Kavgalar Çelik'i bezdirdi

Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) tarafından yapılan yazılı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve milletvekilleri arasında büyük bir eşgüdümsüzlük ve koordinasyonsuzluk yaşandığı, yaşanan bu karmaşanın kentin kurumlarına nüfuz ederek, ekonomik ve ticari hayat üzerinde tahribata neden olduğu iddia edildi. VATSO yönetim kurulu üyeleri adına Başkanı Zahir Kandaşoğlu ve meclis üyeleri adına da Meclis Başkanı Ata Altay imzaları ile yayınlanan yazılı açıklamada, 20 yılı aşkın süredir olağanüstü koşullarda yaşayan halkın bu zorlu koşullarda ayakta durmaya çalışan tüccar ve sanayicilerin ruh hallerinin olumsuz olduğu belirtildi. En olumsuz koşullarda bile üretime, istihdama, kalkınmaya azmetmiş ve büyük bir çaba ile yoksulluk ve açlık sınırından kurtulmaya çalışan kamuoyunun, her zamankinden daha fazla ilgi beklediğinin belirtildiği açıklamada, "Gelişmişlik sıralamasında 81 il içinde 75'inci, Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) payından kişi başına yıllık 800 doların altında pay alan, her 100 kişiden neredeyse 20'sinin işsiz olduğu, eğitim ve sağlık sorunları ile her geçen gün ümitsizliğe kapılan kamuoyumuz, her zamankinden daha fazla kurumsallaşan örgütlerinin ilgisine ihtiyaç duymakta ve sorunlarının çözümünde, biri bakan olmak üzere 7 vekili ile gerçekleştirdiği ulusal temsiliyetinin ilgisine daha fazla mahzar olmak istemektedir. Üyelerinin mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak üzere örgütlenmiş olan meslek odamız, bunca sorun karşısında her kesimden yığınlar halinde gelen taleplere kayıtsız kalamamakta toplumun refah ve mutluluğu için ayrımsız bir çaba içine girmektedir" denildi. Çözüm odağında olan, ulusal temsiliyeti sağlayan Milli Eğitim Bakanı ve milletvekilleri arasında büyük bir eşgüdümsüzlük ve koordinasyonsuzluk yaşandığı iddia edilen yazılı açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Yaşanan bu karmaşanın kentimiz kurumlarına nüfuz ederek, ekonomik ve ticari hayatımız üzerinde tahribata neden olduğu, sorunlarımızın çözümü yerine mevcut sorunları büyüterek derinleştirdiği kamuoyumuzda, büyük bir kaygı ile izlenmektedir. Özellikle vekilimiz sayın Milli Eğitim Bakanı'nın sahip olduğu siyasal gücü bütünleştirici bir eşgüdüme dönüştürerek genelde halkımızın, özelde tüccar ve sanayicimizin sorunlarını çözmeye harcayacağını büyük bir arzu ile beklerken, aksine bir tutum içinde hareket etmesine mana yüklemekte zorluk çekildiğine vurgu yapmak gerekmiştir. Özellikle meslek kuruluşumuzun yakinen şahitlik ettiği ve direkt olarak etkilendiğini hissettiği tutumlar karşısında, sayın bakanımızın kent kurum ve kuruluşları arasında eşitsiz yaklaşımlar sergileyerek, meşruiyetini halktan alan siyasal gücü lokal olarak böl-yönet politikasına dönüştürdüğü yönünde kaygı duymamıza neden olmaktadır. Kurum ve kuruluşları, bunlar arasında sivil toplum örgütlerini, belediye teşkilatını, özel idare ve bağlı kurumları anmakta yarar vardır. İzolasyona sevk ederek farklı menfaatlerle tanımlanacak alanlara yöneltmenin kentsel gücün tavsiyesi manasına geldiğini, bunun da yarar yerine, geleceğimize zarar verdiğini, vermeye devam edeceğini kamuoyu takdir edecektir."