Kavga etmeyin 'Evlilik Okulu'na gelin
Abone olEsenler Belediyesi'nin 'Mutlu Aile Huzurlu Toplum' sloganıyla başlattığı Evlilik Okulu yeni öğrencileriyle ders başı yaptı.
Esenler Belediyesi’nin, çiftlerin daha sağlıklı yuvalar
kurulabilmesi için “mutlu aile, huzurlu toplum” sloganı ile
yürüttüğü “Evlilik Okulu” projesinin ikinci dönem eğitimleri,
televizyon program yapımcısı ve sunucu İkbal Gürpınar’ın ilk dersi
ile başladı.
Esenler Belediyesi’nin, sosyal belediyecilik kapsamında, toplumun yapıtaşı olan aile kurumunun en iyi şekilde kurulabilmesi için, evlilik hazırlığı yapan çiftlere, evliliğin önemini, eşlerin birbirlerine karşı olan sorumlulukları, mutlu bir ailenin kurulması için gerekli olan davranış biçimleri, evlilikte karşılaşabilecek sorunlar ve çözüm önerilerinin anlatıldığı “Evlilik Okulu” projesinin ikinci dönem eğitimleri Esenler Belediyesi Konferans Salonu’nda İkbal Gürpınar’ın ilk dersi ile başladı.
Mutlu ailenin püf noktaları
Konferans salonunu dolduran ve çoğunluğunu bayanların
oluşturduğu vatandaşlara mutlu ve huzurlu bir aile kurmanın püf
noktalarını anlatan Gürpınar, toplumumuzda daha çocukluktan
itibaren “kaynana kötü”, “koca aldatıcı”, “hanım dırdırcı” gibi
olumsuz algıların yerleştirildiğine dikkati çekti. Televizyon
programlarının da bu olumsuzlukta etkili olduğuna işaret eden
Gürpınar, “Hayatta en bulaşıcı şey, düşüncedir, fikirdir.
Çocuklarımızın ilk öğretmenleri anne ve babalardır. Bu sebeple bu
kötü fikirlerin yerleşmemesi için daha küçük yaşlardan itibaren
tedbirler almalıyız” dedi.
Damdan düşen biri olarak
Kendi hayatından örnekler vererek ailenin devamının nasıl
sağlanabileceğini anlatan İkbal Gürpınar, “Damdan düşen biri
olarak, filmi geri sarıp baktığımda elalemi birinci sıraya
koyarken, eşimi, kayınvalidemi 10. sıraya almışım. Düşünüyorum da
ne kadar yanlış yapmışım. O gün elalemi memnun etmek için
gösterdiğim fedakarlığı, ailem için gösteremedim. El aleme
diyemediğim hayırı aileme dedim. Şimdi ise ailem için elaleme hayır
diyebiliyorum. Eğer kalbi istemediği halde diliyle evet diyorsa
insan hasta olur. Geçmişte hep doğruyu aramak yerine karşımdakine
doğru davranmayı öğrenseydim daha iyi olurdu” diye kendisine
özeleştiri yaptı.
Sizinkiler –bizimkiler olmamalı
Evliliklerin huzurlu bir şekilde devamı için eşlerin karşılıklı
anlayış içinde olması gerektiğini, dışarıdan gelecek dedi-kodulara
kulak verilmemesini, eşler arasındaki her problem ve diyaloğun
hemen ailelere iletilmemesini tavsiye eden Gürpınar, “Kaynana
gelini, gelin de kaynanayı kendine benzetmeye çalışmamalı. Herkes
kendi olmalı. Eşler arasında sizinkiler-bizimkiler ayrımı
yapılmamalı. Herkes bizimkiler olmalı. Kadın da, erkek de
sorumluluklarını bilmeli ve ona göre hareket etmeli” dedi.
Araba kullanmak için kurslara gidildiğini ve sürücü belgesi
alındığına işaret eden Gürpınar, “Aile kuracaklar için maalesef
böyle bir kurs ve belge mecburiyeti yok. Evlilik Okulu ile bir ilki
başlatan Esenler Belediyesi’ni tebrik ediyorum” diyerek sözlerine
son verdi.
Fatura ağır olabilir
Son olarak kürsüye gelen Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, 2003 ve 2004 yılında İstanbul’daki şiddet ve sokak çocukları konusunda yapılan bilimsel bir araştırma heyetinin içinde bulunduğunu hatırlattı ve, “Şunu gördük ki, bütün kapılar parçalanmış aileye çıkıyor” dedi. 2008 yılında İstanbul’da kıyılan nikahların neredeyse üçte birinin boşanmalarla sonuçlandığına dikkati çeken Göksu, “Belki genç yaştaki evli çiftler karşılarına çıkacak faturanın farkında değiller. Ancak hayatlarının ileriki döneminde o faturayı ödemeyecekleri bir pozisyonla karşı karşıya kalabilirler” uyarısında bulundu.
“Bir ailenin parçalanmaması için dünyalık neyim varsa verebilirim” diyen M. Tevfik Göksu, “İnandığımız din yalan söylemeyi insan öldürmekle eşdeğer görmektedir. Ancak aynı dinimiz, aileyi kurtarmak için yalana bile izin vermiştir” diyerek aile mefhumunu korumanın önemine dikkati çekti.
Bir şehri beton ve taş yığınlarından ibaret görmediğinin altını çizen Göksu, “Bizi eleştiriyorlar. (Bizim verdiğimiz vergilerle şehrin tarihi mekânlarına geziler düzenliyorsunuz, evlilik okulu açıyorsunuz) diyorlar. Eğer şimdiye kadar bunlar yapılsaydı ülkemiz daha iyi yerlerde olurdu. En önemli yatırım insana yapılan yatırımdır. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Şehvet yerine şefkat
Evliliklerde çıkan en önemli problemin “senin-benim”den kaynaklandığına işaret eden Göksu daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Halbuki her şeyimiz müşterek diye nikah defterine imza attınız. Bir yarımdınız, bütün oldunuz. Birinizin annesi diğerinizin de annesi veya babası, dayısı, teyzesi oldu. Senin baban, senin annen bitti. Artık hepsi her ikinizin de annesi, babası, dayısı, teyzesi oldu. Armudun sapı, üzümün çöpü derseniz işin içinden çıkamazsınız. Armudu, özümü bir bütün olarak göreceksiniz. Çöp ararsanız sokakta çok çöp görürsünüz. Maksat, bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olmalı. Şehvetin yerine, şefkati hâkim kılacağız. Sevgi toplumu, huzurlu ve mutlu aile birlikte olur. Bunu hep birlikte başaracağız. Bir cümle, hayatınızı, ailenizi kurtarabilir. Düzenlediğimiz bu evlilik okulunda bu bir cümleyi size vermeye çalışacağız. Okulumuz, bir yıllık, iki yıllık değil, sürekli olacak. Hayata dair ne varsa belediyemizde onun bir muhatabı olacak”.
Konuşmaların ardından Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, İkbal Gürpınar ile davetlilerden Feride Yıldırım ve Aliye Soylu adlı bayanlara birer çiçek takdim etti.