Bu görüşmeler bizim
yönümüzden tamamlanmıştır. Metin üzerinde sağlanan mutabakat mektup
teatisi yoluyla bu hafta içerisinde teyit edilecektir. Tabii
Türkiye metinde mutabık olduğunu bildiren mektubunda uyum
protokolünün imzası sırasında Kıbrıs konusunda da bir deklarasyonu
olacaktır. Şüphesiz hepimizin üzerinde hassasiyet gösterdiği konu
bu ek protokolün bağlamı dışına taşırılarak bir tanıma sonucunu
doğurup doğurmayacağıdır. Belli bir süreden beri Dışişleri
Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı konu budur. Hem kendi incelemeleri
hem de uluslararası hukuk uzmanlarıyla yaptığı görüşmeleri vardır.
Neticede bu ek protokol malların serbest dolaşımıyla alakalıdır ve
bu çerçevede düşünülmesi gerekmektedir. Bu hem tanıma anlamını
taşımadığı gibi bu kayıtlara da geçirilecektir hem de hizmet
sektörü bu işin dışındadır. Bu işin AB açısından bir prosedürü var.
Bu prosedür tamamlandıktan sonra gerekli imzalar atılacaktır. Ancak
Türkiye kendi yönünden demin söylediğim rezervlerini kayıtlara
geçirmek, konuyla ilgili düzenlemeleri yapmak kaydıyla protokolü
imzalamaya hazır olduğunu ifade etmiştir. Burada önemli olan en
hassas konumuz özellikle bu protokolün imzalanmasının tanınma
sonucunu doğurmayacağını çok açık bir şekilde ortaya koymuş
olmamızdır. Bu, sadece malların serbest dolaşımıyla ilgilidir.''
İNCİRLİK ÜSSÜ ''İncirlik Üssü'nün Amerikan yönetimi tarafından
lojistik üs olarak kullanımına ilişkin talebi olduğu''
anımsatılarak, bu konuda bir gelişme olup olmadığı, bir takvim
belirlenip belirlenmediği yönündeki soru üzerine Çiçek, konunun
toplantıda görüşülmediğini söyledi. Çiçek, ''Şüphesiz ilgili
kuruluşlarımız, Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı bunun
üzerinde çalışıyorlardır'' dedi. Türk-Amerikan ilişkilerine önem
verdiklerini ifade eden Çiçek, ''Konunun kısa sürede çözümlenmesini
biz de arzu ederiz, ama henüz hükümet önüne karar verme noktası
olarak gelmemiştir. Belki Önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplantısına
veya ondan sonra gelebilir'' diye konuştu. ''Acil eylem planı
çerçevesinde uygulanamayan kamu yönetimi temel yasa tasarısından
bahsettiniz. Bu konuda hükümet yeniden girişimde bulunacak mı?
Anayasa değişikliği gerekiyor mu?'' sorusuna karşılık Çiçek,
şunları kaydetti: ''Aslında çerçeve yasayla sorunu çözebilseydik
geri kalan düzenlemeleri yapabilmek daha kolay olabilecekti. Ancak
bir anayasa sorununun olabileceğini düşünüyoruz. Anayasa sorunu
olunca da anayasa değişikliği yapmadan, meclisi devamlı çalıştırıp
sonra tekrar Anayasa'ya aykırılık sebebiyle yasama ekonomisi
açısından bazı sıkıntılar çıkabilmektedir. O nedenle belki bu
konuyu o bütünlük içinde ele almak yerine şu an uygulanabilir
uygulanmasında fayda görülen ve herkesin üzerinde mutabık kaldığı
bazı değişiklikleri yapmak bize daha pratik gözüküyor. Nitekim
bununla ilgili bazı çalışmalar da yapıldı. Köy hizmetleriyle
ilgili, sağlık hizmetlerinin birleştirilmesiyle ilgili bazı
düzenlemeler yapıldı. Belki bu yoldan giderek sorunu biraz daha
küçültmek suretiyle Anayasa'ya aykırı olmayacağından kesin kanaat
sahibi olduğumuz hususları yasalaştırmak bize daha pratik
görünüyor. Onun için de bazı adımlar atılmıştır. Bundan sonra da
her bakanlık kendi yönünden bu çalışmaları sürdürüyor,
sürdürecektir.''